28. Bölüm

670 36 12
                                    

Son zamanlarda ilham eksik olmuyor gibi. Silinenler olsa da elimde birçok kurgu var ve sizinle paylaşmaya hazır hissediyorum. Birini bugün yayınlayacağım. Göz atarsanız sevinirim. :)

Önceki bölüme yazmayı unutmuşum. Gerçi sonradan okuyanlar görmüş olmalı. Bölümde geçen şarkıyı dinlediniz mi? La Vie En Rose... Bu şarkı uzun süredir ilham kaynağım hikâye için. Çok severim. Benim içi anlamlı, Tini'ye de bir şeyler ifade etmesini istedim. Bulduğunuz her versiyonu (Edith Piaf, Louis Armstrong ve şu önceki bölümün multimedyasındaki kız) dinleyebilirsiniz. :D

Fazla geçişli bir bölüm. Ama seveceğinizi umuyorum. :)

FLASHBACK

''Şu resmi de koyun.''

''Koyalım canım, ver.''

''Ruggero nerede?''

''Malzemeleri almaya gitti.''

''Peki Jorge?''

''O da senin isteklerini almaya gitti.''

''Güzel. Hadi ama Mer. Biraz daha güzel bir resim seçebilirdin. O günün sonunda kavga etmiştik.''

''Bana bak Diego, ben nereden bileyim ne zaman kavga ettiniz ne zaman romantik anlar yaşadınız. İki gündür fazla gerginsin anladık tamam da git kum torbası falan yumrukla. Sinirlendirme beni.''

Gülerek önümdeki fotoğraflara baktım. Diego fazlasıyla stresliydi ve neredeyse hiçbir şeyden memnun olmuyordu. Üstelik cevabını bildiğimiz bir teklifti bu. Nişanlılardı zaten. Sadece formaliteydi. Yenilemek için bir kez daha soracaktı ve hemen ardından düğün olacaktı.

Lodo ise evde tek başınaydı. Yaptıklarımızdan haberi yok tabi. Bir şeylerden şüphelendiyse bile ne olduğunu anlamamıştı.

Mer'in cevabına karşılık Diego göz devirerek yanımızdan uzaklaştı. Ardından Ruggero'yu arayıp emirler yağdırmaya devam etti.

FLASHBACK SONU

''Burası harika!''

''Beğendiniz mi gerçekten?''

''Bayıldık. Ah, çocuklar! Her şey mükemmel olacak, eminim. Çok heyecanlıyım.''

Diego ve Lodo'ya sarıldım. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Zaten birlikte yaşıyorlardı ve evli çift gibilerdi ama yine de farklıydı. Resmi olarak karı koca olacaklardı.

Düğün için düşündükleri yer de mükemmel ve anlamlıydı.

Ama sakin görünüşleri beni delirtiyordu. Biz onlardan daha çok heyecanlıydık herhalde.

''Kesinlikle. Burası gerçekten harika. Ve biz daha da harika yapabiliriz.''

''Burayı gördüğünüze göre nasıl bir şeyler yapacağımızı planlayıp alışverişe çıkalım.''

Diego'yu onaylayıp yeniden arabaya doluştuk. Elbette etrafı biz süsleyecektik.

''Sade olmasını istiyorum. Beyaz temalı. Ve belki pembe. Ama fikirlere de açığım tabi.''

''Mor da olabilir. Çiçek kullanabiliriz. Hatta kesinlikle kullanmalıyız. Kır düğünü sonuçta.''

''Bence de. Ahşap tema daha güzel olabilir. Fenerler de olabilir. Dilek fenerleri mesela. Ya da şu içine mum koyulan kapalı şeyler. Odama geçen gün onlardan aldım.''

''Ama önce gelinliğime son dokunuşları yapalım.''

---

''Hayır, önceki dantel daha güzeldi. Siz ne dersiniz kızlar?''

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin