24. Bölüm

1K 55 16
                                    

Çocuklardan ayrılmış Mechi ile eve dönüyorduk. Bizi yalnız bırakmayı kabul etmeseler de ikna etmiştik. Yürürken yanımızda duran arabayı hemen tanımıştım. Adımlarımı hızlandırdığımda Mechi anlamamış bana sesleniyordu.

''Tini! Lütfen yavaşlar mısın? Ne oldu?''

O peşimde koştururken Peter çoktan yanıma gelmiş, kafasını camdan uzatmıştı.

''Güzellik.''

Cevap vermeden yürümeye devam ettim. Bir andan biri kolumu yakalayınca öfkeyle döndüm.

Ne ara arabadan inmişti?

''Neden bana kızıyorsun ki? Uzun süre oldu. Alışık değilim seni bu kadar uzun zaman görmemeye. Hem biz iyi anlaşmıştık diye hatırlıyorum.'' dedi Peter.

''Alış o zaman.'' diyerek kolumu çektim. İyi anlaşmıştık. Beni öpmeye çalışmasından önce.

Tekrar kolumu tuttuğunda öfkeyle ona döndüm. Mechi'de Peter'a bakıyordu.

''Peter.'' diyerek yaklaştı Mechi. Gözündeki tedirginliği görebiliyordum.

''Sen dur sarışın. Bak Tini, ayrıldığınızı biliyorum.''

Gözlerimi devirip gitmeye yeltendim.  Ama kolumu daha sıkı tutmuştu.

''Ama bunun için beni suçlama. Olay tamamiyle benimle alakalı değildi bunu biliyorsun. Hoşlandığım kızı öpmek istemem suç mu?''

''Kolumu bırak.'' dedim sadece. Sıktığı yere bakıp yavaşça bıraktı kolumu. Acıtmıştı. Kolumu ovuşturduktan sonra Mechi'ye döndüm.

''Gidelim.''

''Tini. Konuşmak istiyorum, lütfen. Nasıl olduğunu merak ediyorum. Evine gelmek istedim ama seni zor durumda bırakmak istemedim.''

Yüzüne bakmaya devam ettim.

''Ah, demek ben, zor durumda bırakabileceğini düşünebiliyormuşsun.'' Tam yürümeye devam edeceğim sırada devam etti.

''Elbette. Tüm düşündüğüm sensin. O an sadece çok yakınımdaydın ve güzel bakıyordun. Kendime hakim olamadım.''

Aldırmamıştım dediklerine.

''Hiçbir şey yapmayacağım. Sana söz veriyorum. Sadece oturup konuşalım biraz.''

''Ne konuşacaksın ki? Ayrıca sana neden güveneyim?''

''Çünkü 'sana' bir söz verirsem onu tutarım. Ne pahasına olursa olsun.''

Eğer 'herkes' böyle düşünseydi bu halde olmazdık.

İçimden bir ses olayları bildiğini ve o yüzden bunu söyledi dese de saçma bir şekilde ona inanıyordum. Aslında inanmak da değildi. Merak ediyordum.

''Tini...'' diye lafa karıştı Mechi. Ona döndüm.

''Sen git.''

''Tini...''

''Git Mechi. Sorun yok. Akşam ararım seni.''

Ama o dinlemeyip kenara çekti beni.

''Delirdin mi sen?''

''Peşimizi bırakmayacağını biliyorsun.''

''Bu yaptığın saçma. Tehlikeli.''

''Bana zarar vermez.''

''Nasıl emin olabiliyorsun ki?''

''Oluyorum işte.''

''Bende kalıyorum o zaman.''

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin