Gelecek bölümlerden,

1K 38 10
                                    

   TINI

''Bana yalan söyledin.'' dedim.

''Hayır. Ben...''

''Sen ne?''

---------------------------------------------------------------------------------------

''Bu zorunluluk değil. Seçim.'' dedim.

''Belki de haklısındır. Bu benim seçimim.''

''Neden peki? Neden kendine bunu yapıyorsun?''

''Çünkü insanlara ne kadar iyi davranırsan o kadar kırılırsın. Mesela şu an önümde sen duruyorsun. Hayatımda gördüğüm en masum, en zararsız insansın. Peki bu kadar zararsız bir insanın bu kadar kırılıp korktuğu kötü adamın arabasına hiç düşünmeden binip, kendisini nereye götüreceğini, ne yapacağını bilmeden yanında kalması normal mi?''

---------------------------------------------------------------------------------------

''Sandığım gibi biri değilsin.''

''Herkesi bildiğini düşünebilirsin. Ama sadece karşındakinin izin verdiği kadar onu tanıyabilirsin. Bunu unutma.''

---------------------------------------------------------------------------------------

Tek gerçek aşka inanan ben aptallığımla gerçek aşkımı kaybetmiştim. Gördüklerime sessiz kalacaktım artık. Zorundaydım. Kıskançlığımı yok sayacaktım. Bir şey demeye hakkım yoktu çünkü. Sadece mutluluğunu istiyordum. 

---------------------------------------------------------------------------------------

''Onu görmem lazım.'' derken kafamı kaldırmıştım.

''Tini...''

''Lütfen Diego onu görmem lazım. Zorundayım. Beni ona götür. Onun beni görmek istemediğini biliyorum ama benim buna ihtiyacım var. Son kez. Uzaktan görüyüm en azından. Bir şeyler yap. Lütfen.''

---------------------------------------------------------------------------------------

''Hoşça kal sevgilim.''

---------------------------------------------------------------------------------------

   JORGE

Kendimi yatağa atıp 'biraz' düşündüm. Ama kafam net değildi. Yine çok içmiştim. Ama şunu biliyordum; hiç bu kadar paramparça hissetmemiştim. Tek istediğim küçük bedenini kollarımla sarmak ve her şeyin yoluna gireceğini söylemekti. En azından o harika kahkahasını duymayı istiyordum. Onun neşesi lazımdı bana.

Ama olmuyordu işte. Yapamazdım.

Sinirime yenik düşerek duvara yumruk attım. İçimden bağırmak geliyordu. Duvara yumruk attığım süre boyunca, yeni kapanmaya başlayan yaralarım tekrar açılıyorlardı.

---------------------------------------------------------------------------------------

Yavaşça ona yaklaştığımda yüzünün ne kadar bitkin göründüğünü fark ettim. Ve daha da küçülmüştü sanki. Zayıflamıştı. Küçük kollarının sardığı şey ise... Resmimizdi. Hala benim Tini'mdi o. Savunmasız, masum, bir o kadar da yorgun. Ve artık kırılmış...

---------------------------------------------------------------------------------------

Elimi saçlarına götürdüğümde yüzünü buruşturdu. ''Seni özlüyorum.'' diye fısıldadım.

Buruk bir gülümsemeyle alnına uzun sayılabilecek bir öpücük kondurdum. Kokusunu özlemiştim.

''Ve galiba daha da özleyeceğim baş belası.'' dedikten sonra kısa bir an yanağını okşadım.

''Hem de çok.''

Stay With MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin