11.Bölüm Tedavi

703 42 21
                                    

Ceren gözleri dolmuş ağlamamak için dudaklarını ısırırken, nedim bir an gözleri dudaklara kaydı, ne diyeceğini unuttu o an. Sahi onlar ne konuşuyordu...

- Nedim....

Ah o nasıl nedim demek... Genç adam silkelenip kendini gelmek için, koltuktan kalkar, odanın içinde rahatlatmak için volta atarken gözü arada cerene takılır, neredeyse ağlayacak ellerini, kucağında yumruk yapmış benden bir cevap bekliyor, beklemesine bekliyor da istediği nerdeyse imkânsız, amcam en iyi doktorlara gitti, araştırdı en ufakta olsa bir ümidimiz olsun diye, ama yok hiç bir doktor umut vermiyor hem yeni kaza geçirdiği için hem de psikolojik olarak ta iyi değil ceren....

Yavaşça yanına yaklaşıp, ellerini tuttum, bir bana ,birde ellerini tutan ellerime baktı...

- Üzgünüm ceren...

Üzgünüm ceren, ne kadar kolay çıkıyor bu cümle onun ağzından, böyle yaşamak istemiyorum ki ben. Çok ağrıma gidiyor birinden birşey istemek, kendi kendine tuvalete gidememek, banyo yapmadım mesela... Nasıl yıkanacam onu bile bilmiyorum, herkes bu evliliği gerçek sanıyor, ah birde ne yaşadığımı bana sorsalar... Kendimi toparlamak için gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim. Benden cevap bekleyen nedimin gözlerinin içine kararlılıkla bakarak...

- Bende seni boşamıyorum nedim...

Genç adam sinirle ellerini çekerek... Ayağa kalktı... Evin içinde volta atmaya başlar.... Bakışlarını cerene çevirip son bir kez daha dener şansını...

- Bak başka bir şey iste ceren... Mesela para... evet para iste, istediğin kadar para veririm sana, yemin ederim ... Tatile gidersin, ne biliyim alış veriş yaparsın, kadınlar böyle yapmıyor mu sonuçta?

Ceren adamın dediklerine mi sinirlensin yoksa yürümediği için içinde kopan fırtınaları mı sustursun..

- Sen benimle dalga mı geçiyorsun, geri zekâlı, ben yürüyemiyorum, diyorum adama, o gelmiş bana alış veriş yap, tatile git diyor... Oldu canım birde istersen bikini alıyım, güneşleneyim bodrumda...

Nedim onu bir an bikinili hayal etti, güzel kız aslında ceren fiziği iyi hani... Başka yerde tanışmış olsalardı büyük ihitimalle dikkatini çekerdi... Ah işte kaprisli, şımarık halleri olmasa biraz daha çekilirdi..

Ceren sinirle saçlarını savurdu, gözleri aynanın yanındaki tarağa takılınca,
Parmağıyla tarağı işaret ederek...
- Şunu ver bana....
Nedim ne istediği anlayınca biraz onu kızdırmak için anlamamış gibi davrandı... Masanın üzerinde tarağı görmezden gelip...

- Neyi...

Ceren tekrar parmağıyla tarağı göstererek....

- Körmüsūn nedim, bak orda işte... Ay çıldıracam valla, bak o işte ya ismi gelmiyo şimdi aklıma saçımızı böyle böyle yapıyoruz ya, her sabah... Elleriyle gösterip...

Nedimin hoşuna gitti. Onu böyle sinirlendirmek, adamın yüzünde tebessümle. Biraz daha işi yokuşa sürmek için...

- Nasıl yapıyorsun her sabah bir daha göster, söz bu sefer anlayacam...

Ceren onun bu halini görünce, yüzü kızarır sinirden, bu öküz bu yarım akılla, bu üçgen kaslı allah kahretsin ki güzel gözleriyle, bana bakan adam, bildiğin anlamamazlıktan geliyor... sesini biraz kısarak ve tehlikeli bir tonla...

- Ya o şeyi... bana getirirsin kocacım, yada bizimkiler gene odaya toplarım. Hangisi sen seç, hadi bakalım?

Adamın gülen suratı anında değişir homurdanarak yerinden kalkar... söylenmeyi de unutmaz tabi...

İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin