Cemre üstündeki kırmızı elbiseyi aynada süzüp, beğeniyle dudaklarını kıvırır, Aşağıda duyduğu gürültüden insanların eğlenmeye başladıklarını düşünür odadan çıkıp Cenki aramaya koyulur, Konukların yarısı salonda, diğer yarısı havuz kenarında eğlenirken, cenk elinde içki kadehiyle, Sarışın bir kadınla derin bir sohbete dalmış. Kadının söylediği espiriyi gülerken, cemrenin onu uzaktan izlediğinden habersiz.. Sohbetin tadını çıkarır..
Cemre cenkin yanına gidip gitmeme konusunda ikilem yaşarken, arkasında bir grubun konuşmalarını duyar, duyduğu sözler onu yaralar, eli ayağı titremeye başlar.
Kızlardan biri diğerine cemreyi göstererek...
- İnanamıyorum, bu hala nasıl çıkabiliyor odasından. Cenke yazık valla... Kız resmen başına kaldı...
Bir diğeride..
- Ay hiç sorma Şeniz Hanım söyledi, Yanıkları çok ciddiymiş. Ben olsam utancımdan yatakdan çıkmam.
Cemre daha fazla bu acımasız sözleri duymaya dayanamaz, buğulu gözleriyle Cenke bakarak, her zamankinden daha çok onun desteğine ihtiyacı varken, Cenk onu görmez, kalbi kırılmış bir halde yanına gitmeye cesaret edemez. Hızlı adımlarla o kız gurubunun yanından geçerek bahçeye koşar. Bahçe de cerenin bebeğini kucağında gülücüklerle sallayarak şarkı söylemesini bir an onun da yüzünü gülümsedir. Nedim gelip karısına sarılarak, bebeğinin yeni yaşına girmesini, alnına kondurduğu adı gibi güzel busesiyle kutlar.
Cemre içinden en azından benim dışımda bazıları mutlu diyip iç çekerek, Bahçenin karanlık bir köşesine gider. Beyaz taştan oturağa oturup, az önce olanların ağırlığıyla gözleri sulanır, birer birer inci tanesi gibi dökülürken yaşlar, maske rahatsız eder yüzünü çıkarıp kırmızı taşlarla süslü maskeyi yere atar.,
Cenkin her zaman onu koruyan kollarını, bu gece neden korumadığını düşünür hüzünle, birden görüş açısına elinde beyaz bir mendil belirir, cemre şaşkınlıkla mendilin üstünde gümüş işlemeyle yazılmış yazıya ürkek bir halde okur.
- Alpaslan GÜNGÖRDÜ..
Bu isim ona yabancı gelince, çekinerek oturduğu yerde ufalır adeta..
Gecenin karanlığında nazik bir ses kulağını doldurur.
- Ağlama lütfen, gözünden akan incilere nasıl kıyıyorsun?
Cemre başını kaldırıp karşısındaki adama bakar yüzündeki yaranın göründüğünden habersiz.. Alpaslan yarayı görünce, bir an şaşır, kendisine ceylan gibi ürkerek bakan kıza yavaşça elindeki mendille gözlerini kurulayıp, mendili cemrenin eline bırakır.
Kızın ellerinin pamuk gibi oluşu, genç adamın yüreğini ısıtır, yüzündeki yara bile, güzelliğini yok edememiş cemre diye söyle içinden acıyla... O sırada sert bir ses duyulur ikisi de sesin geldiği yere bakar.
-CEMREE!!!
Alpaslan cenkin sinirle kendilerine doğru geldiğini görünce dişlerini öfkeyle sıkıp cemrenin birden elini çekmesini kalbi buruk bir halde izler.
Yeni bölüm iki gün sonra geliyor arkadaşlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanfictionHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...