Ömer can sıkıntısıyla mekanın kapısına çıkıp telefonu eline alır, İlk rehberde Alpaslan isminin altın da, yazan Selçuk ismine basıp, telefonu kulağına götürür,
Selçuk da araba da tur atıyordur, İstabulun ıssız sokakların da, gecenin karanlığı adamı içini daraltırken çalan telefon sesiyle, gözünü yoldan ayırmadan, alışık hareketlerle telefonu alıp, Ömeri görünce kaşlarını çatıp kulağına götürür hemen..
- Hayırdır Ömer, rüyan da beni mi gördün oğlum, niye aradın?
Ömer Selçuğun bu hallerini bayılır, kardeşlik bu değilmidir zaten, kardeş olmak için arada illa arada kan mı lazım Ömer gözleri mekana kayınca, yüzündeki gülümseme silinir, sesi ciddileşir birden.
- Buraya gelsen iyi olur, Selçuk. Alpaslan iyi değil,
Selçuğun güzel yüzü kasılır birden, arabayı kenara şekip telefonu iyice kavrar eliyle, gergin bir halde..
- Noluyor Ömer, ne demek iyi değil...
Ömer sıkıntıyla elini ensesine götürüp sıkar.
- Bu gün, dayanamamış cemreyi görmek için mekana gitmiş. Küçük çocuğun doğum günüymüş lan, hayır davetiyesiz nasıl girmeyi becerdi bu adam hayret, neyse işte girmiş içeri, cemreyi bahçede ağlarken görmüş, bir sor bakıyım sen bana şaşırdın mı diye, kesinlikle hayır.
Selçuk yine çocuğun saçmalamaya başladığını anlayınce, konudan çıkmasın diye sertçe..
- Yaniii Ömer, sadete gel lan, bırak gırgırı şamatayı..
Ömer hiç tavrını bozmadan devam eder, dedikoducu teyzeler gibi...
- Ya işte abi anla artık da, cemreyi teselli ediyim derken, zibidi kocası gelmiş... kargaşa cıkmış adam karım marım diyip sahiplenince işte, bizimki kötü olmuş, şimdi küçük emraha bağladı, kafasını kaldırmıyor içki bardağından...
Bizim Hasan abi var biliyorsun da, onun mekanındayız saat iki oldu bizimki hala içiyor kalmaya ikna da, edemedim. Bir de gel, sen konuşsan şununla..
Selçuk mezuyu anlayınca telefonu tamam geliyorum diyip kapatır, sıkıntıyla soluğunu dışarı verirken söylenir içinden kırık bir sesle..
- Ah be abi, bok mu vardı aşık oldun. Hayır bizim gibilere sevmek ne gerek. Yaptığımız iş belli sonumuz belli. Seninkisi olamayacak duaya amin demek yanarım yanarım en çok senin canın yanacak ona yanarım.
Ömer telefonu kapatıp mekana girer. Masaya oturup Alpaslan içki bardağını tam kafya dikecek, engel olup bardağı elinden alır, onun yerine kendi kafasına diker.
Alpaslan gözleri ömere baygın baygın bakarken, sesi boğuk çıkar ictiği içkinin etkisiyle, çıkışır ömere..
- Ulan oğlum, içmek istiyorsan çağır garsonu, benimkine niye sulanıyorsun. Ömer cevap vermesine gerek kalmadan,
Selçuk kapı da görülür.
Ömer elini kaldırıp, nerde olduğunu gösterince selçuk hızlı adımlarla masaya gelip ömerin yanına oturur.Neşeli olmak için kendini zorlar selçuk, hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranır.
Alp aslan ömerin aldığı bardağın yerine başka bir bardağı doldurup ağzına götüreceği zaman bu sefer de, Selçuk alır bardağı kafaya diker, içkinin tadıyla yüzü bir an buruşur.
Sonra kendini toparlar alp aslan ikinci kes bardağının elinden alınmasına öfkelenir, sertçe şişeyi masaya vurarak, canın dan çok sevdiği kardeşim dediği adamlara bakarak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanficHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...