Ceren
Kahvaltı masasına baktım herşey tam. Ev halkı birazdan toplanır masaya. Kahvaltıya göz gezdirirken gözüme ilişen zeytinlerden bir tanesini attım ağzıma..
- Günaydın...
Cenkin sesini duyunca başımı arkaya çevirip baktım. Yüzünden düşen bin parça, sabah sabah canı neye sıkıldı kim bilir, ayrıca ablam nerde? O niye gelmedi Cenkle..
- Ablam nerde Cenk?
Sorduğum soruyu duymazdan gelip sandalyeye oturmuş boş tabağına yemek doldurmakla meşgul.. Sinirlenme Ceren sinirlenme sakin, kendimi gerçekten zor tutuyorum. Özümde sakin bir insan değilimdir zaten, çabuk parlar çabuk sakinleşirim.
- CENNKKK!!!! BİR SORU SORDUMM. Bir cevap vermeyi düşünüyor musun? Ablam niye yanında değil?
Bezmiş bir halde doldurduğu tabağı bir çatal bile almadan önünden itekleyip, sandalyeye yaslandı. Bıkkınlık dolu bir sesle..
- Onu bana değil Cemreye sor. Sabah bir uyanıyorum, '' Günaydın'' diyorum ses yok. ''Bir şey mi oldu?'' diyorum. Dönüp bakmıyor bile, şımarık çocuk gibi davranıyor. Bıktım Ceren, ben de insanım ya.. İçini doldurmayan küçücük şeyleri, dev gibi sorun yapıp aramıza sokuyor. Telefon olayını açıkladım, anlamak istemiyorsa kendi sorunu.
Ağzım açık dinledim Cenki.. Evliliklerinde sıkıntı olduğunu biliyordum ama, bu derece değil, bunlar çözülmeyecek sorunlar değil ki. İkisinin de karşılıklı karı koca oturup sorunu tatlı dille konuşarak çözmeleri gerek, bir birlerine küserek sırt çevirerek değil..
- Bak Cenk, ablam...
Cümlemin tamamlayamadan, sandalyesini gürültüyle geri çekip, ayağı kalktı birden, yüzünde bu konudan sıkıldığı bariz belli, lafımı ağzıma tıkadı öfkeyle.
- Sen bu işe karışma, lütfen. Hem nerde senin kocan, git onunla ilgilen Ceren. Kahvaltı edecek halde kalmadı, gidiyorum.
Arkasına döndü ve gitti sert adımlarla. Nedim de ben uyanmadan önce gitmiş, yastığına not iliştirmiş merak etmeyim diye. '' Dışarıda acil işlerim var, seni de uyandırmaya kıyamadım birtanem akşama görüşürüz'' diye.
Yalnız uyandığımda yaşadığım boşluk duygusu o kadar kötü ki. Onun uyanmaya, daha gözlerimi açmadan belime sarılan güçlü kolların varlığı, tüm dünyanın kötülüklerinden korurcasına sımsıkı sarılması. Benim evim bu çatı değil, benim evim onun kolları oldu.
...........
Cemre
Gözlerim kapalı olduğu halde sızıyor, hiç açmak istemiyorum. Boğazımdaki kuruluk rahatsız edecek boyuta varınca, istemeden de olsa kalktım. Yatak da doğrulur doğrulmaz, oturdum yatağın ortasında, bir saniye iki saniye. Saniyeler hızla ilerledi. Ne yaptığımı bilmez halde, boş duvara baktım. Huzursuzum, içim içimi yiyor, beni huzursuz eden bir şeyler var, ne olduğunu bilememek daha kötü. Korkuyorum, bir elim deli gibi hızlanan kalbimin üstüne koyup derin derin nefes alıp yavaşça bıraktım.
Gözlerimi zor da olsa beyaz duvarlardan ayırdığım da yan tarafıma baktım boş. Cenk nerde, şuan burada olsa, bana sarılsa, '' Ben yanındayım Cemre, korkacak hiç bir şey yok'' dese. Yok işte yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanfictionHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...