Biraz daha iyi misin, cemre?
Cemre sabah olur olmaz, soluğu en yakın arkadaşı sibel de alır, sibel onun memleketten çocukluk arkadaşıdır, okul için istanbula gelmiş burda hayatını kurmuş... Arada buluşup dertleşirler, eski güzel günleri yaat ederler..
Sibel, sürekli ağlayan arkadaşı için endişelenir, ne olduğunu az çok o da,tahmin ediyordur aslında, kesin nedimle ilgili bir şey oldu... Sürekli ondan bahseder, nedim böyle nedim şöyle, ee sonuç kardeşiyle evlendi adam ya... Sibel ağlayarak söylenen cemreyi dinlemeye başla...
- Beni dinlemedi bile sibel... Neymiş artık biz diye bir şey yokmuş... Delirecem ya, delirecem, bu kadar basit mi unutmak, ya ben... Ben niye onun gibi geçmişi geride bırakamıyorum sibel... Kahretsin zamanında uzaklaştırmasaydım onu kendimden, şimdi böyle olmazdık onunla.
Şu halime bak sibel, Nedim yüzüme bile bakmıyor, evli ya o, evli hem de kardeşimle ya ama ben, ben hala...
Sibel konuşmanın iyi bir yere gitmeyeceğini anlayınca arkadaşının sözünü keser,
- Saçmalama cemre, kendine gel, ne dediğinin farkında mısın?
Cemre gözünü bir kere karartmıştır işte, Şimdi elinden ağlamaktan başka bir şey gelmez kendine kızar, onu yarı yolda bırakıp giden nedime, uzun zamandır nedime olan aşkından acı çektiğini görmeyen kardeşine, herkese, herşeye bir kızgınlığı vardır cemrenin. Zamanın da korkakça vazgeçtiği aşkın, şimdi hiç utanmadan peşine düşmüştür, imkansız olduğunu bile bile hala.... Bir umut... belki... Aklına gelen bir fikirle birden yüzünde gülücükler açar, heyecandan sibelin ellerini avuçlarına alıp, hızlı hızlı konuşur içindeki umutla...
- Belki ceren olanları bilirse.. Sibel sertçe arkadaşının sözünü keser..
- Saçmalama be kızım, ne diyecen kardeşine ''Kusura bakma ceren, ben nedime uzun süre aşığım... Boşanda aramızdan çekil mi...?'' Böyle de istersen cemre.....
Arkadaşının bile onu değil de, cereni tutması genç kadında öfke patlatmasına neden olur... Sinir le yerinden kalkıp bağırarak konuşmaya başlar...
- YA YETER, SİBEL YAAA!! ALLAH AŞKINA SEN BARİ YAPMA... GÖRMÜYOR MUSUN NASIL CANIM YANIYOR? SENİN BENİM YANIMDA OLMAN GEREKİRKEN SEN CERENİ TARAFINI TUTUYORSUN..
Sibel de artık cemre gibi öfkelenir bu kızın dengesizliği yormuştur artık..
- Kendine gel cemre, kardeşinden bahsediyorsun farında mısın? Cemre onu dinlemez içindekini acıyı boşaltırmış gibi konuşmaya devam eder...
- BEN BU GECE GÖRDÜM SİBEL, BEN BU GECE NEDİMİN GÖZLERİN YOKTUM... O GÖZLERDE BENİ KORKUDAN DUYGULARI GÖRDÜM SİBEL... BU NASIL BİŞEY BİLİYOR MUSUN, HA? ONDAN UZAKTA DURDUĞUMDA BİLE, BANA BAKAN SICAK BAKIŞLAR KALBİMİ ISITMAYA YETER Dİ, BEN O BAKIŞI DÜN AKŞAM GÖREMEDİM SİBEEELLL!!!!!
Biraz soluklarını evin içinde volta atarak, arada sibele bakar, sibel onun iyi olmadığını anlayınca koltuktan kalkıp yanına gelir...
- Cemre topla artık kendini, bak o tren çoktan geçti, sen de biliyorsun bunu, nedim ve sen diye bir şey olamaz artık..
Cemre, onu hiç duymaz onun gözlerinde, nedimin ona soğuk bakan gözleri vardır. Evlilik teklifini bile reddediğin de bu kadar uzak, bu kadar soğuk bakmamıştı genç adam... Allah kahretsin ki, o gözlerde artık cemre kendisine duyulan aşkın kırıntısını bile görememiştir...Son kes, sibale ruhu sönmüş bir ateş gibi bakarak fısıldar...
- O gözler de artık ben yokum, sibel...
Saat sabahın beşine geldiğini gören cemre, çantasını koltuğun üstünden alıp omuzları düşük hiçbir şey demeden evden çıkar, sibel onun arkasından bakarken bu işin sonunun kötü biteceğini anlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanfictionHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...