Cemre kapıdan giren adama korkarak bakar, buraya nasıl geldiğini bilmez, lorlar haliyle. Gitmek ister direk gözü kapıya kayınca, çekinerek alpaslana bakar.
Alpaslan onun ne düşündüğünü anlayınca onu korkutmamak için yaklaşmaz, hurçın bir atı sakinleştirir gibi, nazik bir sesle..
- Ben sana zarar vermem cemre, seni bulduğumda kötü haldeydin, bayıldın... Seni o halde orada bırakamazsım.
Cemre adamın sözleriyle ne düşünmesi gerektiğini bilemez kafası karışmış bir halde bakar ona...
- Sen, sen gerçekten kimsin...
Alpaslan cemreye yaklaşmamaya özen gösterip, kendi odasının camının olduğu yere gider, sıkıntıyla nefes alır, cemreye anlatsa hislerini anlar mı?
Seni o berbat yerde gördüğümden andan beri kalbim senin için çarpıyor desem, ne derdin... Her gece sesinle büyülendim, bakışlarınla yeryüzünde cenneti yaşatırken, o adamın yanında olduğunu bilmek cehennem olur yakar geceler beni desem ne derdin cemre???
Cemre adamın suskunluğuna bir anlam veremezken, tanımadığı bu adamdan uzaklaşmak ister.
Alpaslan kızın gerginliğini görmek için arkasına durmasına gerek yoktur. Ona bakmadan.
- Adamlarım dışarda cemre, nereye gitmek istersen söylemen yeter bırakırlar seni.. Cemre buna şaşırsa da, belli etmemek için bakışlarını kapıya çevirir, çıblak ayaklarını topallayarak çıkar odadan. Onun odadan çıktığını anlayan alpaslan üzgün gözlerle gidişini izler odadan.
Cemre nereye gideceğini düşünür, ne annesi ne kardeşi gidebileceği bir yer yoktur işte. Acıyla gözlerini kapatırken, yanağından sizilen yaşların farkında bile değildir. Alaycı bir ses duyana kadr kendini yalnız sanıyordu.
- Şaşırtmıyordu, yenge beni yine şaşırtmıyordu...
Cemre salonun duvarına yaslanmış alaycı gözlerle onu süzen çocuğu görünce bir adım geri atar, bu evde kaç kişi yaşadığını merak eder deli gibi...
Ömer kızın kendinden korktuğunu anlayınca..
- Affedersin ya, seni korkutmak istemezdim. Bu arada ben ömer, sende acıların çocuğu küçük emrahın yeni versiyonu olmalısın, ne zaman görsem ağlıyorsun çünkü.
Cemre şaşkın bilr halde çocuğu bakarken, söyledi sözlere kaşlarını çatıp.
- Ne saçmalıyorsun sen?
Selçuk ta o sıra da mutfakta elinde sandivinçle çıkıp gelir ömere ters bir bakış atıp..
- Ne uğraşıyorsun oğlum kızla, rahat bırak sana dinlensin.
Ömer selçuğa hak verir gibi başını sallar, yüzünü çocuk gibi masum bir hal takınarak.
- Haklısın, yazık kimbilir uyandığından beridir, kaç litre su akıttı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
Fiksi PenggemarHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...