Nedim gecenin karanlığında ayakları onu bahçede amaçsız bir halde sürüklemesine izin veriyordu, birden duran ayaklarına isyan ederken, gecenin sessizliği yer yüzüne eşlik ederken, yıldızların suskunluğu, lal olmuş kalbine eşlik eder.
Kederini hapsettiği gözleri, eve çevirir Ev.. insanın evi neresidir. Bu sorunun cevabını hep merak etmişimdir. Ev dediğin dört duvar mı, bir çift aşık olduğun gözler mi, canının yarısı olan minik eller mi? Nedim bunun cevabını bulamaz.
Cerenin olmadığı yere ev demek ne kadar doğru bilmiyorum! Cerenin gülüşü, minik kızının bebek kokusunun olmadığı yer evim olamaz! Onlarsız hayat olmaz, şu serada duran gülden ne farkım kalır benim. Sadece nefes alan bir canlıya dönüşürüm.
Kalbim içimdeki isyanı tutmaz, lal olan dilin acıyla kilidini çözüp sözleri kor olup kalbimi parçalayarak yakarak çıkarır dilimden. gecenin sessiz ayazı Şahid olur yakarışıma.
- Neredesin be, kalbimin aynası, bu adam çok özledi seni, sensiz yönümü kaybettim, bulamıyorum. Semsiz yelkovan akrep önemini yitirdi, Geçen zaman su misali avuçlarımdan akarken, benim kalbimde sizim sızınız, çok ağır geliyor yüreğime bu özlem.
Karanlıktayım cennet gözlüm. Baharımın güneş ışığı gel artık. Neredeysen gel.
Sen benim yıldızımsın, ay ışığımsın, gölgesinde can bulan ağacım. Karanlığımı aydınlatıp, yolumu gösteren pusulamsın, hayat arkadaşım, nefesim tüm benliğim. Nerdesin ceren, iyi misin, kötü müsün bilmiyorum? Ansızın kayboldun gittin hayatından. Ne polisler ne özel olarak tuttuğum adamlar, kimse bulamadı yerini.
Gözlerinin dolduğunu hisseden genç adam, titreyen ellerini gözlerini perde gibi sarar ağlamamak için kastıkça vücudunu, yüzü yaşadığı stresten kızarmaya başlar.
....
Cemre cenkin eve gelmediğini kısık gözlerle yelkovan ve akrebi kaşlarını çatarak anlar. Hoş hangi yüzle gelecek ki, yaptığı hatayı unutturabilir mi? Bir kadına tokat atmak bu kadar basit mi? Bunun bahanesi ne olabilir? Üzgünüm canım bir an sinirlendim mi? Yoksa bir özürle düzeleceğini düşünen erkekler, tekrar ve tekrar aynı hatayı yapması mı? Dayak kadınların kaderi mi, merak ediyorum. Küçükken babam cerene her vurduğunda, korkudan kasılıp kalırdım.Babamın hiç şiddetine maruz kalmadım. Tam tersi benim yerime hep ceren şiddet uygulardı. Bunun nedenini anlamasam da, çocukluğumun verdiği korkuyla kendimi kabuğuma çektim.
Camdan dışarı baktığında nedimin halini görünce içim cız eder. Ne garip onsuz yapamıyorum diyen başka bir cemre sanki. Benim aşk sandığım meğer hırsmış bunu çok geç anladım. Ben nedimin kardeşime bakışlarını istemişim, sevilmek istemişim. Aradığım bu özlemi cenkte bulacağıma öyle bir inandım ki, hayal kırıklığı ağır geliyor yüreğime şimdi. Bu sabah cerenin kayıp olduğunu, şeniz cadısından duydum, o yılana güvenmiyorum belki yine oyun peşindedir..
Geç de olsa anlıyor insan, pişmanlıkla yıktığı sevginin peşinden koşuyor işte. Kardeşimi çok hırpaladım. Özür dilemeye bile yüzüm yokken. Ona ne olduğunu merak ediyorum. Benim kardeşim nerede, iyi mi kötü mü merak ediyorum.Bunun da cevabını tek bir kişiden alabilirim. O da bahçede her şeyini yitirmiş gibi duran adamdan.
Nedim kapının açılıp cemreyi görmesiyle yüzü düşer hemen, başını cerenle güzel anıları olduğu seraya çevirir, dudaklarına buruk bir keder yerleşir, ayakları bir türlü gitmez oraya. Nasıl gitsin? Onunla anıları bu kadar tazeyken, oradaki güller içindeki acıyı körüklemekten başka bir işe yaramıyor.
Cemre nedimin yanına geldiğinde, genç adamın onun varlığından rahatsız olduğunu anlayınca, yüzünde utanarak çeker bakışlarını yüzünden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanfictionHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...