Ömer sıkıntıyla elindeki telefonu kapatıp salonda koltukta yatıp uyuklayan alpaslana yaklaşır. Selçuk da elindeki kahveyle salona girer. Bakışları telaşla alpaslanın yanına giden ömere kayar.
Ömer direk alpaslanın yanındaki koltuğa oturum, sert sesle...
- Abi cemrenin peşine taktığımız adamımız aradı. İt herif kızı sokağa atmış galiba.
Alpaslan duyduklarıyla sinirle kalkar koltuktan ömere öfkeyle burnundan soluyarak bakar.
- NE DEMEK LAN, SOKAĞA ATMIŞ. KEDİ YAVRUSU MU LAN BUUU.!!!
Sinirle elini saçlarını ovuştururken, derin derin solur burnundan.
Selçuk hemen olaya müdahale eder, elindeki kahveyle alpaslana yaklaşarak, sakin bir sesle...
- Sakin ol abi.. Bak nolduğunu bilmiyoruz. Hem karıkoca onla-
Alpaslanın bakışlarının vahşi bir aslana döndüğünü gören selçuk, çekinerek gözlerini kaçırır, boş koltuklardan birine kendini atıp, elindeki sıcak kahveyi yudumlar.
Alpaslan hiç vakit kaybetmeden, adamını arar evden çıkar apar topar. Yolda yağmur yağmurun başladığını görünce, küfreder öfkeyle.. Gaza biraz daha basarak hızla gider.
Cemre cebinde beş kuruşsuz üstündeki ince pembe hırkayla, ayaklarını sürüye sürüye dolaşmış. Gidecek yeri olmadığını acıyla hatırlar. İstanbul da, bir tek Sibeli tanır oda, ona sırt çevirmiş ceren olayında araları iyice açılmış, ona gidemeyeceğini düşünür hüzünle...
Yağmur yağmaya başlayınca, hırkasına iyice sarılır, soğuk ince bedenini çarparken, dişlerini sıkıp yerinde büzüşür iyice. Ayakları onu deniz kenarına getirir. Yağmurdan sırılsıklam olmuş bir halde denize bakarken, kafasında cenkin acımasız sözleri dolaşır.
Kendini sorgular cemre, içinden bir ses dile gelir.
- Haksız mı cemre, o kadar hata yaptın ki, bak şimdi seni seven tek bir inan yok yanında... Yalnız kaldın cemre, yalnız.. Hak ettin bunu şimdi oturup ağlasan ne çare...
Cemre başını eğmiş geçmişin defterini açmış, orada hayatını sorgularken, bir çift ayakkabı görünce, korkarak kaldırır başını.. O gece ki adamı görünce, ürkek bakışlarla bakar adama... içinden merakla..
- Bu adam beni nasıl buldu? Hem niye karşıma çıkıyor sürekli? Ya bana zarar verirse, kaçmam lazım. kaç cemre kaç..
İç sesini uyup bir an panikle oturduğu yerden kalkar, koşmak için daha bir kaç adım atmasıyla burkulan ayağının acısını hissedip yere düşmesi bir olur.
Alp aslan kızın yanından hızla kalkıp koşma çabasına şaşkın bakışlarla izlerken, yere düştüğünü görünce hemen yanına gelerek, onu yanına eğilir, oda yağmurdan nasibini almış, buğulu gözlerle kendisine ürken gözlere bakar. Onun yatıştırmak için sakin bir ses tonuyla..
- Korkma cemre, ben... ben sana zarar vermem.. İyi misin? Ayağın mı acıyor...
Eğilip ayağını kontrol etmek için eliyle baskı uygularken. Cemre adamın bu nazik haline şaşkın gözlerle bakar. Nedendir bilmez, bu adamın ona zarar vermeyeceğini içinden bir ses fısıldar.
Soğuk yağmurdan titreyen vücuduyla, kendini halsiz hisseder, başını dikmekte zorlanır iyice. Bulanık gören gözleriyle, ayağında dolaşan parmaklardan rahatsız olur, titreyen bacaklarına inat yerden kalkmak için çabalar, Alpaslan onun bu çabasını görünce, ayağa kalkıp elini uzatır, kibarca... Alpaslan kızın yüzünün birden kireç gibi olmasında endişeyle bakar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanficHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...