Güneşin sıcağı genç kızın tenini ısıtırken, güneş ışığından rahatsız olan ceren gözlerini istemsizce aralayınca, yatak odasında olduğunu anlar. Başındaki ağrıya anlam veremezken kafası karışmış bir halde yatakda doğrulur geceliğini üstünde bulunca bir an durup düşünür ''
Ne zaman giydim ki bunu'' dün geceye ait beyninin içinde bir şey canlanmaz en son... En son Jale denen sürtüğü paralıyordum.
Nedim aklına gelince yüzünde istemsizce dudakları mutsuzlukla kıvrılır.
- Ne zaman bana güvenecek, benim ona koşulsuz şartsız güvendiğim gibi onunda bana güvenmesini istiyorum Allah'ım çok mu?
Odanın içinde bir ses uyulur inleme gibi hafif, o kadar hafif ki ceren iyice duymak için dikkat kesilir yatağın ayak köşesinden geldiğini anlayınca yataktan doğrulup aşağıya sarkıp bakar.
Tatlı bir yavru kedi duruyor, o kadar sevimli ki, ceren hemen yataktan doğrulup yavruyu kucağına alır, çok tattlı...
Gözleri bile açılmamış daha, iyi de bunun burda ne işi var, kim getirdi?
Buna benzeyen bir sürü kafasının içinde cilt atarken, kapının açılmasıyla dönüp bakar karşısında nedimi gören genç kız ikinci şoku nedim kucağındaki kahvaltı tepsisini görünce yaşar.
Nedim bir an ne diyeceğini düşünür. Direk özür dilese mi acaba? Gözü kucağındaki kediye kayınca yüzüne yerleşen tebessüm cerenin yüreğindeki binlerce kelebek aynı anda uçmaya başlar.
Nedim cerenin bakışlarında gördüğü ışığı özlediğini fark eder. Saçma saban kavgalarla, kırdığı kalbi onarmak için geç kalmamış olmayı diler içinden. Kediye bakarak konuşmayı zararsız konudan başlamanın daha iyi olacağını düşünür.
- Güzel demi, sabah bahçede dolaşırken, senin güllerinin arasında buldum, nasıl girmişse yumurcak kıvrılmış uyuyordu. Annesi gelir diye çok bekledim gelmedi.. Bende buraya getirdim.
Ceren gözlerini kollarındaki savunmasız kediye kayarken, gülümseyerek bakışlarını nedime bakarak.
- İyi yapmışsın, çok güzel.. Annesi belki gelir bahçeye çıkıp bakalım bir ara.
Nedim kucağındaki tepsiyi yatağın üstüne koyarken, ceren tepsiden gelen kokuyla karnı guruldayınca, bir an utansa da, kucağındaki kediyi yatağının yumuşak kısmına bırakıp, tepside omlet, reçel zeytin yumurta, allhım bu adam beni şişmanlatacak.
Midem yine guruldayınca, Nedimin gözlerini kaçırıp güldüğünü duyan genç kız, o da gülmeye başlar bu hallerine, açlığa daha fazla dayanamayacağını düşünen ceren, ellerini havaya kaldırıp, nedime göstererek.
- Ellerimi bir yıkayıp gelcem, bakalım omleti nasıl yapmışsın. 10 üzerinden puan verecem sıkı dur.
Nedimin şaşkın bakışları eşliğinde lavaboy gidip ellerini yıkayan kız, hemen yatağın köşesine oturup çatalla omletinden bir parça koparıp ağzına atar, beğenir. Bu omlet nedense kendi yaptığı omletlere benzemez, daha yumuşar daha tatlı, nasıl tatlı olur ki omlet?
Nedime meraklı gözlerini kaldırıp sorar, bu niye tatlı?
Nedim cerenin çocuksu yüzüne bakıp sorusuna gülümserken, cevabını verir.
- İki yumurtanın içine bir yemek kaşığı toz şekeri attım, yarım çay kaşığı tuz. Bu yediğin omlet kore usulu omlet, onlar kahvaltıda böyle yapıp yerlermiş. Bende bir deneyim dedim tadı hoşuma gidince arada yapıyorum.
Yemeğini yiyen ceren, gözü saate kayar öğlene geliyor, nedim niye işe gitmedi ki..
- Nedim saat.. Sen neden işte değilsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanficHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...