45. Bölüm Pişmanlık

252 20 20
                                    

Abii ..

Alpaslan uykusunun bölünmesinden rahatsız olur. Az önce içtiği şişenin etkisiyle homurdanmaya başlar.

Selçuk alpaslanın odasında ayakta dikilirken, Ömer uyandırmak için 15 dakikadır dürter. Alpaslanın homurdanmasına kaşlarını çatan selçuk.

- Sarhoş mu ?

Ömer onu uyanmayacağını anlayınca, ayağa kalkıp selcuğun karşısına geçer. Sıkıntıyla alpaslana bakarak .

- Akşam akşam ebemi anıyordur heralde.

Selçuk ömerin dediğini kafasında düşünürken, aklına gelen şeyden hoşlanmaz ensesine sert bir şaplak indirir.

Ömer birden gelen acıyla yüzünü buruşturup ensesini ovarken. Selçuk ...
- Lan salak senin benim annem senin anneni doğurtmadı mı?

Ömer alıngan bir halde, alt dudağını sarkıtırken.

-Bana ne kızıyorsun oğlum. Ya sabır ... Abi küfrediyor. Peki napıyım ...

Ömer sıkıntıyla soluk verirken, odaya bir göz atar. Duvarda cemrenin fotoğrafını görünce şaşkınlıkla selçuğa dönerek.

- Vay be ... bizim abiye bak sen. İyice mecnuna bağlamış hayır kız da hak etse bari, içim yanmaz.

Bozuk motor gibi, nereye gittiği belli değil.

Selçuk gözlerini devirirken yerde almazlanın bir kolu omzuna atmış kaldırmaya çalışır. Küçük bir küfür kaçar. O böyle uğraşırken, önündeki yalı kazığı gibi tepesinde dikilecek sinirlenen selçuk.

- Yardım etmek için ne bekliyorsun, davetiye mi? Bak hala şimdi, sıçacam şimdi ağızına ÖMER, dikilme de, yardım et.

Ömer yüzünü buruşturup alpaslanın kazıcı kolunu da, o omzuna alır kaldı kaldırılıyor, selçuğa çektirmeden duramaz.

- Senin ağzının maşallahı var. Sıça sıça bitiremedin.

Alparslan yatağa yatırıp doğrulan ikili, Ömer belini sıvazlayarak

- Bu cemre yüzünden, biz fıtık olacaz lan.
Cemre sanıp, yükündeki çocuksu haliyle gulumser Selçuk onu başıyla onaylarken alpaslan yan yatıp eline gelen yastığı.
- Cemremmmmm ....

Selçuk kaşlarını çatıp alpaslanı süzerken. Ömer abisine gülerek bakar.

- Ah abi ah ... sen burda sabaha kadar iç, cemre diye değil yastığa, duvarlara tırmansan nafile. Senin ki, kocasının kollarında günü gün etsin sen otur ağla böyle.

Selçuk sinirle önerin kolunu tutup yatmaktan çıkarır. Alpaslana bakıp uyuduğunu eminolunca, ömere dönüp.

- Ne saçmalıyorsun Ömer sen, neydi az önce dedikleri?

Ömer kolunu çekiştirip kurtarır. Yüzünde soğuk bakışlarıyla.
- Yalan mı, şu anda yatan adama bak selçuk. Yıllarca düşmanlarını korkudan titreten adam. Bir kızından düştüğü hale bak. Hayır bari güzel olsa hadi neyse, oda yok. Çırpı bacaklarının nesini sevmiş anlamadım ki.

Yalan mı, bakma öyle ters ters. Kızı ne zaman görsem zırlıyor, onun akıttığı yaşla ben bu evi baştan aşağı temizlerdim valla.

Selçuk bezmiş halde yüzünü sıvazlarken odadan çıkar ..

Ömerde arkasından çıkarak söylenir söyan kaçan kardeşine ...

- Tabiii haklıyım ya, hemen kaç ...

...............

Cemre üstünde pijanayla bakın oturmuş, küçükafa defter elinde kalem, günlüğe içini dökerken. İçeri elinde tepsiyle cenk girer. Onu görmezden gelip defterinde karalamaya devam eder.

İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin