36.Bölüm Yeni Başlangıçlar

378 22 24
                                    

Cenk yorgun bir halde eve adım atmıştır, tek istediği odasına gidip kendi dünyasına çekilmektir, bir kaç adım atmıştır ki, yanına evde çalışan bayanlardan biri gelir.

Eline bir mektup halenin bana mektup bıraktığını, apar topar bavuluyla evden ayrıldığını söyleyince, anlamaz gözlerle karşımdaki kadına baktım. Hale neden gitti durduk yere, üstelik te haber bile vermedi.

Bu kağıdın ne olduğunu anlamaz, ayakları onu misafir odasına götürür dörde katlanmış kağıdı açar, Halenin yazısını tanır hemen, iyi de niye mektup yazdı bu kız, diye düşünürken kendini mektubu okurken bulur.

Cenk

Ben gidiyorum, bu eve gelmem bile hataydı zaten. Evlendiğini duyduğumda senden vazgeçmeliydim , yapamadım söz geçiremedim senin için atan bu kalbe. Ben seni uzaktan uzağa yıllarca sevdim.

Cenk şaşkın bir halde, başını kaldırır, bir eliyle sıkıntıyla çenesini ovarken gözlerini kısıp mektubu okumaya devam eder.

Üzgünüm hiç bir zaman cesaret edip karşına çıkamadım. Hep kendimi sorguladım inan, bu ateş yüreğimi ne zaman düştü diye. Sonunda acı da olsa buldum cevabını, hatırlıyor musun ben daha 8 yaşındaydım sen ise 10, evden kaçıp kaçıp senin yanına gelirdim, oyunlar oynardık seninle

Annemden az dayak yemedim bu yüzden Yine bir gün kaçıp size geldiğimde nedimin doğum günüydü, hediye olarak küçük bir lolipop almıştım. Diğer çocuklar beni küçümseyip itekleyince sen girmiştin hani araya, beni korumuştun ya, meğer küçük kalbime aşkın, o an düşmüş fark edemedim.

Büyüdükçe kalbimde yeşeren aşkında büyüdü, korkaklığım güçsüzlüğüm yüzünden, hep geri durdum. Sevgimi içime gömdüm susturdum, sandım ki susarsam yok olur gider, gitmedi cenk..

Seni gördükçe kalbim gömdüğüm yerden çıkıp dirildi.

Bugün anladım ki, senin kalbin de hiç var olmayacam ,o yüzden gidiyorum cenk, sonsuza kadar çıkıyorum hayatından, sana güzel dileklerimi bırakıp, anılarımızı çocukluk anılarımızı, kırık bir kalp bırakıp, uzaklara gidiyorum. Aşkına sahip çık cenk, ben yapamadım sen yap, benim düştüğüm hataya düşme...

Hale

Cenk titreyen eliyle mektubu düşürür, hale beni seviyormuş diye söylenir şaşkınca.

Nedim kızının sütünü hazırlamış, sıcaklığını kontrol eder, mutfaktan. Sıcaklığından emin olunca, bir elinde biberonla çıkar mutfaktan. Cenkin salonda donuk bir halde bulunca, kaşlarını çatıp yanına gider, meraklı bir sesle...

- İyi misin cenk, neyin var ?

Cenk bir şey diyemez, kendini çok yorgun hisseder, ayakları onu odaya götürmez, nedimin sorduğu soruyu bile duymaz, elindeki mektubu buruşturup yere atar, cebinden arabanın anahtarı çıkarıp, nedime bakmadan kendini dışarı atar. Nedim arkasından huzursuz bir halde cenkin gidişini izler.

Cenk arabaya atlayıp son hız sürer, yolları geçtikçe, elleri direksiyonu sıkar, içindeki hüznün nedenini çözemez, ya öfke, hem üzgün hem öfkeli hissetmem normal mi diye sorgular kendini. Bir arkadaşımı kaybettim diye düşünür kederle, hale benim geçmişimden bir izdi. Ben nasıl bu kadar kör olabilirim, nasıl anlayamadım, gözlerindeki acının sebebi ben mişim, meğer.

..........

Hande direk evine gider, elindeki bavulu sürükledikçe, bavulun tekerleklerinden çıkan ses onu rahatsız eder.

Evin kapısına gelince, can sıkıntısıyla sırt çantasını alıp anahtarını arar, bulduğunda anahtarı sokup çevrir direk, bir kaç adım atmıştır ki, karşısında kaşlarını çatmış, öfkeli bakan annesini görür, tepkisizce bakar.

İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin