50.Bölüm Fragman Sessiz Düşman

162 13 8
                                    

Nedim bir köşe de merakla bakarken, ceren ablasına özlemli gözlerle inceler ablasını. Agah göz ucuyla kızı süzdükten sonra, bir zamanlar cerenin kullandığı tekerlekli sandalyeye çevirir bakışlarını.

Cenke bakarak tekerlekli sandalyeyi, gözüyle işaret ederek.

- Buna ihtiyacı olacak.

Cenk babasının ne demek istediğini anlar, gözlerini kısıp başıyla onaylarken, cemreyi sandalyeye yaklaştırır. Cemre tekerlekli sandalyeyi görünce korkudan, genç adamın boynuna tüm gücüyle sarılıp korkuyla bağırır.

- HAYIR, İSTEMİYORUM ONU... LÜTFEN OTURTMA BENİ ONA...

Ceren bu tanıdık sahneyle gözleri dolarken, ablasının hissettiği acıyı derinlerinde hisseden gözlerini kapatıp kötü anıları beyninin en derin köşelerine iterken, elinde hissettiği sıcaklıkla başını çevirip baktığında elin sahibini, Nedimin anlayışlı bakışlarını görünce, nedimin sıcak ellerini iki eliyle sıkıp, minnetle gülümser kocasına, ablasının hıçkırıkları dikkatini yine ona çevirirken, olaya el atması gerektiğini anlar.

- Cenk, yapma onu odana sen taşı, bu sandalye olayı daha sonra konuşulacak, şimdi değil.

Şeniz ayağına kadar gelen fırsatı kaçırmak istemez, yüzüne kondurduğu sahte tebessümle.

- Ne oldu tatlım, anıların mı depreşti?

Ceren ağzını açmıştı ki.

Şeniz nedimin sert sesiyle irkilir birden.

- AĞZINDAN ÇIKAN KELİMELERİ DİKKATLİ SEÇ YENGE, O KELİMELERİN GİTTİĞİ YERLER BENİM TADIMI KAÇIRIRSA, BEN DE SENİN TADINI KAÇIRIRIM.

............

Alev evinin salonunda ikinci doldurduğu kadehi yudumlarken, kapı sesiyle yerinden doğrulur. Kapıyı açtığında, görmek istediği son kişiyi karşısında görmesiyle, elinde olmadan yüzünü buruşturup, kapıyı açık bırakıp gidip kaldığı yere geri oturur. 

Jale onun bu umursamaz tavrına sinirle ağzının içinden homurdanıp, ağzının içinden konuşarak, ayağındaki topuklu ayakkanıyı yere sertçe basarak salona alevin yanına gider, havadan sudan konuları atlayıp, bodokslama konuya girer.

- Hani bir araya gelmeyecekti. Bak noldu, ceren geldi, nedim yine ona gitti, bebekleriyle mutlu aile tablosunu oluşturuyorlar.

Peki ben alev, ben neredeyim bu tabloda, tabi ki dışarıda. 

Alevin sessiz kaldığını gördükçe içten içe kuduran Jale, çıplak sesi salonda çınlar adete.

- SANA DİYORUM ALLAHIN BELASI, KAYBETTİK.. 

Alev öfkeyle elindeki kadehi yere fırlatıp, öfkeyle tek eliyle Jalenin boğazına sarılıp yüzünü yüzüne yaklaştırarak,soğuk gözlerle süzer karşısında zavallı olduğunu düşündüğü Jaleyi, kırbaç gibi sesiyle patronun kim olduğunu hatırlatır ona.

- SAKIN, SAKIN BİR DAHA BANA SESİNİ YÜKSELTME JALE, CEREN SÜRTÜĞÜ YERİNE SENİN CANINA OT TIKARIM. BIRAK MUTLU OLDUKLARINI DÜŞÜNSÜNLER, BEN NEFES ALDIĞIM SÜRECE ONLARA MUTLULUK HARAM... ANLADIN MI?

Jale nefessiz kalan ciğerlerinin acısıyla, bir nefese muhtaç alevin elinden kurtulmaya çalıştıkça, alev izin vermez iki eliyle tutuşunu sertleştirir. Bu kızın ayak bağı olmasından iyice rahatsız olan genç kadın bugün şimdi bu işi halletmesi gerektiğini düşünür, sert bakışlarını, Nefes alamayan Jaleye diker,  cevap alamadıkça  alev, delirmiş gibi göz bebekleri daha da büyür, öfkeyle sorusunu yenilir karşısında, korkudan sinmiş kıza.

ANLADIN MI DEDİM JALEEEE!!!!

Jale sesinin çıkaramayacağını anlayınca, korkudan gözlerini kapatıp, hızla başıyla onaylar, nefessizlikten yüzü kızaran Jale, karşısındaki kadının akıl sağlığından şüpheye düşer. Alev istediği cevabı alınca, sırıtarak, eliyle kızı itekleyip yere düşmesine neden olur.

Jale yerde, nefes nefese, bir eli boğazında aldığı her nefesi çekebildiği kadar çekip vücudunun kendine gelmesini bekler, Alev yerde yatan kıza, böcek görmüş gibi iğrenerek bir bakış atıp, göz zevkini daha fazla bozmamak için, bakışlarını salonun camından İstanbul manzarasına çevirip, kendince yaptığı plandan bir kısmını anlatır.

- Nedimin zayıf noktası, kızı değilmiş meğer bunu anladım onu tek  zaafı ceren, aptal cenkin de cemre, o iki salaktan kurtulmadıkça ne sen istediğine kavuşursun ne ben...

Jale yerde, kızın konuşmalarını ciddiyetle dinlerken, acıyan boğazını eliyle masaj yaparak rahatlamaya çalışır. Alev çoktan Jalenin varlığını unutmuş kendince söylenir.

- O ceren yok mu o ceren, düşündüğümden de tehlikeliymiş. Abim o yerden bitme yüzünden sildi beni. Açmıyor telefonlarımı, evine gidiyorum kapı duvar. O Karacaylar benden hem bebeğimi hem abimi aldılar, onlar yüzünden abim sildi beni. 

Ben yaşadığım sürece onlara huzur yok, mutluluğunun tadını çıkar ceren, çok sürmeyecek...

Ben yaşadığım sürece onlara huzur yok, mutluluğunun tadını çıkar ceren, çok sürmeyecek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Fragman hakkında düşünceleriniz merak ediyorum canlar? 🦋

İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin