Gözüm sürekli saate kayıyor, Nedim gideli çok oldu... Gecenin yarasında nereye gitti ki, biliyorum çok ağır konuştum. Ama elimde değildi, bir elimle bebeğimi okşarken, nedimle geçirdiğim güzel günler geliyor gözümün önüne, bunların hepsi yalan olamaz, gözümün içine bakarken, ben senin ellerinim ceren demesi, ben senin ayaklarınım diyen adam yalan olamaz... der acıyla gözlerini yumup açar.
Gözlerim artık yorgunluktan kapanmak üzeredir, son bir kes daha başımı kaldırım duvardaki saate bakıyorum, saat 03: 30 neredeyse sabah olacak nedim nerde offf... sıkıntıyla gözlerimi kapattığım da içim geçmiş uyumuşum...
......................❤........................
Cenk aynanın karşısında ,takım elbisesini kontrol ediyor. Başını yatağa çevirip baktığında cemrenin yeni uyanmak üzere olduğunu görür, yüzü geriliyor genç adamın o uçurumda tartıştıktan sonra birbirlerini görmezden geliyorlardır çift, yüzü düşer cenkin...
Saate bakıyor kahvaltı masası çoktan hazırlanmıştır diye düşünüp, kravatını son bir kez eliyle düzeltip odadan çıkıyor, cemre onun giyindiğini çıkardığı seslerden anlamıştır, cenkin yüzüne bakmaya cesareti yoktur, o olaylı günden sonra, bu evde herkes bana düşman diye söylenir suratını buruşturup.
Oda kalkıp aceleyle giyinir, aklına ceren gelir, yanına gitmeye de cesaret edemez, kardeşinin en son bakışlarını hatırlar, nefret dolu bakışlarını içi ürperir o anda... Belki de çoktan öğrendi, o zaman da böyle susmazdı ki, ceren bu mutlaka hesap sorması gerekmez mi? Düşünceli bir halde oda dan çıkıp kardeşinin odasının kapısına gelir, bu işi çözmem lazım diye düşünür kendi kendine... Kapıyı iki kere çalıp içeriden cevap gelmeden direk açıp içeri girer.
-Ceren napıyorsunn...
Kardeşi tekerlekli sandalye de, makyaj masasının önünde saçlarını tarıyor, üzerinde de kırmızı hamile elbisesi karnı iyice orta da zaten artık 7 ay oldu bebek.. Bebeği düşünmek bile kötü hissettiriyor, o bebek olmasaydı belki de, belki dee...
- Ablaaa....
Cerenin seslenmesiyle kötü düşüncelerden çıkar... Buğun sanki daha normal bu kız, sanki beni dövecekmiş gibi bakan kendisi değildi, yüzüme zoraki bir gülümseme kondurup ona yaklaştım, yatağın kenarına hafifçe oturup, makyaj yapmasını izledim... Muhabbet olsun diye..
- Makyaj yapıyorsun... dedim sesimi normal tutarak...
Cerenin bakışları bir an kararır içinden sende az yılan değilsin abla demeden edemez, sonra ablasına gülümseyerek elindeki ruju dudaklarına sürere... Oda hiç bir şey olmamış gibi ablasına gülümseyerek konuşmaya başladı...
- Nedim beni böyle seviyor abla, kırmızının bana yakıştığını söyler, bu yüzden çoğu şeyim kırmızı gördüğün gibi ama sen... sen biraz şey...
Yüzünü buruşturup elindeki ruju aynanın kenarına koyar, tekerlekli sandalyesini çevirip ablasını şöyle bir baştan aşağı bir süzer... Yüzünü hafifçe buruşturur... ona tavsiye verir gibi hafif bir sesle.
- Sen daha yeni evlendin abla, giyimine kuşamına dikkat etmen lazım... Ama merak etme bende birkaç etiketi üstünde kıyafetler var bir kaçını sana verebilirim, deyip gülümseyerek tekerlekli sandalyeyi kar dolabın önüne getirir kapısını açar...
Cemre şaşkın bir halde kardeşine bakar, birde üstüne giydiği rahat kıyafetlere, bu kız az önce kıyafetlerimi mi, küçümsedi, kendi durumuna bakmadan kardeşim beni mi küçümsedi cidden, dayanamaz dudaklarını küçümseyerek ona bakar, alaycı sesi oda da yankılanır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)
FanfictionHerkes bir bedel öder.... Ben Ceren Bende ödüyorum. Hemde en acı şekilde... Evlendim aldatıldım... Kim intikam istemez ki ben isterim hen de en acı en adi şekilde ben ceren karaçay kocamın ve ablamın ihanetiyle kalbimi kor ateşlere attım... Düğün g...