63.Bölüm ~FİNAL~

589 19 10
                                    

Şeniz

- OĞLUMMM!!!

     Bahçede dizlerimin üstüne çökmüş, giden ağlayarak giden arabaya bakıyorum. 

Gitti, arkasında ağlayan annesini bir çırpıda bırakıp gitti. İçim tarifsiz acıyla dolu. Bu acıyı anlatmaya sözcükler kifayetsiz kalır. Ben her şeyi oğlum için yaptım. Bizim için yaptım. Ceren ve ailesi bu evden gidecekti, biz yine eskisi gibi bir arada yaşayacaktık. 

- Gittii.. oğlum gitti..

Avuçlarımın arasında  toprak parçasını tüm gücümle sıktım, kaybetmenin acısıyla kapattım gözlerimi. Gözümden düşen yaşlar zafer yaşları olmalıydı yenilginin değil.

- Kalk yerden...  

Agahın sesi mi daha soğuk, avucumda ezilen toprak parçanın mı bilmiyorum. Kendimi zorlayarak kalktım yerden...

Son b kez içim burkularak baktım Cenk'in gittiği yola. Böyle olmamalıydı, olmalıydı Allahlım. olmamalıydı..

.........

Cemre

Uyuyordum, neyin beni uyandırdığını anlayamadım. Odam karanlık, küçük bir penceresi var hastane odasının, dışarda rüzgarın şiddetinde savrulan ince dallar. Yatak da yan yatmış, ağaçta savrulan dalları izlerken, bir iç çekiş duydum oda da. Sonra hıçkırık sesi..

 Başımı çevirdim. Karanlıkta yüzünü net seçemesem de, Cenk suretini gördüm. Ağlıyor. Neden diye sormak istemedim. Onun soru sorulmasına değil, teselliye ihtiyacı var. Bedenim hala yan dururken, elimi uzattım. Yatağa gelmesi için, elimi uzattım. Elimi tuttu bırakmadım. Yatağa çektim. Ayakkabısını çıkarıp arkama benim gibi yan yattı, belime sarıldı, sıcacık nefesini saçlarımın arasında hissettim. Nefes alış verişlerin, hissettikçe huzur buldum, rahatladığımı hissettim.

- İyi ki varsın Cemre... İyi ki burada kollarımın arsındasın...

Titreyen sesiyle her sözü içime nakış gibi işledi... Belime sarılı güçlü kolları sardım. Başımı ondan yana döndüm, göz göze geldik, şimdi yüzümüz bir birine daha yakın. Dudaklarımızın arasında bir nefeslik kadar boşluk var, bu yakınlık kaybolan bir yanıma bulmak gibi, o denli büyülü, tarifsiz bir mutluluk. 

- Ben..   özür dilerim Cenk..

Islak göz bebekleri titredi. bir bebeğin usluluğuyla dinliyor beni...

- Seni geç buldum, geç sevdim. Çok kırdım, çok kırıldım. Kalbini zamanında hak ettiği gibi sevemediğim için, tüm kalbimle özür dilerim. 

Gözlerimde biriken pişmanlık, geçmişin keşkekleri yakama yapıştı, karanlık bir kuyuya çekiyorlar ruhumu. Nedenlerle dolu kalbim?

Neden zamanında göremedim onun güzel kalbini, neden zamanın da göremedim kendi suretimi gördüğüm bu güzel gözleri, neden daha önce duyamadım benim için atan bu kalbi?

Sert görünümlü yumuşacık parmaklarını yaşlı yanaklarımda hissedince, gözlerim suçluluk duygusuyla kapandı...  Ilık nefesini yüzümde hissettim. burnu bunumu okşarken, buğulu sesiyle her söylediği bir kez daha pişmanlıkla yaktı yüreğimi... 

- Kapatma gözlerini, ömürlük sevdiğim. Geçmişte yaşadığımız acılardan pişman olma. Bizi bugünümüze taşıyan onlar çünkü. Yaşadığımız acılara ah etme, aşkımız o acılarla can buldu bizi sarıp sarmaladı. 

Çok uzaklara gidelim seninle Cemre... İkimizin beğeneceği bir evimiz olsun. İçinde koşan çocuklarımız... Sen ne kadar istersen o kadar çocuklarımız olsun.. 

İNTİKAM (Ceren ❤ Nedim) - (Cenk ❤ Cemre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin