60. BÖLÜM: "AİLE"

920 75 95
                                    

... İnsan ailenin her şey olduğunu anlaması için ailesiz kalması gerekiyordu.

İnsanı en çok yaşadıkları yorardı. Yıllarca geçmişinden kalan yükleri geleceğe taşımak en zoruydu. Ben taşımamış kaldırıp bir kenara fırlatmıştım. Hayatıma devam ediyordum ancak bazen durup düşünmüyor değildim. O günler nasıl geçmişti? Ben o zamanları nasıl atlatmıştım?

Yatakta yatarken yine boş boş düşüncelere kapılmıştım. Üzerimdeki örtüyü bir kenara ittirdim ve doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım. Tolunay yanımda yoktu. Şirkette işler yoğunlaştığı için bu aralar eve geç gelecekti. Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim ve yataktan kalktım. Karnımda inceden inceye bir sızı vardı. Anlaşılan regl günüm yine gelmişti. Hızla banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp işlerimi hallettim.

Banyodan çıkınca komodinin üzerindeki telefonum çalmaya başladı, arayan Nermin hanımdı. Boğazımı temizledim ve telefonu açtım. "Efendim Nermin Hanım."

Tatlı sesi duyuldu, "Gece? Kızım nasılsın?"

Mutfağa doğru yürürken konuşmaya devam ettim, "İyiyim siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim." diye mırıldandı ve ekledi: "Tolunay'ı aradım ama ulaşamadım."

Mutfak dolabını açtım ve bir kaç kahvaltılık çıkarttım. "Şirketteydi. Çok yoğun bu aralar."

"Anladım." diye mırıldandı. "Müsaitseniz bu akşam size akşam yemeğine gelecektik."

"Yaa, tabi buyurun gelin. Müsaidiz." dedim heyecanla.

"Tamam kızım, sen çok yorulma olur mu?"

Bu kadının kalbini çok seviyordum. "Olur mu öyle şey? Benim sizi daha önce davet etmem gerekiyordu, fırsat bulamadım. Lütfen kusura bakmayın." dedim kibar bir şekilde.

"Olur mu öyle şey? Siz yuvanızda mutlu olun yeterli."

Gülümsedim, "O zaman akşam görüşürüz."

"Tamam kızım görüşürüz."

Telefonu kapatınca içten içe bir heyecanlanmadım desem yalan olurdu. Hemen mutfak masasına kahvaltılıkları dizdim ve hızlıca atıştırdım. Mutfağı topladıktan sonra Tolunay'ı aradım ancak ulaşamayınca bu sefer Uzay'ı aradım. Telefonu ilk çalışta açtı.

"Buyurun ben Uzay. Neden bu kadar yakışıklı olduğumu öğrenmek istiyorsanız biri, neden bu kadar tatlı olduğumu öğrenmek istiyorsanız ikiyi, neden bu kadar sevildiğimi öğrenmek istiyorsanız üçü tuşlayınız."

Hafifçe kıkırdadım, "Dördü seçiyorum."

"Yapma be!" diye hayıflandı. "Neyse hemen söyle oyuna döneceğim."

"Nasıl ya? Tolunay'ı arıyorum açmıyor sen ilk çalışta açıyorsun yetmiyor bir de oyun oynuyorsun."

Uzay güldü, "Eee kızım ne sandın? Ben işleri kocana kilitleyip götümü devirip yatıyorum."

Güldüm. Bir yandan onunla konuşuyor bir yandan da dışarı çıkıp alışveriş yapmak için kıyafet dolabına bakınıyordum.

"Neyse Uzay ben seni başka bir şey için aradım."

"Ne için aradın? Dur lan yoksa?" heyecanlı heyecanlı konuşmaya devam etti. "Amca mı oluyorum? Gece doğru söyle? Valla heyecandan öleceğim."

"Uzay..."

"Gece..."

"Uzay..."

"Gece..."

"Uzay..."

AY'IN GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin