ÖNEMLİ DUYURU

1K 68 119
                                    

Tamamen bir iç döküştür.

Gönül isterdi ki bölüm yayımlayayım, mutlu olalım ancak öyle değil.

İnanın bana çok savaştım.

O kadar savaştım ki, savaşacak ne silahım ne de halim kaldı. Pes mi ettim? Hayır. Asla.

Sadece kaybettim...

Ancak her kaybediş, pes etmek olmuyor bildiğiniz gibi. Ve her kaybediş yeni bir zaferin habercisi oluyor.

Her şeyi açık söyleyeceğim çünkü hep sizden güç aldım, hep sizinle mutlu oldum.

Buraya yansıtmadığım o kadar çok şey oldu ki. Ailemle çok şey yaşadım. "Coğrafya kaderdir." derler ya aslında, "Aile kaderdir." 

Evet, belki savaşı onlar kazandı ancak ben çok daha güçlenip bir darbe daha vuracağım.

Bu yola çıkarken; karanlıkta kaybolmuş yıldızları bulup parlamalarını sağlayacağım, Bu cümleyi hep kendime söyledim. Ve bir yerden sonra, "Sayende yazmaya başladım, bana ilham oldun." gibi bir çok mesaj aldım. İşte o zaman aynanın karşısına geçip uykusuzluktan morarmış göz altlarıma ve yüzüme bakarak, "Sanırım bir şeyler başardın." dedim.

Sizlere karanlık gökyüzümün parlayan yıldızları dedim, demeye de devam edeceğim.

Her birinizde kendimden bir parça buldum zamanla, bir kısmınızla yaralarımız aynıydı, bir kısmınızla sevinçlerimiz.

Ben bu zamana kadar yazdıysam, sizin için.

Savaştıysam, sizin için.

Ailemden azar yediysem, sizin için.

Asla pişman değilim. Yine olsa yine aynılarını yapardım. Şuan bile bu yazıyı gecenin bir vakti yazıyorum.

Ay'ın Gecesi; bizim umudumuz, ilacımız.

Gözümüzün önünde büyüdüler.

Hepimiz adına konuşuyorum çünkü bu savaşı beraber verdik. Evet, kazandık ancak şuan hep beraber kaybettik. Eğer diyorsanız ki, Ayşegül bu hezimet senin kendin üzül, başım gözüm üstüne ancak öyle demeyeceğinizi biliyorum.

Ben ailemin karşısına dikildiğimde arkamda sizlerin varlığını hissettim. Hiç birinizle övünmedim, bir ortama girince havalanmadım, yazdığımı söylediğimde bile yanaklarım kızarıyordu, annemlere bile kızıyordum söylemesinler diye.

Kaybettik.

Ancak pes etmedik.

Zafer kazandıklarını sanacaklar, sahte bir zaferi kutlayacaklar. Sonra bir gece ansızın tekrar harekete geçeceğiz. Bu sefer öyle bir zafer kazanacağız ki ismimizi kazıyacaklar.

Ben, sizin ellerinizi bir kere tuttum ve bırakmayacağım.

Ve şunu unutmayın, Ay'ın Gecesi'nin teşekkür kısmında herkese bir teşekkürüm, bir minnetim olacak. Yoldan geçerken yanımdan yürüyen, omuzuma yanlışlıkla çarpınca özür dileyen birine ancak anne ve babama bu hikayenin sonunda bir teşekkür yok!

***

Bu yazıyı uzatmak istiyorum.

Beni yazmaya iten olaylardan birinden bahsetmek istiyorum. Dışlanan bir çocuktum.

Net yazmaya net karar verdiğim an, ortaokul fotoğraflarıma bakıyordum. Hep kenarda köşede, kimsenin fark etmediği yerdeyim. Kendi kendime, kimse böyle olmamalı dedim ve o gece oturup yazdım.

AY'IN GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin