Geçmişim iz bulmayı seviyordu bense kaçacaktım, yolun sonu nereye çıkıyor bilmiyorum ama koşacaktım. Hiç durmadan, yorulmadan, bıkmadan.
Nereye kadar kaçacaktım bilmiyordum...
Yine ve yine bilinmezlik içerisine düşmüştüm.
Elimle saçlarımı karıştırdım. Yolculuk bitmiş, otele gelmiştik. Tolunay ve Uzay ayrı odalarda kalıyorlardı bense Ayda'nın ısrarı üzerine onunla kalıyordum. Kaldığımız odanın koridorlarında iki elin parmaklarını geçecek derecede korumayla doluydu. Tolunay güvenliğimize her zaman ki gibi çok dikkat etmişti.
Yarın sabah erkenden kalkacaktık, Ayda her şeyi hazırlamıştı bana sadece beklemek kalıyordu.
Odaya geldiğimizde hemen duş almış yatağa yatmıştım. Ayda karşı yatakta uyuyordu. Sırf gökyüzünü görebilmek için pencere tarafında yatıyordum. İzmir'in gökyüzünü izlemeyi özlemiştim... Kafamın hizasındaki komodinin üzerindeki telefonum titreyince daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve telefonu elime aldım, renkli ekran yüzünden gözlerimi kıstım ve hızla ekran parlaklığını düşürdüm.
Kimden :Tolunay
İsmini görünce bile yüzümde istem dışı bir gülümseme oluştu.
Uyudun mu?
Hemen mesaj yazmaya başladım.
Kime: Tolunay
Evet uyudum hatta şuan rüya görüyorum.
Mesajı yazarken bile kıkırdamıştım. Cevabını beklemeye başladım, isminin altında yazıyor... gözüktükten sonra kalbim liseli bir aşık gibi atmaya başladı.
Kimden: Tolunay
Uyan o zaman.
Yazdığı mesaja kaşlarımı çattım ve güldüm, ama bozmadan devam ettim.
Kime: Tolunay
Neden?
Tolunay'ın değişmiş olan profil fotoğrafı dikkatimi çekti, daha önce merak edip bakmamıştım bile. Profil fotoğrafının üzerine tıkladım. Yıl dönümündeydik, benim üzerimde siyah yıldızlı elbisem, Tolunay'ın üzerindeyse siyah takım elbisesi vardı. Birbirimize bakmış gülüyorduk. Kameranın odağı bizde olduğu için etrafımız buğuluydu. Fotoğrafa istem dışı güldüm. Bu adam yıkılmama izin vermiyordu, yıkılsam bile parçalarımı bir şekilde birleştiriyordu.
Telefon bildirim sesiyle titreşince profil fotoğrafından çıktım.
Kimden :Tolunay
Seni özlediğim için olabilir.
Ayrılalı üç saat oluyordu ve bana gelmiş özledim diyordu. İçimden 'oha' diyemeden duramadım ama bende onu özlemiştim. Yan dönen bedenimi sırt üstü döndürdüm ve mesaj yazmaya başladım.
Kime: Tolunay
Özlemek iyidir. Yanına gelmeyi isterdim ama maalesef :(
Gülümsedim.
Kimden: Tolunay
Şimdi kapın tıklatılacak aç, kendini benim yanımda bulacaksın.
Mesajı okuduktan hemen sonra kapı hafifçe tıklatıldı. Ciddiydi. Üzerimdeki ince örtüyü kenara attım ve yataktan kalktım, telefonun ekran ışığıyla önümü görmeye çalışırken kapının oraya geldim, kapıyı açtığımda karşımda korumayı görünce kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY'IN GECESİ
ChickLitBir savaşçı dünyaya geldi... Doğar doğmaz bir savaşın içinde buldu kendini. Hayatı boyunca savaştı, binlerce ok fırlatırdı bedenine, hepsinin yarasını kendi sardı, kendi iyileştirdi. Büyük savaşa girdi, binlerce orduya karşı kazandı. Yaralandı, arka...