57.BÖLÜM: "SONSUZLUK"

1.2K 81 236
                                    

Derin bir nefes alııııın! Hepimizin beklediği düğün sahnesi geldi, yazarken ağladım, güldüm, ellerim titredi ve bir çok tarifsiz duygu. 

Bu bölümün son noktasını koyduktan sonra diğer bölümü yazmaya başlamak istedim ancak sadece ekrana bakmakla kaldım :) zira o kadar etkisinden çıkamadım ;) Onun içinde bir şeyler okuyorum, nasıl başlayabilirim diye. Yakın zamanda gelir diye umuyorum. 

Hazırsanız sizi bölüme alayım :) 

***

... Zaman değil, acılar büyütür insanı.

Ben Gece...

Eski bir romanın ilk sayfasındaki kurumuş mürekkep...

Ben Gece...

Sayfaları eski bir romanın binlerce sayfasından herhangi biri...

Ben Gece...

Yeni romanımın ilk sayfasındaki o canlı mürekkep...

Ve ben Gece...

Yeni bir romanın baş karakteri.

Büyüdüğümü hissettiğim an kendi kaderimin yazıldığı defteri babamın elinden çekip almıştım.   Ancak bana her zaman, "Ne kadar geleceğinden beni çıkartmak istesen de başaramayacaksın. Bir kere geçişine ağır bir leke vurdum." derdi, bu sözü hiç bıkmaksızın tekrar ederdi. Başlarda anlamazdım. Silerim, atarım, ismini dahi hatırlamam, diyordum. Ancak ne kadar haklı olduğunu zaman geçtikçe anlamıştım. Babam gerçekten geçmişime de geleceğime de ağır bir leke sürmüştü.

Gelecek benim için uzak bir kavramdı. Ancak her zaman bir umudum vardı. Nedensizce hep vardı, oysaki o çöplükten nasıl kurtulabilirdim? 

Tek bildiğim ne kadar istersem isteyeyim üniversite okuyamayacağımdı. Benim için imkansız ötesiydi. Bazı geceler gözlerimi kapatır hayalini kurardım,  kendim bile inanırdım. Sonrasında babamın sarhoş sesini duyunca kendime gelir her şeyin bir hayal olduğunu kendime hatırlatırdım.

Zaten benim hayatım hayalden ibaretti, gerçekliğe yer yoktu.

Bende kendi gerçekliğimi oluşturmaya çalışmıştım. Ancak o gerçekliğe bile yalanlar bulaşmış. Acılar çekmiştim. Dışarıdan biri beni görse normal bir kız der geçerdi. Kimse bilmezdi içimde bir krallık var. Bağırıyorum sesimi kimse duymuyor... Haykırıyorum. Haykırış seslerim tekrar kulağıma ulaşıyor.

Gece'ydim işte. 

Çoğu kişinin yanından geçip gitti, o yalnız kızdım. Ama geride kalmıştı, her şey gibi...

Günler akıp gitmiş, sonunda düğün günü gelip çatmıştı.

Sanırım hayatımın en heyecanlı ve en stresli zamanını geçirmiştim. O kadar çok şey olmuştu ki, Tolunay'la Fenerbahçe maçına gitmiştik, beklediğimden daha eğlenceli geçmişti. Gelinliğin dikimi bitmiş, her şeyiyle çok güzel olmuştu. Dini nikahı da dün halletmiştik. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, tüm heyecanlı anlarımı binlerce sayıyla çarpsam ancak şimdiki heyecanıma eş değerdi.

Nermin teyzeyle konuşmuştum ancak pek detaya girmemiştik. Sanırım pek merak etmiyordum artık, Nermin teyze buradaydı ve istediğim her an ondan annem hakkında bir şeyler öğrenebilirdim.

Evin içerisinde tatlı bir heyecan vardı, herkes bir koşuşturma içerisindeydi. Erkekler Uzay'ın evinde kalıyorlardı, bizse Nermin teyzelerde.

Evimizse temizlenmiş, değiştirdiğimiz bir kaç eşya yerine yerleştirilmişti. 

Makyajımı bitiren kıza küçük bir teşekkür bahşettikten sonra odadan çıktım ve kızların hazırlandığı odaya girdim. Üçünün de saçlarının bir kısmı bitmişti. Her birine gülümsedikten sonra odanın köşesindeki koltuğa oturdum.  Merve dudaklarına parlak rujunu sürdükten sonra bana doğru döndü, "Gece? Nasıl olmuşum?" uçları mavi saçlarını iki yana salladı. "Fazlasıyla iyisin." 

AY'IN GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin