...Geceler soğuk,geceler sessiz,geceler geçmiyor hastanede.
Yazar anlatımıyla...
Yıldızhan saatlerdir Tolunay ve Gece'nin fotoğrafları ile dolu duvara bakıyordu...
Tolunay'ın bakışları değişmişti, bir kıza böyle bakmazdı.
Bugün o gündü... Genç adam duvarda asılı olan saate baktı, saatler gece ikiyi gösterdi, Yıldızhan tam o tarihte,tam o saatte,Tolunay tarafından vurmuştu... Onu orada ölüme terk etmişti...
Tolunay onun canını almıştı ama gün geldi devran döndü. Bu kız Tolunay'ın canı olmuştu. Belki de kızın canını almayacaktı ama Tolunay'ın canını yakacaktı.
Duvardaki fotoğrafı eli ile söktü ve incelemeye başladı, kitapçıdaydılar, kız elinde bir kitap tutuyordu ve Tolunay'a gülümsüyordu. Bir diğer fotoğrafı eline aldı, kasadaydılar aralarında sert bir bakışma geçiyordu. Yıldızhan'ın dudağı alayla kıvrıldı.
O Yıldızhan'dı...
Herkes öldü zannetse bile o her zaman diriydi.
O sırada odanın kapısı tıklatıldı, elindeki fotoğrafları geri duvara yapıştırdı, masasının arkasındaki siyah deri koltuğa oturdu.
"Gel!" diye mırıldandı keyifle. Keyfi yerindeydi. Neden yerin de olmasın ki?
En büyük düşmanının yüreğine korku salmıştı.
Kardeşi Uygar kapıyı araladı, yüzünde her zamanki sırıtması vardı, sırıtarak odanın içindeki koltuklardan birine yayıldı, "Tolunay'ın acı feryadı şehri salladı..." dedi kahkaha atarken.
Yıldızhan'ın dudağı zaferle kıvrıldı, daha kazanacağı bir çok zafer vardı.
Geri gelmişti...
Masanın üzerindeki kehribar rengi içki dolu bardağı eline aldı, "Gece gittiğine göre Ay'ın pek bir işlevi kalmadı desene... " dedi ve keyifle içkisini yudumladı. Uygar keyifle kafasını salladı, "O kıza kapılmıyorsun değil mi?" diye sordu Yıldızhan, konuyu değiştirerek.
Uygar'ın gülen yüzü bir anda soldu. Bu soruyu kendine defalarca sormuştu. Acaba Ayda'ya tutulur muydu?
"Çok iyi bir kız..."
Uygar içindeki mahkemeyi susturduktan sonra abisine döndü ve kafasını iki yana salladı, "Hayır. O kız bir hiç!" dedi umursamaz bir şekilde.
Yıldızhan kafasını salladı, "Aferin,Tolunay bir canını daha kaybedecek!" dedi hırslı bir sesle, Uygar kafasını salladı konu Ayda'dan açılınca bir anda havası kaçmıştı.
Yıldızhan'ın oyunu başlamıştı.
"Geri geldim Tolunay... Gece'ni alıp geri gideceğim..." diye mırıldandı keyifle...
***
Tolunay'dan...
Tık...
Saatlerim sustu...
Hissettiğim neydi?
Acı?
Kaybetme korkusu?
Kendime gelmem gerekiyordu...
Ufaklığın yüzüne baktım, gözleri huzur bulduğum bir gökyüzüydü,gökyüzünü kapatmıştı... Karnının üzerindeki elimi yavaşça kaldırdım, ılık sıvı elime bulaşmıştı. O kurşun benim kalbimi delip geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY'IN GECESİ
ChickLitBir savaşçı dünyaya geldi... Doğar doğmaz bir savaşın içinde buldu kendini. Hayatı boyunca savaştı, binlerce ok fırlatırdı bedenine, hepsinin yarasını kendi sardı, kendi iyileştirdi. Büyük savaşa girdi, binlerce orduya karşı kazandı. Yaralandı, arka...