66.BÖLÜM:"MUCİZE"

457 34 23
                                    

Bölüme şarkı bulamadım ama siz dinlerken ya da aklınıza gelen bu bölüme yakışan şarkıyı buraya bırakır mısınız? Teşekkür ederim şimdiden 💖

🤰🤰🤰

...hayat mucizelere gebeydi.

Anne olma ihtimalim vardı... Evet şaka gibi ama vardı. İçimde Tolunayla ikimizin bir parçasını taşıyor olabilirdim. İçim içime sığmıyordu adeta. Oturduğum koltuktan heyecanla kalkıp balkona çıktım. Tatlı tatlı esen rüzgar yüzümü okşadı.

Heyecandan dudaklarımı kemiriyor bir yandan da ellerimle oynuyordum. Uzak ne zaman gelirdi acaba?  Asıl soru Tolunay'a bu mükemmel haberi nasıl verecektim. Kalp krizi geçirebilirdi. Ya da sevincinden bütün şehri yerinden oynatabilirdi.

Tepkisi gözümün önünde canlanınca kıkırdadım. Elimi kalbimin üstüne koyup yüzümü gökyüzüne çevirdim,derin bir nefes aldım. "Lütfen Allah'ım. Bu bebeğe ihtiyacımız var..."

Gözümden bir damla yaş süzüldü. Tolunay'la son zamanlarda bebek konusunu konuşmamıştık ama isterdi. Deli olurdu ona.

Kapı zilinin çalmasıyla koşarak balkondan çıktım ve evin kapısına yönelip oyalanmadan kapıyı açtım. Uzay'ı karşımda görünce ona sıkıca sarıldım.

"Amca oluyorum doğru mu anladım?" diye sordu heyecanla.

Kollarımı boynundan çekerken, "Bilmiyorum." dedim ağlamamak için kendimi tutarken.

Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. "Ulan resmen junior Uzay geliyor." kahkaha attık karşılıklı. "Tolunay kafayı yiyecek." diye ekledi.

Kafamı sallayarak onu onayladım. "Aldın mı testi?"

Elini ceketinin iç cebine sokup küçük kutuyu çıkarttı. "Eczanedeki kadın çift çizgi çıkarsa hamile ama yine de sonrasında kan vermek için hastaneye gidin, dedi."

Elimdeki kutuyu sıkı sıkı tuttum, "Hele bir çift çizgi çıksın gideriz."

"Hele bir çıksın seni en en en en özel hastanelere götürürüm ben ama," elimdeki kutuyu gösterdi. "Şunun içindeki çubuğa işemen lazım."

Omuzuna sert olmayacak şekilde vurdum, "Mutfakta çay var iç istersen." dedim koridora yönelirken.

Ardımdan bağırdı, "Kızım hamile olabilirsin diyorum sen hala çay diyorsun..."

Uzay'a cevap vermeden odaya girdim ve banyoya yöneldim. Elimdeki paketi özensizce yırttım ve çubuğu çıkarttım. Az sonra hayatımız değişebilirdi...

Çubuğa bir kaç damla idrar damlattıktan sonra telefonu banyo dolabına yaslayıp videoya almaya başladım. Elimdeki çubuğu lavabonun üstüne koyup banyoda ileri geri gidip gelmeye başladım. Uzay banyonun önüne gelip kapıyı tıklattı, "Hey! İyi misin? Doğru söyle heyecandan bayıldın mı?

Gergin bir şekilde güldüm, "Yok yok iyiyim."

"İyi bari, idrar damlattıktan on-on beş dakika sonra belli oluyor zaten."

Öykü ve bebeğinden biliyordu...

Videodan kendime baktım ve kameraya gülümsedim. Eğer hamileysem Tolunay'a bu videoyu izletecektim.

Çubuğa baktım, idrar yavaş yavaş içindeki kağıda yayılıyordu. Elimle karnıma dokundum tekrardan. "Hadi,hadi,hadi..."

Bir çizgi çıkmıştı ama ikincisi gerekliydi.

Ben kendi kendime söylenirken ikinci bir çizgi de belli oldu.

İkinci çizgi belli oldu...

Elimle ağzını kapattım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Elim ağzımda sessizce ağladım.... Biraz sakinleşince,titreyen elimle çubuğu elime alıp kameraya gösterdim, "Tolunay... Hamileyim..."

AY'IN GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin