36.2

180 32 2
                                    

Bölüm 36.2

Dilek, yatağının kenarında oturmuş penceresinden gözüken ağaçları seyrediyordu. Yüzü öyle solgun gözleri öyle donuk bakıyordu ki mutsuzluğun bu kadar ağır bir hastalık olduğunu yeni öğreniyordu. Aşağı inip Sena'ya haddini de bildirmek istiyordu. Bu insanlara, Murat'ı bırakmayacağını daha nasıl kanıtlayabilirdi ki? Hoş, bundan daha fazlasını yapmak zorunda da değildi zaten. Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Kapısı da bu sırada vuruldu. Gelenin Murat olmasını diliyordu. Murat, olsundu. Böyle anlarda en çok ona ihtiyaç duyuyordu ama aptal gururu mudur nedir biraraya gelmelerine engel oluyordu. Kapı usulca açılırken genç kız titreyerek bir nefes aldı.

"Gelebilir miyim Dilek?"

Jibit. Gülümseyerek ona doğru döndü."Elbette." dedi. Jibit, kapıyı kapattıktan sonra yanına geldi. Dilek, bir eliyle yanı başına pat pat vurarak oturmasını söylerken Jibit onu şaşırtarak yüzünü ellerinin arasına aldı. Gözlerinin içine baktı. "Üzülme sakın." Dedi "Ben seni anlıyorum." Dilek'in burnu sızladı. Zaten ağlamak için yer arıyordu. Jibit'in bu tavrı tüm hissettiklerine tuz biber ekiyordu.

"Aşağıda senin de üzülmene neden olmak istemezdim." Dedi Dilek, kızın bileklerinden tutarak avuç içlerini öptü. Jibit'in kaşları kavislenerek, derin bir nefes aldı. Dilek'in sevgisinden beslenmeyi seviyordu. Ona biraz daha sokularak başını göğsüne yasladı. Yanına oturup, kollarını beline doladığında "Hemen büyümek istiyorum." Dedi. Dilek, bir yandan sırtını okşuyor, diğer yandan da elini tutuyordu. Gülümseyerek "Az kaldı." Dediğinde Jibit "Senin için." Diyerek onu bir kez daha şaşırttı "Senin için büyümek istiyorum, Dilek. En çok senin için istiyorum. O zaman tek kalmazsın. Sena da sana bağıramaz."

Dilek'in boğazına kocaman bir yumru oturdu. Nefesi daralıyordu."Ben tek değilim ki tatlım." Derken sesi titriyordu "Üstelik Sena sizi sevdiği için öyle konuştu." Deyip gülümsediğinde "O da haksız." Dedi Jibit "Sana bağıramaz! Senin bir suçun yok ki!" Dilek, kendisini geri çekerek Jibit'e baktı. Güzel, iri kahverengi gözleri kararlı bakıyordu.

"İyi ki varsın, Jibit. Gerçekten." Derken dudaklarının titremesiyle gözünden yaşlar dökülerek kıza sarıldı "Ben sadece Murat'a bir şey olmasından korkuyorum."

"Ben de sana bir şey olacak diye korkuyorum." Dedi Jibit ağlamaklı çıkan sesiyle "Gidersin diye ödüm kopuyor, Dilek"

Dilek, alt dudağını dişleyip derin bir nefes aldı. Kızı kollarında sımsıkı tutarken, kendinden emin bir halde "Hiçbir yere gittiğim yok! Sil at bunu kafandan. Belki bir gün Murat'ı terk edebilirim ama sizi asla." Dedikten sonra içinden bir ses Murat'ı terk edebilirim lafına alayla güldü.

**

Sena, arabasını almak için şirketin otoparkına girdiğinde Murat da valeye verdiği talimatla arabasını bekliyordu. Yanında duran adama bakıp, sessizce homurdanırken bugün gün içinde yaşananları düşünmeden edemiyordu. "Sena, nerede?" diye sorup Kaya'ya baktı. Adam, huzursuz bir şekilde etrafını incelerken "Otoparkta." Dedi "Arabasını kendisinin alabileceğini söyledi."

Sena, tam da onlar konuşurken elindeki not defterine bir şeyler karalamaktaydı. Kadını bulacaktı. Ah onu öyle kolay bulacak ardından arkadaşlarına yaşattıklarını öyle misliyle çıkaracaktı ki ondan, ölmek için yalvarıyor olacaktı. Derken gözüne yansıyan ışıkla bakışları derinleşti ve ışığın geldiği yönü takip etti. Durdu. Derin bir nefes alırken, bir kadının ince topuklu ayakkabılarının üzerinde salına salına kırmızı Mustang'ine doğru yürüdüğünü gördü. Önce önemsemedi. Ama sonra... Sena'nın içindeki deli taraf ya da şüpheci dikkat kesildi ve kadını takibe aldığında, cebindeki telefonu çıkarıp Murat'ı aradı. Kadınla aralarındaki mesafeyi kapatmaya başladığında Murat'ın sesini bulmasıyla "Kadın, burada." Dedi ve sonra koşmaya başladı. Kadının bir saniyelik bir bakış atmasıyla Sena onun Mine olduğunu anladı. Orospu elini kolunu sallayarak şirketin otoparkında fink atıyordu öyle mi?

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin