74

157 29 0
                                    

BÖLÜM 74

Jibit, burnunu çekerken "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. Hala yaşlı gözlerle Dilek'e bakıyordu. Onun ağzından çıkacak tek bir şeye bağlıymış gibi bakıyordu gözlerinin içine. Dilek, onun saçlarını severken "Önce seni güzelce bir yıkayalım, olur mu? Biraz rahatlar, kendine gelirsin. Ondan sonra seninle konuşacağım." Dedi. Jibit, itiraz etmek istemedi. Başını salladı ve o an oturduğu yeri fark ettiğinde gözleri dehşetle açılıverdi. Dilek, "Sorun yok tatlım, hadi." Diyerek onunla birlikte ayağa kalktı. Birlikte banyoya doğru yürüdüler. Dilek, banyonun camını açarak içeri hava girmesini sağladıktan sonra dönüp su başlığına uzandı. Suyun sıcaklığını ayarlarken Jibit üzerini çıkarıyordu. O kadar çekingen bir hali vardı ki Dilek ona sarılmak, sımsıkı sarılmak istiyordu. Suyun ılıklığı üzerine Jibit'e dönerken "Hadi gel." Dedi.

"Kendim yıkanmak istiyorum." Dedi Jibit bunun üzerine. Dilek, onun utandığını biliyordu bu yüzden fazla üstelemedi ve "Tamam. Ben de sana bir şeyler getireyim o halde." Dedi ve yanından ayrılmak üzereyken yere eğilerek, çıkardığı kıyafetleri eline aldı. Jibit, ağlar gibi bir ses daha çıkardığında Dilek çoktan odaya geri dönmüştü. Camları ardına kadar açmış, ardından yatağın üzerine temiz çamaşırlar bırakmıştı. Hemen sonra salonun ortasındaki kıyafetleri de eline alırken, odanın kapısını açmaya gitti. Kilidi açıp, kolu çektiğinde Murat ile burun buruna geldi. Genç adam, içeri doğru hamle yaptığında Dilek onu kaldırdığı dirsekleriyle engelledi. "Şimdi olmaz." Dedi.

Murat "Nesi olduğunu öğrenmem lazım, Dilek! Geldiğinden beri ağlıyor! İçi dışına çıktı."

Dilek, anlayışlı bir ifade ile başını sallarken Kaya'nın "Bacağındaki kan mı senin?" diye sormasıyla başını yana eğerek ona baktı.

Kaya "Biri kızı mı dövmüş yoksa?" diye bağırmaya başladığında Dilek dışarı çıkarak ikisine baktı. "Ben şimdi bunları makineye atıp, geleceğim. Akşam yemeğine kadar bu odadan içeri girmeniz yasak."

Murat da Kaya da "Neden?" diye sorduklarında Dilek "Öyle işte!" diyerek onlara baktı "Saçma sapan fikirler üretip, kapıyı yumruklamaya ya da önünde beklemeye devam etmeyin. Jibit, bir kez daha kendisini huzursuz hissederse yemin ederim ikinizi de gebertirim."

"Murat! Bir bakar mısın? Misafiriniz var."

Dilek, Zübeyde'nin sesi üzerine Murat'a baktı "Birini mi bekliyoruz?" diye sordu. Genç adam, içinde bulunduğu ruh halinden ayılmaya çalışırken "Hayır," dedi "Kimseyi beklemiyoruz."

Bunun üzerine Kaya "Ben gidip bakarım. Siz de burayla ilgilenin." Diyerek yanlarından ayrıldı. Dilek, bu fırsattan istifade ederek önce çamaşır odasına girdi. Elindekileri makineye atıp, deterjanı koyarken Murat sabırsız bir halde onu seyrediyordu. Kendi üzerindekileri de çıkarırken adam daha da sabırsızlanmaya başlamıştı. En nihayetinde makineyi çalıştırıp, yatak odasına yöneldi. Tabi Murat da peşinden.

Üzerine rahat bir şeyler geçirdikten sonra banyoya yöneldi. Işıklarını açtığı banyoda, tezgâhın önünde eğilerek bir iki dolap kapağını açtı ve aradıklarını bulduktan sonra ayağa kalktı. Murat bir ona bir de elindekilere bakıyordu. Dilek, daha fazla dayanamadı. "Jibit, regl olmuş." Dedi.

Murat "Ha?"

Yüzündeki şaşkınlık o kadar tatlıydı ki Dilek kıkırdayarak ona doğru sokuldu. Genç adamın elleri belini bulurken "Okulda olmuş," dedi Dilek çabucak "Korkmuş. Öleceğini düşünmüş."

Murat "Ne?"

Dilek, başını sallarken "Hım," dedi "Şimdi bir duş alıyor yemeğe inene kadar biraz yalnız kalması lazım." Dediğinde Murat "O daha çocuk." Dedi somurtarak. Dudaklarını büzmüş, kaşlarını çatmıştı.

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin