BÖLÜM 41
"Hortlak görmüş gibisin?"
Hala elindeki kağıtlara bakarken, duyduğu sesle yerinden sıçrayarak geriye düştü. Kaya, kaşlarını çatarak içeri girdiği sırada elindekileri ona doğru kaldırıp "Bunlar..." diye söylendi. Kaya'nın bakışları elindeki kağıtlara kayıp ardından gözlerini buldu. Uzanıp belgeleri aldıktan sonra kalkmasına yardım etti. Başını sallayıp "O kadın." Dedi "Murat'ın hayatını mahvetmeye ant içmiş olan." Dilek, yutkunarak etrafına bakındı. Kendisini toparlamalı nasıl bir pisliğe bulaştığını anlamalıydı. Kaya, elindekileri masanın üzerine bırakıp "Hadi." Dedi "İstediğin malzemeleri aldırdım. Bir an önce işe koyulsan iyi edersin." Dilek, onu kolundan tutarak durdu. Genç adam, ona şaşkınlıkla baktığında "Kaya." Dedi. "O fotoğraflarda ki kadın var ya..." dedi yutkunarak.
"Biliyorum." Dedi Kaya da bunun üzerine "Ama halledeceğiz."
"Kaya, ben o kadını tanıyorum." Dedi Dilek en sonunda "Onun kim olduğunu biliyorum."
Adam, önce kıza ardından da onun güç almak istercesine kolunu sıkan eline baktı. Başını kaldırıp yeniden gözleriyle buluştuğunda, onun söylediklerinde ciddi olduğunu görüp iki eliyle kızı kollarından tuttu. Sımsıkı. "Titriyorsun?" dedi. Dişlerini öfkeyle sıkarken "Sakinleş önce." Diye buyurdu.
Dilek, nefesinin kesildiğini hissetmeye başladığı sırada Kaya onu kucakladı. Bacakları uyuşmuştu sanki. "Başım dönüyor." Diyebildi "Nefes alamıyorum."
"Panik atak geçiriyorsun seni aptal! Kendine gel, hemen!" diye bağırdı Kaya. Sonra kızı kanepelerden birine uzandırıp, etrafından dolaştı. Masanın üzerinde duran kağıtlardan birkaçını alarak yüzüne doğru salladı. Dilek, yeniden kendisini hissetmeye başladığında toparlanarak doğruldu ve Kaya'nın tüm ikazlarına rağmen, onun ellerinden sımsıkı tutarak "Patlama olduktan birkaç gün sonra karşıma çıktı." Dedi "Ecmel'in evinin önünde." Başını kaldırıp Kaya'ya baktığında onun dikkatle kendisini dinlediğini fark ederek yutkundu. Kaya, ellerini sımsıkı tutan kıza destek vermek istercesine tutuşuna karşılık vererek onu cesaretlendirdi. "Onunla sadece bir kere, buradaki markette karşılaşmıştık. Öylesine oradan alışveriş yapan biriydi." Dedi Dilek "Ama o gün de karşıma çıkmıştı ve bana ablasını ziyarete geldiğini söylemişti. Tüm bu olanlardan dolayı, Murat ile olan iletişimsizliğimizden dolayı, konuşacak birilerine ihtiyacım vardı ve o anda o vardı. Onun, o olduğunu bilmiyordum." Diyerek hıçkırır gibi bir ses çıkarınca Kaya'nın elini yüzünde hissetti. Genç adam, kızın yüzüne yapışan saçları kulağının arkasına sıkıştırıp, çenesinden tuttu "Başka?" diye sordu "Zübeyde'yi ziyarete gittiğimizde karşımıza çıktı." Dedi Dilek "Neden orada olduğunu anlamadım. Sorgulamadım bile!" dediğinde yaşlı gözlerle Kaya'ya bakarak "Çok özür dilerim, Kaya." Dedi "Çok üzgünüm." Dedi.
Çok savunmasız, aynı zamanda darmadağın gözüküyordu.
"Seni kullanmak istedi." Dedi Kaya "Seni kullanmayı düşünüyor." Bundan adı kadar emindi. "Ama sen şimdi ondan bir adım öndesin." Dediğinde Dilek burnunu çekerek "Bana inanıyor musun yani?" diye sordu.
Kaya, gülümser gibi oldu "Kızım, sana ruh hastası olduğunu söyleyip duruyorum ama o kadar da değil. Kim olduğunu, nasıl biri olduğunu biliyorum. Kendine gel!" diyerek onu sarstıktan sonra derin bir nefes alarak "Bunu Murat'a da anlatmamız gerekiyor." Dedi.
"Bana inanacak mı?" diye sordu Dilek. Kaya, ona öyle sert bir bakışla baktı ki kız bu sefer gerçekten titredi. Kaya, onu kendisiyle birlikte ayağa kaldırıp kolunun altına aldı. "Saruhan ile ben ilgilenirim" dedi "Yemeği de dışarıdan söyleriz. Yukarı çıkıp, kendine çeki düzen vermen gerekiyor. Beni anlıyor musun?" Dilek, başını sallayınca "Güzel." Dedi "Hadi bakalım o halde." Deyip çalışma odasından çıktılar. Dilek'le merdivenlerin başında ayrıldıklarında, Kaya düşünceli bir haldeydi. Kız son basamağı çıkana kadar peşinden baktı. Sonra yorulmuş bir halde merdivene çöküp, elleriyle yüzünü sıvazladı. "Seni sinsi kaltak!"diye tısladı. Kimseye bırakmadan onu kendi elleriyle öldürecekti. Artık kaçarı yoktu. Murat'ın da bahanesi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 ÜSTÜ 1 AŞK
General Fiction"Kendi planlarımızı yapıyorduk, Ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk." Dostoyevski/ Suç ve Ceza *** Murat Albayrak'ın tek istediği arkasını döndüğünde çocuklarının güvende olduğunu bilmekti. Böylece hayatlarını tehdit eden kişiyi bulabilecek...