57

174 30 1
                                    

Bölüm 57

Beklediği bu değildi. Yani o haz dolu anlardan sonra işin yatakta biteceğini umarak, heyecanlanmış ancak adamın geri çekilmesiyle buz gibi olmuştu. Şimdi ikili koltuğunda bağdaş kurarak oturuyor, kollarını göğsünde birleştirmiş, adamı seyrediyordu. Etrafa saçmış olduğu kağıtları toparlayıp, üzerlerinde yazanları okuyordu. İtiraf ediyordu ki; onu bu haliyle bile izlemek çok güzeldi. Keyif vericiydi. Ama Belemi keyfinin daha başka yollarla da yerine geleceğini biliyordu. Ama bu adamla olmuyordu. En azından öpüşecekleri kadar yakınlaşmışlardı. Kadar. Ama o bile olmamıştı. Adam onu öpmemişti. Belemi, tüm dişiliği ile kucağında oturup, yılan gibi bedenini kıvırıyorken aşka gelmemişti. Çelik gibi iradesinde değişen hiçbir şey olmamış, iri ellerini vücudunun hatları üzerinde gezdirerek Belemi'yi delirmenin eşiğine getirmişti. Düşündükçe teni karıncalanıyordu. Sadece bunu düşünmekle bile kendinden geçebileceğini biliyordu. Adamın üzerindeki etkisi o kadar büyüktü ki dizlerinin üzerine çöküp, yalvarmaktan korkuyordu. Daha önce kimseyi bu kadar istememişti. Hiçbir erkekte iradesi bu kadar kırılmamıştı. Belemi, gitmesi gerektiğini bilmesine rağmen bunu geciktiriyordu. Bahanesini Kaya olarak kullansa da aslında kalmak için bir nedeninin olduğunun farkındaydı. Bu adamın tadına bakmadan gitmeyecekti. En azından ağzının.

"Bunların hepsini senin yaptığın inanılmaz derecede şaşırtıcı." Sanki uzun zamandır arkadaşlarmış da öyle konuşuyordu. Havadan sudan bahseder gibi. Oysa Belemi'nin böyle bir konuşma içerisine girmesine ihtiyacı yoktu. Konuşmak, fazla paylaşım demekti. Ve Belemi konuşarak bir şeyleri paylaşmak istemiyordu. Kaya ile ne kadar az konuşursa kendisini o kadar güvende hissederdi. Duygusal olarak elbette!

Gözleri adamın ellerindeki kağıtlardan yukarı çıkarak, yüzünde durduğunda kaşlarını çattı. Derin bir nefes alırken "Eğer çok beğendiysen onları da yanında götürebilirsin," dedi "Gittiğim yerde onlara ihtiyacım olmayacak."

Kaya, başını sallayıp elindeki dosya kağıtlarını koltuğun kenarındaki evrak çantasına benzeyen çantanın içine koydu. Yanında götürecekti. Elbette...

Başını kaldırıp yeniden Belemi'ye baktığında gülümsedi. "Gittiğin yerlerden kendine hatıra olarak bir şeyler almaz mısın?" diye sordu. Onunla arkadaşça konuşmaya çalışıyordu.

Belemi "Alırım."

Kaya, arkasına yaslandığı sırada "Ne gibi şeyler, mesela?" diye sordu. Belemi, gözlerini kısarak "Bir kalp veyahut muhteşem bir seks." Diye cevap verdiğinde kaşlarını çatarak kıza baktı. Zoru oynuyordu. Haklıydı, zordu da. Ama bu Kaya'nın pes etmesine neden olacak değildi. Kızı konuşturacak, onunla bir iletişim kuracaktı. Kaya'nın da malum yerleri onu yakından tanımayı çok istiyor olmasına rağmen mantığı üzerinde soğuk suyla duş yapıyor, baskın geliyordu. Şu kapıdan çıkıp giderse kızın kaçıp gideceğini biliyordu.

"Sadede gelelim mi artık?"

Belemi'nin sorusuyla ona bakarken, kızın "Neden buradasın?" demesiyle derin bir nefes alarak "Gitmeni engellemeye çalışıyorum," dedi.

Belemi "Bunu anladım. Neden?"

Kaya "Seninle aramda bir şeyler olacaksa, seni tanımam gerektiğini düşünüyorum." Dedi.

Belemi "Namusunu korumaya çalışan biri gibi konuştun" dediğinde, gözlerini kaparak başını arkaya yasladı. "Benden ne bekliyorsun bilmiyorum Kaya ama ikimizde aramızdaki elektriğin farkındayken, neden konuşmakla zaman harcıyoruz?" diye sordu.

"Sağlıklı bir ilişkinin temeli, iletişimden geçer." Dedi Kaya.

Belemi, güldü "Bu kimin umurunda ki? Benim değil. Ben hayatımı böyle yaşamam. Hiç yaşamadım da! Seninle bir ilişki istemiyorum, sadece seks istiyorum, anladın mı?" dedi. Yüzündeki gülümseme anında kaybolurken "Beni huzursuz ediyorsun," dedi esneyerek " Beni istiyorsan, almalısın. Yormamalı, beni sıkmamalısın, Kaya."

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin