46

228 30 0
                                    

BÖLÜM 46

Gece çıkarılan serumun ardından rahatça uyumuştu. Ancak sabaha karşı odadan içeri giren hemşirenin kan almak için Jibit'i uyandırmasıyla birlikte Murat'ta gözlerini açmış ve yanında uyumakta olan kızına bakakalmıştı. Hala ilacın etkisinde "Neler oluyor?"diye sorarken hemşirenin Jibit'e seslenmesiyle kaşlarını çatarak ona baktı. "Kan alacağım." Diye fısıldadı hemşire "Uyansın ki ani hareket etmesin." Murat, derin bir nefes alarak göğsünde uyuyan kızına baktı. "Siz alın." Dedi uykulu sesiyle "Ben yanındayım, tutarım onu." Bedenini yukarı kaydırdığı sırada Jibit de kıpırdanmıştı. Beline sarmış olduğu kolunu, hemşire çekince gözlerini açan küçük kız, odanın loş ışığında tenine batan iğnenin acısıyla yüzünü buruşturarak ağlamaya başladı. "Şşş, tamam. Geçti." Diyerek omzunu okşayan Murat'ın sesiyle ona doğru dönmeye çalışırken hemşirenin elinin baskısıyla daha şiddetli ağlamaya başladı. Murat, kızın bu haline dayanamazken hemşireye baktı. "Serum takılı olan yerden alamaz mıydın?" diye sordu. Yatmakta olduğu yerde doğrulmuş kızı zapt etmeye çalışıyordu. Jibit, uyanmış etrafına tekmeler savurarak ağlıyordu.

"Damar yolu tıkanmış olmalı." Dedi genç hemşire her şeye rağmen üç tüp kan almayı başararak "Onun içinde canını acıtmamız gerekecekti."

"Bu kadar değil." Diyen Murat kızın odadan çıkmasıyla birlikte, ter içinde kalan kıza döndü. "Gitti." Dedi "Sadece kontrol için kanını almaya gelmiş." Jibit'in sağlam olan eli gömleğini çekiştirdiğinde Murat içini çekerek yatakta aşağıya doğru kaydı. Kız, yeniden başını göğsüne yasladığında Murat onun konuşmamasını uykusunun olduğuna yordu. Başının tepesinden defalarca öptükten sonra "Seni seviyorum, ufaklık." Dedi. Karşılık olarak Jibit'ten kocaman bir iç çekişle, kucaklama aldı.

**

Gün ağardığında Jibit yatağın içinde oturuyor, hemşirenin güç bela takmış olduğu serumun boşalan poşetini alışını seyrediyordu. Murat, yoktu ve sormaya çekiniyordu. Sessizce olan biteni seyrederken odanın kapısının açılmasıyla başını çevirdi. Murat'ı karşısında görünce arkasına yaslanmış olduğu yerden kalkmak için hareketlendi ama hemşirenin onu uyarmasıyla kaşlarını çatarak geri yerine yaslandı. "Henüz doktorun seni ayağa kaldırabileceğimizi söylemeden, doğrulman bile yasak." Diyen Murat'a baktığında bakışları onun eline kaydı. O da bu sabah erkenden pansuman yaptırmıştı. Üstelik Afra'nın verdiği ilaç sayesinde, sağlam bir uyku çektiğinden kendisini daha dinç hissediyordu. "Eline ne oldu?" diye sordu Jibit. Murat, yatağın etrafından dolaşıp kızın yanına oturdu. Sağlam olan eliyle onun yüzünü okşarken "Parmağım kesildi." Dedi.

Kızın gözleri dolduğunda "O yapmadı." Dedi "Yemin ederim."

Jibit "O zaman nasıl kesildi?"

Murat, omuz silkti. Anlatacaklarını Jibit'in anlayacağından emin olamıyordu. Onu yeniden korkutmak, üzmek istemiyordu. "Senin için çok korktum" dedi bunun yerine "Çok endişelendim. Etrafa yumruk atarken keskin bir şeye vurdum ve kestim." Dediğinde Jibit "Yalan söylüyorsun." Dedi.

"Evet." Dedi Murat.

Jibit "Neden?"

"Çünkü daha fazla üzülmeni ve korkmanı istemiyorum. Ağlamanı da istemiyorum."

Jibit, başını önüne eğerek kendi kendisine bir şeyler mırıldandı. Gözlerinden akan boncuk damlaları elinin tersiyle silerken "Murat, sarılsana bana." Dedi. Genç adam, kıza yaklaşıp onu kollarının arasına aldı. "Özür dilerim, Jibit." Dedi "Bunu yaşamana neden olduğum için özür dilerim." Onun da gözleri yanıyor, doluyordu. Yüzünü kızının saçlarına gömerken, onun mis gibi kokusunu iiçine çekti. Jibit, küçücük kollarıyla onu sarmaya çalışıyor, sargılı da olsa iki eliyle birden onun sırtını okşuyordu. "Gitti mi peki o?" diye sorarken sesindeki ton Murat'ın içini yaktı. "Sonsuza kadar" dedi genç adam. Başını çevirip kızının yanağından öptükten sonra gözlerinin içine baktı. Jibit de ona bakıyordu. "Hani bir keresinde Dilek yüzünden seni istemediğimi düşünmüştün, hatırlıyor musun?" diye sordu Murat. Kız, başını sallayınca "Eğer şimdi sende beni, bu yaşananlar yüzünden istemezsen seni anlarım." Dedi.

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin