51

207 33 0
                                    

BÖLÜM 51

Yeni bir şeylere başlayacak olmak insanı heyecanlandırırdı. Bugün Albayrak hanesindeki insanları heyecanlandıran, günler öncesinde yaşanan kötülükleri az da olsa unutmalarını sağlayan gelişmeler yaşanıyordu. Hep birlikte bir masanın etrafına doluşmuş, kahvaltı ederlerken ortaya çıkan çatal, kaşık sesleri, konuşulan konular, onları mutlu ediyordu. Kalabalık bir sofradan daha güzel ne vardı ki zaten? Dilek, yatağından kalkıp masada onlara eşlik ederken bir yandan da Zübeyde'nin, Saruhan'a yemek yedirişini seyrediyor, müdahale etmemek için büyük bir çaba gösteriyordu. Başını çevirip hemen yanında oturan kıza baktı. Kaşları çatık, tabağına bakıyordu. "O tabak bitecek." Dediğinde Jibit "Aç değilim." Dedi "Midem ağrıyor."

Dilek'in bakışları kısılsa da kıza müdahale etmeden karşısındaki adamlara baktı. "Bugün evden gidiyorsunuz," dedi uyarırcasına "Daha fazla sizi görmek istemiyorum."

Murat, tek kaşını havaya kaldırırken "Sinirimi bozuyorsunuz. Ne uyumama, ne de kalkmama izin veriyorsunuz. Kaldı ki işlerle de ilgilenmeniz lazım. Akşamdan beri toplantı yapacağız diyen arkadaşlarınızı görmezden egliyorsunuz." Dedi Dilek. Genç adam, ona gülümsediğinde "Jibit'in pansumanını..."

"Ben yapacağım." Diye tamamladı cümlesini genç kız "Senin endişelenmene gerek yok." Murat, dudaklarını birbirine bastırırken Kaya elindeki çatalı Dilek'e doğrultarak "Saruhan'ı da almamızı ister misin? Hani evdeki erkek varlığına tahammül edemiyorsun ya?" diye sorduğunda Dilek ona hırladı.

"Kuyruğuna mı bastım küçük kedi?" diye soran Kaya, Dilek'in ona fırlattığı zeytinden kaçarak kıkırdadı. "Ben dışarıdayım." Dedikten sonra "Bu arada Peker'i de arada kontrol edin." Dedi ve kapıyı açtığında adamı karşısında buldu. Yazlık bir gömlek ve bir kot pantolon giyinmişti. Koyu bakışlarının feri sönmüş, yüzü sapsarıydı. Başına aldığı darbeden ötürü, beynindeki tüm kan sanki yüzüne akmış gibi göz altlarını morartmıştı. "Abi sen neden kalktın?" diye soran Kaya onun kolunu tuttuğunda adamın iç geçirdiğini duyarak tutuşunu sıkılaştırdı. "İlaçlarım burada kalmış," dedi Peker "Başım çatlıyor."

Zübeyde, elindeki kaseyi masanın üzerine bıraktıktan sonra ayağa kalkıp "Kahvaltı ettiniz mi?" diye sordu. Peker, başını iki yana sallayınca Murat da ayaklandı. "Seni şuraya uzandıralım" dedi "Kendini tam anlamıyla toparlayana dek burada kalacaksın." Diye de emrettikten sonra mutfağa, Peker'e kahvaltı hazırlamaya giden Zübeyde'nin yanına gitti. "Bugün şirketten birilerini eve göndermemi ister misin? Günlerdir telef oldun." Dedi. Zübeyde, başındaki eşarbı düzeltirken "Gerek yok." Dedi "Dilek de ayaklanmaya başladı. Hallediyoruz." Sonra bir tepsinin içine koymuş olduğu kahvaltı tabağıyla mutfaktan çıktı. Murat, onun peşinden gidip Dilek'in yanında durduğunda "Kendini çok yorma." Diye tembihledi. Eğilip, kızın saçlarını kokladığında Dilek "Çok pis kokuyorum." Dedi. Gece kaşınan saç diplerine parmaklarını soktuğunda eline gelen kalıntılarla midesi bulanmıştı. Kavganın pisliği saç derisine nüfuz etmişti. Yaraları yüzünden doğru düzgün yıkanamadığından, sadece saçlarının yıkanmış olması da bir işe yaramıyordu. Çünkü eğilemiyor, hareket edemiyordu. Yanağından öpen adamın saçlarını okşadıktan sonra Murat, Jibit'in yanına geçerek onu kendisine çevirdi. "Pansuman sırasında kendini kaybetmeyeceğine bana söz ver." Dediğinde Dilek'in omzuna vurmasıyla "Karışma sen." Dedi "Bu benimle kızımın arasında olan bir mevzu." Dedi. Jibit, bir süre ikisine baktıktan sonra "Çok komiksiniz ama şimdi benim sinirimi bozuyorsunuz." Dedi. Elindeki sargının açılma düşüncesi onu çok rahatsız ediyordu. "Eğer uslu durursan, Dilek'in sana söyleyeceği güzel bir şeyi var." Dedi.

"Neden hevesimi kursağımda bırakıyorsun?" diye homurdandı Dilek "Gider misin artık?"

Jibit, kollarını havaya kaldırarak Murat'a sarıldı. Kaşlarını çatmış, gözlerini kapatmıştı. Yanağını genç adamın omzuna yasladıktan sonra onu boynundan öperek "Kendine dikkat et." Dedi. Sesi titriyordu. Murat, onun sırtını sıvazlarken "Yaralı elinle çok çalışma" dedi "Canın acır."

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin