BÖLÜM 70
"Nasıl hissediyorsun?"
Belemi'nin tek gözlü evinde curcuna vardı. Doruk, tüm arkadaşlarını da peşine takmış kuzenini görmeye gelmişti. Çünkü Belemi istirahat süresi boyunca onlarla kalmayı kabul etmemişti. Ama şimdi... Resmen deliriyordu. Kafasının içinde bin türlü düşünce vardı ve hepsini de kuzenini nasıl öldüreceğini düşünerek tasarlıyordu. "İyiyim! Sana iyi olduğumu defalarca kez söyledim ya! Neden sürünü de alıp buraya kadar geldin?"
"Sürü mü? Bizim senin sürün olduğumuzu mu söyledi bu?"
Doruk, başını iki yana sallarken gülüyordu. Omzunun üzerinden, Demir'e bakıp onu susturduğunda "Lütfen," dedi "Kuzenimin alaycılığını benden aldığını görmüyor musun?"
Demir "Çirkin olduğunu söylüyorum." Dedi.
Belemi, tıslayarak oturmakta olduğu yerde doğrulurken "Tamam!" dedi Anıl bunun üzerine "Kız bizi yanında istemiyor."
Belemi "Seni seviyorum." Dediğinde Anıl'ın yüzünde bir gülümseme belirdi "Hm, bunu duyduğuma sevindim güzelim." Dedi ve hemen sonra arkadaşlarına dönerek "Bence Habil yanında kalabilir. Ortak çok fazla noktaları var." Dedi. Özkan, omuzlarını silkti. Habil, gülerek poposunu sıktığında kaşlarını kaldırarak kıza baktı.
Anıl "Lütfen." Diyerek Belemi'ye döndüğünde "Herhangi bir şeye ihtiyacın olduğunda bizi ara, lütfen. Doruk'un teyzesinden bir süre daha burada kalabilmen için izin alırken, anamız ağladı. Kadın hepimizi ipe dizeceğini söyledi, başına gelenler yüzünden."
Belemi "Ruh hastası" dediğinde Anıl "Haklı olabilirsin ama sonuçta annen değil mi?"
Belemi "Bunun için Noyan'ın gözlerini oyup, beynini pişirebilir."
Tüm konuşma boyunca sessiz kalan Oğuz Han "Kimin ruh hastası olduğu tartışılır." Diyerek oturduğu yerden ayağa kalkarak kıza bir bakış attı. "Doruk," dedi "Ben gidiyorum."
Doruk, Belemi'nin saçlarını karıştırıp "Kendine dikkat et," dediğinde Belemi, onu iteledi. "Bu kazığını unutmayacağım." Dedi.
Doruk "Kuzen, yapma ama. İyileşmeden seni o uçağa nasıl bindirebilirdim söyler misin?"
Onun niyetinin ne olduğunu öyle iyi biliyordu ki, ayağa kalkıp kıçını tekmelememek için resmen kendisiyle cebelleşiyordu."Tam bir piç kurususun, Doruk Pehlivan." Dediğinde onun daha fazla gülmesine neden oldu. Arkadaşları kapıdan çıkarlarken "Daha kötülerini de duymuştuk," "Bu çok hafif kaldı," gibisinden bir şeyler söylüyorlardı. Doruk, yanından ayrılmadan hemen önce bir kez daha onu tembihledi ardından alnına bir öpücük bıraktıktan sonra yanından ayrılarak, yalnız bıraktı. Belemi, üzerindeki örtüyü yumruğuyla sıkarak çekiştirdi. Kaya'nın da gelmesi an meselesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 ÜSTÜ 1 AŞK
General Fiction"Kendi planlarımızı yapıyorduk, Ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk." Dostoyevski/ Suç ve Ceza *** Murat Albayrak'ın tek istediği arkasını döndüğünde çocuklarının güvende olduğunu bilmekti. Böylece hayatlarını tehdit eden kişiyi bulabilecek...