61

180 30 1
                                    

BÖLÜM 61

Saruhan'ın uyumasını fırsat bilip, bahçede oturmuş kahve içiyorlardı. Zübeyde, biten sigarasının yerine bir tane daha yakarken Dilek'e bakıp "Sana bir şey soracağım," dedi. Dilek, başını yana doğru eğip gözlerinin içine baktığında "Herkesten saklamış olduğun sırrın nedir?" diye sordu. Dilek, önce kaşlarını havaya kaldırmış olsa da ardından kuzeninin merakına yenik düşmesine gülerek başını iki yana sallayıp "Söyleseydim sır olmazdı."dedi.

"Benim bile bilmediğim bir şey yani? Dilek, neler oluyor? Ciddi bir şeyin mi var? Murat, senin de bir şey kaybettiğini söylediğini duymuş? Neyini kaybettin güzelim?" diye soran Zübeyde, öyle endişeliydi ki Dilek'in söyleyeceği en küçük güzel bir kelime dahi gülümseyecek gibi duruyordu. Dilek ise o kadar rahattı ki... Neden insanlar her şeyine burunlarını sokuyordu?

"Bu benimle Jibit arasında olan bir şey," dedi en sonunda "Açıklamak isteseydim, söylerdim." Kaşlarını çatmıştı şimdi. Zübeyde, masanın üzerinden uzanarak ellerini tuttuğunda ona gözlerini devirdi. Ancak Zübeyde'nin onu rahat bırakmaya niyeti yoktu. "Bana doğruyu söyle,Dilek? O dayak sonrasında bir yerine bir şey mi oldu he? Ne bileyim bebek falan bekliyordun da bebeğini mi öldürdü o kevaşe? Rahminde mi bir sorun yoksa?"

Dilek, kuzeninin nefes almadan konuşmasına alışkındı alışkın olmasına ama bu kadarına değil. Gözlerindeki yaşlara bakmadan, konuşmak çok zordu. "Saçmalama." Dedi en sonunda. Bir elini ondan kurtararak kulağına götürdü. Bir kere sıkıp, masaya vurduğu işaret parmağına bakarken "Öyle bir şey olmuş olsa sence bu kadar rahat gözükebilir miydim Zübeyde? Hamile değildim. Üstelik rahmim falan da zarar görmedi. Kıl payı kurtuldum en azından." Bakışlarını yukarı doğru kaldırıp, kuzenine baktı. Onun "Doğruyu söylüyorsun değil mi?"diye sormasıyla başını sallarken "O zaman ne saklıyorsun gavurun kızı?" diye bağırmasıyla gülerek, kendisini geri çekti. "Kızı da meraklandırıp, üzüyorsun bok yere!"

Dilek, derin bir nefes alırken "Bu onunla benim aramda. Hem merak etme, öğrendiğinizde siz de bana hak vereceksiniz." Dedi. Zübeyde, duyduklarından tatmin olmuş bir halde kahvesinden bir yudum alıp, Dilek'e baktı. "Sana bir şey söylemem gerekiyor." Dedi. "Ben tezimi üniversiteye teslim ettim." Dilek, ona gözlerini kısarak bakınca "Kızım aylardır ne yaptığımı sanıyorsun sen burada? Eğer olursa üniversiteye geçiş yapacağım," dedi "Hoca olarak. Her neyse. Ee, sen burada düzenli bir hayata sahip olacağın için ben de buradaki evi kapatmayı düşünüyorum."

Dilek "Nasıl yani? Burada kalmayacak mısın? Ama tez... Hoca..."

Zübeyde, başını iki yana salladı. "KTÜ'de olacağım," dedi "Ben burada yapamam,kızım. Senin için kaldığımı biliyorsun. Eh öyle ya da böyle tüm yakarışlarıma rağmen bir ailen oldu. İçim rahat bir halde evime dönebilirim ben de." Dediğinde Dilek "Beni yalnız bırakacaksın." Dedi.

Zübeyde "Valla biraz öyle olacak ama Murat'ın arkadaşlarının eşleri seni yalnız bırakmaz. Hem canım ne zaman isterse buraya gelirim biliyorsun. Evimi özledim, kızım anlasana. Mısır ekmeğimi,pidemi, kapuskamı,kara lahana dolmamı, çayımı bile özledim. Oturup o tertemiz havayı içime çekmek istiyorum. Burası beni çok yoruyor. Tamam, büyük şehir. İstediğin her şey elinin altında ama kusura bakma, insanlığın yarısı burada ölmüş. İsteyene de öyle bedava göstermiyorlar."

Dilek, gözleri dolu dolu kuzenini dinliyordu. Anlattıkları içinde bir yerlere dokunmuş gibiydi. "Hem belki bende evlenirim bir süre sonra," dedi. Dilek kendisine şaşkın şaşkın bakınca ekledi "Ne var? Seni burada, böyle görünce insan ister istemez imreniyor. Sonsuza kadar tek başıma kalacak değilim ya." Dedikten sonra gülümsedi. İçini çekerek kuzeninin ellerini sımsıkı tuttuğunda "Tamam mı?" diye sordu.

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin