Yeni Türkü : Bana Bir Masal Anlat Baba ( Süper Baba)
BÖLÜM 45
Ertesi gün olduğunda Jibit'in odasında hareketlilik vardı. Odasının pencereleri açılmış, dün akşam büyük ölçekli serumların yerine küçükleri eklenmişti. Jibit, yatmaktan sıkıldığını belli eden bir ses çıkardığında yatağın başına gelen doktora baktı. Korkuyordu. "Şimdi elindeki bandajı değiştireceğiz, tamam mı?"diye soran adama baktıktan sonra bakışlarını odanın içerisindeki insanların üzerinde dolaştırdı. Hiçbirini tanımıyordu. "Murat, nerede?" diye sordu. Gözleri dolmuş, eğer adam kendisine dokunursa çığlık atacakmış gibi gözüküyordu. Kapıdan içeri giren adamın sesini duymasıyla derin bir nefes alırken, sesi tıkandı. Hıçkırır gibi bir ses çıkararak yatağın diğer tarafına geçen adama baktı içi rahatlayarak. Murat, yorgun ama buna rağmen güven veren varlığıyla yanı başındaydı. Gözlerinin içine bakarak gülümsüyordu. Jibit, sağlam olan eliyle onun elini tuttuğunda bakışları yeniden doktoru buldu. "Şimdi izin veriyor musun?" diye sordu doktoru. Jibit, Murat'ın elini sıkarken başını salladı. Murat da bu sırada sargılı olan elini arkasına saklamıştı. Henüz Jibit'in öğrenmesini istemiyordu. Sargı bezleri yavaş yavaş açılırken baticon ve tene yapışıp kuruyan kan yüzünden temkinli davranıyorlardı. "Alkolü uzatır mısınız?"diye soran doktor, kızın daha fazla canının yanmaması için sıvıyı yapışan kısma dökerek içini çekti.
"Sen biraz babanla konuş bakalım."dedikten sonra göz ucuyla Murat'a baktı. Kızın, elini görmesini istemiyordu. Jibit, Murat'a baktığında titremeye başlamıştı. Genç adam "Şşş" diyerek onu sakinleştirmeye çalışsa da başaramıyordu. Küçük kız, elinin etrafındaki serinliği hissettiğinde derin bir nefes aldı. Başını çevirdi. Bir hemşire, görüş alanına girmiş elini görmesini engellerken bir diğeri doktoruna yardım ediyordu. Jibit, kanlı sargı bezini görerek iç geçirirken "Midem bulanıyor." Dedi.
Murat "Bembeyaz oldu." Diyerek doktora baktı endişeyle.
"Serumu biraz açalım. Bir de bir tansiyon bakalım." Dedi doktor gayet sakin bir şekilde. Bünyesinin kaldıramadığını biliyordu. Murat, geri çekilip kızın tansiyonunu ölçmelerine izin verirken, bir yandan da pansuman işlemini izliyordu. Eve geçtikleri zaman on gün boyunca bu şekilde pansuman yapacaktı. Tabi kendisine de.
"Tansiyonu düşmüş." Dedi tansiyonunu ölçen erkek hemşire. Ardından gülümsedi ve "Sana şimdi kahvaltı getireceğiz," dedi "Özellikle yemek istediğin bir şey var mı?"
Jibit, başını salladı. "Canım bir şey yemek istemiyor." Dedi. Dudaklarını büzerek başını kaldırdı ve doktorun elinin etrafını silmekte olduğunu gördü. Kan küfleri elinin etrafına yapışmış, tahriş etmişti. "Bantı verin." Diyen adamın sesiyle elini tam olarak gördüğünde gözleri irileşti. Çığlık attı. Yeniden ağlamaya başladığı sırada Murat yan tarafına geçmiş, onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Bana bak! Jibit, bana bak güzelim. Ne olur?" diye yalvarırken en az onun kadar acı çekiyor, kahroluyordu. "Murat, parmağım yok." Dedi Jibit "Baksana."
Gözünün kenarından, alnından öpüp durdu kızı. "Her şey yoluna girecek. Her şey yoluna girecek, söz veriyorum." Derken sargıda olan elini çok kullanamıyordu. Ancak bu Jibit'in dikkatini çekmiş, bir başka atak geçirmesine neden olmuştu. Mine'nin aynı şeyi ona yaptığını zanneden küçük kız, sakinleştiriciler sayesinde uyutulurken Murat büyük bir baş ağrısıyla dışarı çıkıp yürümeye başladı. "Doktorun verdiği ilaçları almaya gidiyorum." Dedi Kaya "Elin için."
Murat "Gerek yok." Diyerek yoğun bakım ünitesine doğru yürüdü. Sena'yı, az ileride Lax ile konuşurken gördü. Bakışlarını önüne indirerek sargılı eline baktığı sırada Kaya önüne geçip, onu durdurdu. "İyileşmen gerekiyor." Dedi "O antibiotiği ve ağrı kesiciyi almak zorundasın. Sen de bir an önce toparlanmalısın. Yoğun bakımda olan ve psikolojisi alt üst olan iki kızlada ilgilenmen gerekiyor." Dediğinde Murat "Başımı ağrıtıyorsun." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 ÜSTÜ 1 AŞK
General Fiction"Kendi planlarımızı yapıyorduk, Ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk." Dostoyevski/ Suç ve Ceza *** Murat Albayrak'ın tek istediği arkasını döndüğünde çocuklarının güvende olduğunu bilmekti. Böylece hayatlarını tehdit eden kişiyi bulabilecek...