5

355 42 1
                                    

Bölüm 5

Ertesi gün işe gitmek üzere hazırlanırken tüm kasları çığlık çığlığa bağırıyordu. İşe gitmeyi istemek bir yana dursun şuan da iki gözünü de açıkta tutabildiği için kendisini ne kadar övse azdı. Murat Albayrak'ın, aksi ve yakışıklı olması şöyle bir dursun gerçekten paraya ihtiyacı vardı. Ve bu yüzden bu işin üzerine bu kadar düşüyordu.Bünyesi henüz insancıl zaman dilimlerini kabullenememişti. Kulüplerde çalışıp, sabaha karşı eve geldiği için gün içerisinde uyuyor oluyordu. Eh haliyle az da olsa sarsılıyordu. Evinin uzaklığı da cabasıydı hani. Dilek, kapının önünde ayakkabılarını giyerken bahanelerinin asla bitmeyeceğinin farkındaydı. Ama ne olursa olsun pes edemezdi. Buna mecburdu. Yapmak zorundaydı. Kuzeniyle bir evi paylaşırken,asalak gibi kös kös oturup, onun sırtına daha fazla yük bindiremezdi. Evin kapısını usulca kapatıp, merdivenlerden aşağı indi. Kulaklarına, telefonunun kulaklığını geçirdi. Müziği açıp, bir yandan da cüzdanını eline almaya çalışıyordu. Çantasını sırtına atıp, kaldırımda ilerlerken her gün taksiye para veremeyeceğinin de farkındaydı. Kaşlarını çatarak, sıkıntıyla ofladı. Bahane değildi gerçekten bu işe bir çözüm bulmak zorundaydı! Aksi takdirde hiçbir planı istediği gibi olmayacaktı. Ve bunun olmasına ne yazık ki izin veremezdi.

*

Murat, uzun bir süredir temiz çarşaf kokusundan yoksun uyanıyordu. Özellikle de Jibit ve Saruhan hayatına dahil olduklarından beridir. Onların bakımıyla, iyi olmalarıyla o kadar ilgiliydi ki evin temizlik durumunu bir şekilde göz ardı etmiş ve deterjan kokusunu özlediğini daha yeni fark etmişti. Üstü, kimi zaman yatak odası, kusmuk, mama ve kaka kokuyordu. Düşündükleriyle uyku sersemi bir halde gülümsedi. Gerinerek yatağın içinde sırtüstü dönerken, oğlunu oturmuş vaziyette yorganını dişlerken buldu. Büyük yastıklar yüzünden yere inememişti demek ki. "Oğlum..." diyen genç adam, bir elini uzatarak küçük bebeğin sarı kafasını okşadı. Yumuşacıklardı. Onun kendi kendisine mırıldanmasını, hırsla çarşafı dişlemesini seyrederken içi gitti. Elinden gelse onu içine alır, kemiklerinin arasında saklı tutardı. Bu bebeği seviyordu. Ona her bakışında, her oğlum deyişinde canına can katlanıyordu. Parmağının ucuyla burnunun ucuna dokunurken, Saruhan'ın başını çevirip kendisine bakmasıyla güldü. "Nihayet dikkatini çekebildim" dediğinde bebeğin kendisini üzerine atmasıyla boğuk bir ses çıkardı. "Sanırım çenem kırıldı, oğlum. Aferin sana" deyip burnunu oğlunun şiş göbeğine sürterek, onu gıdıkladı. Saruhan, salyalar akıttığı ağzını açıp kapatırken "Babababa!" diye bağırıyor diğer yandan da kıkır kıkır gülüyordu. Bundan daha güzel başka hangi ses vardı ki etrafında genç adamın? Saruhan güldükçe günü aydınlanıyordu. O kendisine heyecanla bakıp, ağzını her baba deyişiyle oynattıkça kalbi büyüyordu.

Birlikte yataktan çıkarak banyoya girdiler. Murat, oğlanı soyup kucağına aldı. Kendisi de soyunup duş başlığının altında durduklarında "Hazır mısın?" diye sordu. Onun heyecanla kendisine baktığını görünce suyu yavaş yavaş açarak ıslanmalarını sağladı. Saruhan, çığlık atıyordu. Suyu neyseki seviyordu da yıkarken sorun olmuyordu. "Kazık kadar adam Dalin kokuyor" diyen Murat oğluyla birlikte kendi saçlarını da şampuanlarken aşağıda Jibit, Kaya'yı bunaltıyordu.

**

"Güzelim, sen neden bu saatte kalkıyorsun? Çocuk değil misin sen? Uyusana!"

Genç adam, güne ne yazık ki baş ağrısıyla uyanmıştı. Gizliden gizliye hayatlarını tehdit eden birileri etraflarında elini kolunu sallayarak dolaşırken, geceleri ne yazık ki uyumak haramdı. Her şeyden önce çocukların güvenliğini sağlamak zorunda olduklarından, Kaya tüm vaktini kendileriyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan kişiyi bulmakla harcıyordu. Jibit, karşısında tüm tatlılığı ile dikilirken, ona kızmak istese de yapamıyordu. Başını okşayıp "Git bak bakalım, kim gelmiş?" dediğinde elbette gelenin kim olduğunu biliyordu. İçini çekti. Dilek konusuna da bir el atmalıydı. Kız, buraya 35 kilometre uzaklıkta oturuyordu. Her gün taksiye bineceği düşünüldüğünde Kaya'nın; ya kızın cebine takviye yapması ya da kendi adamlarından birini onu alması için görevlendirmesi gerekiyordu. Bunun için onunla konuşmalıydı da. Normal biri gibi duruyordu ama kızın normallikle pek bir ilgisi yoktu.

6 ÜSTÜ 1 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin