"Azat tamam dur."
Anlaşıldığı gibi içeri giren Azat'dı.Cesur'un saçlarımla oynadığını görünce resmen adamın üzerine dalış yaptı.Elinde tuttu beyaz gül havada uçtu.B ütün olayı boşverip takıldığım tek nokta Bana gül almış olmasıydı.
Azat,Cesur'u yatağıma yatırmış yüzünü yumrukluyordu. "Lan sen hangi yüzle bu eve giriyorsun.Hadi onu geçtim neden kızın odasına giriyorsun?"bir yumruk daha ve bir tane daha...Cesur beni gösterip "O çağırdı beni!!"dedi.Duyduğum cümle üzerine Azat'ı kenara itip yakasına ben yapıştım. "Hayvan!Ben mi gel odama gir beni taciz et dedim.Otuz iki dişini söker eline veririm.Bir daha konuşamazsın.Defol git odamdan."diye bağırdım.Yalancıya bak!!Hem odama girip benimle gönül eğlendiriyor hem de yalan söylüyor.Bunun gibi tipi kaymış adamla ne işim olur benim?
Bununla konuşacağıma yüz bin kere Azat'ı öperdim daha iyiydi.
Azat ensesinden tutup Cesur mandasını kapının önüne fırlattı. "Bir daha seni Mehir'in yanında göreyim yemin ederim Mardin kalesine cesetini asar leşini orda sallandırırım."dedi.Bu nasıl bir psikolojiydi?Valla ben Cesur'un yerinde olsam bu evin etrafında bile dolaşmazdım bu tehditten sonra.
"Sana bir şey yaptı mı?"sorusu üzerine ona döndüm.Saçları kavga ettiği için dağılmıştı.Yüzü daha çok beyazlamıştı.Ama hala çekici görünüyordu. "Ben istemedikten sonra kimse bana bir şey yapamaz."dedim oldukça sakin bir şekilde.
Yerdeki ezilmiş gülü alıp ona uzattım. "Gülün biraz hasar görmüş ama vereceğin kız kabul eder umarım."dedim.O gülü bana aldığını adım kadar biliyordum.Ama gıcıklık yapmak en sevdiğim şeydi.Kıyafetlerimi elime alıp banyoya giderken bileğimden yakalayıp kendine çekti. Gülü bana uzatıp"Kabul eder mi dersin?"dedi.Ben cevap vermek yerine onun gözlerine bakmayı tercih ettim.Gözleri sanki kahverenginin en güzel tonuydu.Öyle güzel parlıyordu ki...
"Senin için bu çiçek yaramaz kız."önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına koydu.Bu hareketin aynısını Cesur da yapmıştı ama bu kadar heyecanlandırmamıştı beni. "Bu saçları ben düzeletmeliyim başkası değil.Sadece ben dokunabilirim."sesi resmen kalbimin atışıyla yarışır nitelikteydi.Onun sesi melodi gibiydi.En sevdiğin şarkının arkasından gelen ritim gibi.
"Beni bu kadar sahiplenmen doğru mu?"kurumuş dudaklarını ıslatıp soruma cevap verdi. "Bu kadar asi olman doğru mu?"
"Soruma soruyla karşılık verme.Cevap ver."dedim emir vererek. "Evleneceğim kızı sahiplenmeyipte otumu sahipleneyim."
Evleneceğimize iyice alışıyordu ama ben bir türlü kabullenemiyordum.
Onun yanında bambaşka biri oluyordum.Buz tutmuş kalbim eriyordu.Onun söylediklerine kulak vermek istiyordum.
Yani ben aşık olmak istiyordum sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
General FictionHerkes sevilmek, herkes âşık olmak ister. Peki, aşkı bulacağına inanır mı herkes? Kahramanlarından çok aşk hikâyelerini sevmez miyiz hep? Hayatta bazı şeyler çok değerlidir. Karşınızdaki insanın sizin içinizi görebilmesi... Kalbinizi dinleyebilme...