Antebin hamamları sallanır külhanlarııı
Anlayacağınız üzre Hamamdayım ve göbek atıyorum.Benden hiç beklenilmeyen davranış ama ne yapayım tutamadım kendimi.İsterseniz şöyle bir geriye gidelim.
Gazel neşeli bakışlarını benden alıp Azat'a çevirdi. "Azatcığım sende bizimle gelmek ister misin?Biliyorsun hamamlar sensiz olmuyor."Azat kadın hamamına mı gidiyor?Aman Allah'ım!!!Sert bakışlarımla Azat'a 'Sen bittin'der gibi baktım. "Sen kadınlar hamamına mı gidiyorsun Azat'a"
"Yok gitmiyorum.Yani gidiyordum.Küçüktüm gittiğimde.Ama artık gitmiyorum.Yani şey-"sözünü kesip Azat'ı kendimden uzaklaştırdım. "Seninle sonra konuşacağız Azat Efendi."yanından uzaklaşıp Viyan Hanım'ın yanına gittim.Onu da tatlı bir telaş sarmıştı. "Kildeen hazır mı?"diye bağırdı Gazel'e.Kildeen mi o da ney? "Viyan Anne Kildeen ne?"bana tatlı tatlı bakıp anlatmaya başladı. "Kildeen;bakırdan yapılmış tasların,tarağın,lif,kese,sabun ve topuk taşı gibi hamam gereçlerinin konduğu bakırdan yapılmış hamam kutusuna denir.Zamanla öğretirim ben kızıma her şeyi."yanaklarımı öpüp hamam malzemelerini kontrol etmeye gitti.Ne tatlı kadın şu Viyan Hanım.Tam bir aşiret kadını ama bir o kadar da neşeli.
Herkes hazırlandığına iyice emin olduktan sonra Şemmas Ağa'nın şoförü bizi Emin Hamamının önüne bıraktı.Hamam muhteşem taş işçiliğinin bir örneği.Su,Mardin kalesinin bulunduğu yerden doğal yollarla çıkıyormuş.Ayrıca suyu çok şifalıymış.Tarihi 13.yüzyıla dayanıyor bu hamamın.Bana bu bilgileri hamama girerken Gazel verdi. "Hatta bu hamama erkeke anneleri evlilik çağına gelmiş kızları görmek için gelir."ağzım açık kalmıştı resmen.Sen bu hamama yıkanmak için geliyorsun.Sonra kadının biri seni beğeniyor ve oğluna alıyor.Yok artık devenin nalı yani.Hele ki benim başım bağlı yoksa değil bu hamama gelmek kapısının önünden bile geçmezdim.Soyunup hamama girdik.Tabi ki öyle çırıl çıplak değildik.Üzerimize beyaz ve kırmızı karelerden oluşan sofra bezi gibi bir bez sardık.Herkes kendine uygun bir köşe seçip oturdu.Biz de Durulla beraber sessiz sakin bir köşeye geçtik.Kadınlar yanlarında getirdikleri tencereleri birbir ortaya çıkarıyordu. "Kız bunlar ne yapıyorlar böyle tencerelerle."sanki ben ne yaptıklarını bilecektim.Durul'un yaptığı da işti işte. "Yemek mi yiyecekler yoksa hamamda."korku dolu gözlerle yanımızdaki teyzelere bakıyorduk.Valla sarmaydı bu tenceredeki.Diğeri de dolma yapmıştı.Ellerine alıp birbir ağızlarına attılar.Oracığa kusasım geldi yemin ederim.Annem elinde koca bir börek tabağıyla geldi. "Siz de yesenize tadı çok güzel."tabağı bize uzatıp ciddi ciddi bakıyordu.Bu gerçek olamazdı değil mi?Olamazdı ya olamazdı.Annem yanımıza oturup Durul2un durumunu sormaya başladı. "Durul yavrum nasıl oldun? daha iyi misin?Mide zehirlenmesi kötüdür bilirim.Ama iyi görünüyorsun?"Durul anlamayan gözlerle anneme bakıyordu. "Ne zehirlemesi Erna Teyze?"Hay senin dilini eşşek arıları soka Durul. "İnsan hastalığını kabul etmezmiş.Durul'da öyle yapıyor sanırım.Midesi başına vurdu sanırım."alttan alttan Durul'u cimcikliyordum.Ama salak hala anlamadı.Yemin ediyorum öküz bu kız.Azat'ı da geçti. "Erna Hanımcığım gelin sizi teyzemle tanıştırayım."Viyan Hanım'ın anneme seslenmesi üzerine annem yanımızdan kalkıp Viyan Hanım'ın yanına gitti.Öfkeyle Durul'a döndüm "Ne zehirlenmesiymiş.Kızım sen salak mısın?Öyleyse söyle bana hastaneye felan yatıralım seni.Yalan söyledim anneme.Dün gece eve gelmeyince aradı nerdesiniz diye.Bende 'anneciğim Durul içti sarhoş oldu.O yüzden biz bu gece Çağan da kalacağız.Bizi merak etme.'diyemeyeceğime göre zehirlendin diye yalan söyledim."olayları yeni idrak ediyormuş gibi bana baktı. "Şimdi anladım.Çok saol be Mehir.Sen olmasan ben ne yapardım."yazık der gibi ona baktım. "Kafan midenin içine girsin Durul."
Ufukta Gazel göründü.Elinde süslü bir sepet herkese bir şeyler dağıtıyordu. "Gelin sabunları bunlar.Hadi sizde birer tane alın."dedi ve sepeti bize uzattı.Mis gibi kokan yeşil sabunu tülün içine koymuşlar.Kurdelelerle süsleyip üzerine ufak bir not eklemişler. Gazel'in gelin hamamı hatırası.Çok düşünceli bir davranıştı.Böyle küçük bir jest yapması herkesi memnun etmişti.Önümüzdeki teyzeler bize dönüp sarma ve dolma ikram ettiler.Pek alasım yoktu ama kırmamak için birer tane aldık.Şimdi haklarını yemiyeyim çok güzeldi.Bol zeytinyağıyla yapmışlardı.En sevdiklerimm.
Valla Mardin kadınlarına hastayım.Bir elinde bin marifet.Darbuka bile çalıyorlar.Siz düşünün gerisini.Eline darbukasını alan hamamın ortasına geçti.Şıkıdım şıkıdım oynamaya başladılar.Bide sesleri bir güzel bir güzel anlatamam.Allah'ım o nasıl oynamadır.Resmen kendilerini kaybettiler.Bir aşağı bir yukarı çıkan göbekler mi dersin,yoksa göğüsler mi dersin.Bi de ağzına zorla dolma,sarma ve börek tıkmaya çalışan teyzelerimi unutmayalım.Durul "Valla ben daha fazla dayanamıyorum"deyip oynamaya gitti ve tabi arkasından benn.İyice kurtlarımızı döktükten sonra oldukça şişman bir kadın taşın üstüne çıkıp bağırmaya başladı. "Evvet hanımlar kim göbek taşına yatmak istiyir."herkesten ben ben ben sesleri yükselmeye başlamıştı bile.Ama Viyan Hanım kolumdan tutup beni kadının yanına götürdü. "İlk gelinim yatsın.İyice yıka onu.Ne de olsa yakında kızım olacak."bana bakıp gülmeye başladı bende gülerek başımı salladım.Sıska bir kız yanımıza gelip "Yoksa Azat evleniyor mu?Aaa Hayır yaaa."gözlerimi kısıp kıza baktım.Bu kızların hepsini hamam suyunun içinde boğmak vardı şimdi.Kendimi tuttup "Evet evleniyor canım bir sorun mu var?"dedim.Kız hiçbir şey demeden yanımdan gitti.Sıska,çirkin,pislik şey.Kocamda gözü olanın gözü çıksın.Aminnn.Aaaa bi dakika ben biraz önce kocam mı demiştim?Vay be nasıl sahiplendim hemen Azat'ı.
"Demek Dağlı ailesine gelin geliyorsun.Azat'da pekyakışıklı olmuş.Elimde büyüdü sayılır.Ona kese yaprdım hiç sesi çıkmazdı."kadınkendini kaybetmiş anlatıyordu.Demek Azat küçükken hamama gelirdi.Vay anasınısayın seyirciler.Ama ben bunu bir sorayım ona.Ne de olsa detayları bilmeklazım. "Şimdi de karısını yıkamak nasip olacak."kadın içli içli ağlıyorduresmen.Şaşkınca ona bakarken birden elimden tutup beni göbek taşı denilen taşayatırdı. "Şimdi Yumoş Teyzen seni bir güzel keseler."daha ne olduğunu anlamadanYumoş Teyze elindeki sert lifi sırtıma sürtmeye başladı.Ama ne sürtme resmenderim soyuluyordu. "Yapma etme.Kurbanın olayım Yumoş Teyze durrr."diye isyanediyordum.Sesimi kimse duymuyordu.Çünkü herkes göbek atıyordu. "Aaaa olur muöyle şey.Daha bir şey yapmadım ki!!"bu yapmamış haliyse yaptığı halidüşünemiyordum. "Dur Yumoş Teyze durrr."Bu kadın kesinlikle Psikopat.Test ediponayladım. "Kız sen daha buna dayanamıyorsan ilk gece ne yapacaksın."tövbetövbe.Bu kadın ne diyordu Allah aşkına?Utançtan kendimi üzerinde yattığım taşıniçine gömmek istedim. "Ölüyorum yardım edin."ağzım çıktığı kadarbağırdım.Resmen bağırdım.Darbuka sesleri sustu.Herkesin gözü bana döndü.ViyanHanım koşarak yanıma geldi. "Yumoş!!!Ne yapıyorsun gelinime.Sırtı kıpkırmızıolmuş." "Kurtar beni Viyan Anne."yalvararak Viyan Anneden yardım istedim.Benikadının elinden çekip aldı. "Gene yaptın yapacağını Yumoş."sitemkar bir sestonuyla konuşuyordu Viyan Hanım.Ben elinden kurtulup hemen Duru'un yanınakoştum. "Mehir sırtın kıpkırmızı olmuşş."Biliyordum herhalde.Niye sürekliyüzüme vuruyordu.Bir dakika bir dakika.Ben düğün elbisemi nasılgiyeceğimmmmm?!!!
Cancanlarımm!!İşte karşınızda yine bir bölüm yine bir macera.Umarım beğenirsiniz.Hepinize iyi okumalar. (Bu yazar yorumlarınızı ve oylarınızı beklerrr :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Genel KurguHerkes sevilmek, herkes âşık olmak ister. Peki, aşkı bulacağına inanır mı herkes? Kahramanlarından çok aşk hikâyelerini sevmez miyiz hep? Hayatta bazı şeyler çok değerlidir. Karşınızdaki insanın sizin içinizi görebilmesi... Kalbinizi dinleyebilme...