BÖLÜM 75-Kalbimin Haritası

9.2K 330 8
                                    




Bir masaldır yaşamak... Kötülerin galip geldiği anda bir aşk dokunur yüreğimize. Ekmek kırıklarının kaybettirdiği yolumuzu kalbimiz bir deniz feneri olup gösterir bize. Hiçbir tabircinin, hiçbir yorumcunun, hiçbir yazarın yüreğimizdeki en ufak bir karşılığına bile yorumlayamayacağı eski zaman rüyasıdır aşk. Eskidir çünkü yeni dünyadan nasiplenmemiştir. Hâlâ uzun çayırların süslediği o kırlarda uçarcasına birbirini kovalamak gibidir. Hiçbir şehrin tattıramayacağı bir haldir o. İşte bu yüzden, bir masaldır yaşamak.

Sonra masallarımızın prensi gider ve bu masal biter, bu rüya sona erer. Çepeçevre sarıldığımız haydutların arsında yapayalnız kalırız. Bütün acımasız cadılar, kötü kalpli büyücüler, zalim devler aynı anda uzatır zehirli kırmızı elmalarını. Isırırız, bizi bırakıp giden prensimiz için, sonsuza kadar sürecek bir uykuya dalmak istercesine. Üç elmadan ilkidir bu.

Gökten üç elma düşer, ikisi yanaklarımıza...

Aşıklar şehri Fransa'da aşkımızı tazeliyorduk.Ona kavuşmak,yanında olmak rönesansım oldu.Yeniden doğdum.Yeniden doğduk.

Parıltısı sönmüş yüzüğümü bir daha asla çıkarmamak şartıyla taktım.Yeniden ışıldadı parmaklarımız arasında.Tıpkı sönmüş umutlarım gibi...Tekrardan kavuşturduk hasretiyle ölmüş bedenlerimizi.Sıkıca sarıldım sıcacık bedenine.Kopmamacasına,ayrılmamacasına sarıldık.

Ne kadar sarılsak ne kadar koklasak birbirimizi yine de dinmezdi bu hasret...

Otelin restoranına indiğimizde mum ışığında bir yemek yedik.Ne yediğimi pek anlamadım ona bakmaktan. "İçimi yaktın be prenses!Kavurdun hasretinle.O kadar çok özledim ki seni sanki asırlardır kavuşmamış gibi hissediyorum."dedi.Ah aptal şey!Asıl sen yaktın içimi. "Asıl sen yaktın Ateş!Buhar ettin Suyu."ellerimi sımsıkı tutup ayağa kaldırdı beni. "O zaman söndür şu ateşin alevini."yüzünü yüzeme yaklaştırdı.O pürüzsüz suratını avuçladım.

"Nasıl söndürecekmişim o ateşi?"

Cevap vermeden dudaklarıma yapıştı.Ne kadar özlemiştim onun öpüşmelerini.Nasıl bir kalp çarpıntısıydı bu? Ya da nasıl bir aşk demem gerekiyor.

Restoranın tam ortasında,yüzlerce insanın içinde öpüşüyorduk.Bu durum kızarmama sebep oldu.İstemeyerek ondan ayrıldım.Ardından da bir alkış tufanı koptu.Utanarak kendimi Azat'ın boynuna gömdüm.O bu durumdan oldukça memnundu.Güldüğünü biliyordum. "Seni özledim diye bu bana istediğini yapmaya hakkın var anlamına gelmiyor Johnny'ciğim."masaya tekrar oturduk. "Sende güzelliğinle büyüleme beni o zaman Betty'ciğim."dedi.Neyse bugün bari gıcıklık yapmayayım.Ne de olsa ayrılıyorduk şundan yaklaşık 3-4 saat önce.

Sanki daha yeni tanışan çiftler gibiydik.Hiç konuşmuyorduk sadece bakışlarımız konuşuyordu.

Yemeklerimizi yedikten sonra kendimizi Okyanus sahillerine bıraktık.Kumların üzerine oturduk.Sırtımızı kayalara yasladık.Artık çok sık aldığım pozisyonu alıp Azat'ıma sarıldım.O da kollarını boynuma doladı.Karşımda yakamoz,kulağımda dalgaların tuttuğu ritim,yanımda huzurum..Daha ne isterdim ki ben?

Ey hayat! Sen uzaklaş artık, akşamdır konan balkona,ey-ask

Bir papatya kalmıştı, bir de yaşamın yükü omzumda,

Esen rüzgara sorsan, yağan yağmura,

Kuzey nerededir, baş aşağı nasıl düşülür,

Cevap veremez kordonundan asılan bir bebek anne karnında.

Ey hayat! Sen uzaklaş artık, akşamdır konan balkona,

Yolumu değiştirdim, şimdi haritasını çiziyorum kalbimin,

Yüksekliği kaç bin ah eder, düzlüğü kaç bin ah,

Kapılarından ne çok kaçak sızmış hayatıma,

Sorsam, gözlerin denizden ne kadar yukarıda,

Merhametten bir ölçeği var mıdır meridyenlerinin,

Yolumu değiştirdim, şimdi haritasını çiziyorum kalbimin,

İşte bir kitaba önsöz yazılır gibi seviyorum seni.

Haritasımı kalbimin, senin kalbinde gizli.    


Bir bölümün daha sonuna geldik.Bölümlerin sonunda arada Coming soon yapabilirim.Hadi bakın bakalım Coming soon'da neler var:

Coming soon

*Güzel bir Fransa Tatili

*DurÇa çiftinin sorunları

*Bade'nin intikamı

*Ankara'ya dönüş

*Çağrı'nın ortaya çıkışı

*Mehir'nin yalvarışları

*Azat'nın arayışları

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin