"Kerata,o parmaklarını tek tek kırmadan elindeki garip aleti kenara bırak.Ah!!Dur."Kerata'nın elinden bileğimi kurtarıp ovuşturmaya başladım.Hay dilimi eşek arıları sokaydı da dövme yaptıralım demeyeydim.Sağ bileğimin nabzımın attığı yere karahindiba yaptırmaya karar vermiştim.Üstelik orası en çok acıyan yermiş.Azat dayanıklı olduğu için gözlerini sıkaca yumup öylece oturuyordu.İnsan elimi tutar 'sakin ol sevgilim.Bir şey olmayacak.'felan der değil mi? Ama bizim alageyik anca öküz gibi oturmayı bilir.
Kerata denilen şu dövmeci adamda tuhaf biri.Bizim çıt kırıldımdan eksiği yok fazlası var.Her yeri garip dövmelerle kaplı bir adam.Göz kapaklarında bile dövme var.Gerisini siz düşünün artık.Garip ama karizmatik biri aynı zamanda.Saçlarının yarısını kazıtmış diğer yarısı ise kumral.Yeşil gözlü ve oldukça kaslı.Valla ben de bu adamı nasıl karizmatik buldum anlamadım ama öyle işte.Aynı zamanda 20 yaşındaymış.Bu da şok edici bir haber.
Elimi ovcaladıktan sonra Kerata'ya döndüm.Gözlerini kısmış bana bakıyordu. "Ne?"ben de ona aynı bakışları yollayıp tuhaf koltukta arkama yaslandım. "Ama sen bole yapasan ben nasil yapacem?"dedi.Bu arada Kerata Azarbaycan'lı olduğu için ve Türkiye'ye yeni yerleştiği için Türkçe'yi tuhaf bir aksanla konuşuyordu. "Sen bole canimi acıtısan ben nasil dayanacam?"onun aksanıyla konuşmaya çalışsam da pek başarılı olamadım.Gülümseyerek bileğimi tutup elindeki garip aleti bileğime yaklaştırdı.Tam tamına 1 saattir burdaydık ve halen karahindibanın sapını yapmaya çalışıyordu zavallım.Başımı Azat'a çevirdiğimde göz göze geldik. "Sana söylemiştim aşk acıtır diye.Şimdi ne demek istediğimi anladın mı Meleğim?"
Kesinlikle öyleymiş.Bunu zaten Azat'dan ayrıldığım ilk gün anlamıştım şimdi ise daha iyi kavrıyordum.Hayatta hiçbir zaman her şey toz pembe değildir.Eğer öyleyse mutlaka anormallik vardır.Ama aşk...O çok farklı.Tamamiyle acı dolu.Yani benim aşkımda böyle.Onun için çektiğim ilk acı bu değil ama bedenim acı çektiği ilk acım.Her şeye rağmen bu bile güzel.Belki bedenimin acı çekmesini güzel bulmam psikopatlık ama güzel işte.Onun için çektiğim her şey güzel.Ve biz buna sevgi yasalarında gerçek aşk diyoruz.
Fısıldayarak "Anladım."dedim.Kerata'nın elindeki garip aletin sesi kulaklarıma doldu ve gözlerimi sıkıca yumdum.Bir şeyler düşünmem lazımdı.Mesela annemin bu dövmeyi gördüğünde neremi kıracağını düşünebilirdim.Anneme dövme yaptıracağımı söylememiştim.Eğer söyleseydim eminim izin vermezdi.O yüzden de izin almamıştım.Bu dövme annemden gizli yaptığım ilk hareket olarak beynimin derinliklerine sinyaller gönderdim.Bu yaşıma kadar onun onaylamadığı bir şey yapmamıştım ama hayatıma Azat girdiğinden beri bu değişmeye başladı.Onun onaylamayacağı,izin vermeyeceği ve hatta karşı geleceği her şeyi yapmaya yavaş yavaş başlamıştım.Ne kadar büyük olsam da ve hatta evlilik yoluna adım atsam da yine de ondan izinsiz yaptığım her şey beni huzursuz ediyordu.Hem içimdeki huzursuzluktan hem de bileğimdeki ağrıdan dolayı uzandığım yerde kıpırdandım.Bedenimde bırakacağım ilk iz Azat'ın izi olacaktı.Bu çok heyecan verici bir şeydi.Düşünsenize,hem deliler gibi sevdiğin hem de yakında kocan olacak adamla vücudunda aynı yere aynı izi bırakıyorsun.Beraber aynı acıları çekip sadece göz göze bakıyorsun.Bu çok...Romantik.
"Bitti."Kerata'nın sesiyle sıkıca yumduğum gözlerimi açtım.Bakışlarım direk kıpkırmızı olmuş sağ bileğime kaydı. Elindeki makineyi kapatırken"Birkaç gü bole kizarir ama sona geçer.Geçmi olsun."dedi.Başımı onaylarcasına salladım.Ne yapalım birkaç gün dayanacaktık artık.Azat uzandığım koltuğun kenarına oturup ikimizin bileğini yan yana koydu.İkimizin dövmesi de aynıydı.Orta büyüklükte,bazı tüyleri uçuşan bir Karahindiba dövmesi yaptırmıştık.
Azat'ın gözlerinin içine bakıp "Ne kadar acı çeksem de her şeye deydi."dedim.Yan yana duran bileğimize dikkatlice baktı. "Aşkını bana sunarken bu kadar çok acı çekmeni istemezdim Mehir.Ama bu acı bizim aşkımızın ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Neyi seviyorum biliyor musun? "yutkundu ve yüzünü bana yaklaştırdı. "Benim için katlandığın bütün acıları ve seni öyle seviyorum ki,bu sevgiyi hak edip etmediğimi bile sorguluyorum."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
General FictionHerkes sevilmek, herkes âşık olmak ister. Peki, aşkı bulacağına inanır mı herkes? Kahramanlarından çok aşk hikâyelerini sevmez miyiz hep? Hayatta bazı şeyler çok değerlidir. Karşınızdaki insanın sizin içinizi görebilmesi... Kalbinizi dinleyebilme...