Her şey güzel gidiyordu.Bugüne kadar...
Şu son iki hafta oldukça maratonlu geçti.Ders sınavlarını veriyor,projeler hazırlıyordum.Yaptığım kahveler sayesinde sabahlara kadar ders çalışıyordum.Neyse ki berbat haftaları geri de bıraktım.
Bugün her şey normaldi. Ters giden hiçbir şey yoktu.Hatta rektör beni yanına çağırıp konuştu. "Mehir bu yılıda başarıyla bitirecek gibi gözüküyorsun. 3 haftalık sınav haftasını 2 haftada atlattın.Seni iyi takip ediyorum.Kaldığın derslerde yok.Beni gerçekten gururlandırıyorsun."dedi ve ben mutluluktan havalara uçtum.Resmen eve koşarak geldim...Ama yinede içimde tarif edilmez bir şeyler vardı.Benim kuruntularım olmalıydı bunlar.Belayı kendime çekiyordum resmen.
Üstelik Azat'la bile görüşüyordum.Yani o mesaj atıyordu.Ben de mecburen cevap veriyordum.Yurt dışına gidecekmiş,oradaki işlerini ayarlayıp geri dönecekmiş.Sanki kendine soran vardı.Ama yine de gıcıklık yapmadım.
Eve geldiğimde Durul ikimize pizza söylemişti.
"Nerde kaldın be yavru kuşum?Açlıktan pizzayla bakışıp durdum."önüne aldığı pizza kutusuna ağzının suyunu akıta akıta bakıyordu. "Sana beni bekle diyen mi oldu?Yeseydin yemeğini."dedim.Bana aldırış etmeden pizzadan büyük bir dilim alıp ağzına attı.Bir gün açlıktan beni de yiyecek diye korkuyordum.Çünkü aç olunca gözü hiçbir şey görmüyordu.Ama yine de kilo almıyor.Bu nasıl iş anlamış değilim.
Sessiz sakin bir yemekten sonra ikimizde odalarımıza çekildik.O kadar yorgundum ki günlerce uyuyabilirdim.Nede olsa üzerimde iki haftanın yorgunluğu vardı.Ama Azat Bey'imiz bir dinlenmeyi bile bana çok görüp durmadan mesaj atıyordu.
Kimden:Evleneceğim Kocam
Sınavların bittiyse konuşabilir miyiz artık?
Sınav haftasında azarlayıp bana mesaj atıp durma dikkatim dağılıyor diye kızmıştım da.
Kime:Evleneceğim Kocam
Bitti.Ama dinleniyorum.2 hafta daha mesaj atma.
Mesaj atması ve benimle konuşmaya çalışması hoşuma gidiyordu ama yine didişmeden edemiyordum.Onu azarlamak çok hoşuma gidiyordu.
Kimden:Evleneceğim Kocam
Ama olmaz ki böyle güzelim.Şimdiden böyle uzaklaşırsak sonra Allah göstermesin birbirimizden soğuruz.Daha seninle paylaşacak çok anımız var.
Daha çok anımız varmış.Birbirimizden soğurmuşuz.Bu adam beni deli ediyor.Yanımda olsa şimdi ümüğüne oturmuştum.
Kime:Evleneceğim Kocam
Mesaj yazdığın parmaklarını kırmamı istemiyorsan yazdığın mesajı bir kere içinden oku öyle gönder.Yoksa seni gebertirim.
Mesajı gönderdikten sonra telefonumu sessize aldım ve gönderdiği hiçbir mesaja bakmadım.O beni karısı gibi görebilirdi ama ben hala onu kocam gibi görmüyordum.Biraz dengesizlik yapıyor olabilirim.Ama onunla uğraşmak beni eğlendiriyor.
Bir süre sonra kitap okurken uyuya kalmıştım.Karnımın üzerindeki telefonumun titremesiyle yattığım yerden sıçrayarak kalktım.Hangi akla hizmetse telefonu karnımın üzerine koymuşum.Eğer beni gecenin 12'sin de arayan Azatsa onun canına tükürecektim.Ama maalesef arayan annemdi.O beni hiç bu saatte aramazdı.O yüzden biraz tedirgin oldum.Telefon kapanmadan hemen açtım.
"Anne?"
Annem hıçkıra hıçkıra ağlıyor hiçbir şey diyemiyordu.O an içime bir sızı düştü.Kesin birine bir şey olmuştu.Demek içimdeki huzursuzluk bundan dolayıydı.
"Me-Mehir!"
"Anne ne olduğunu söyleyecek misin?"telaşla annemi konuşmaya teşvik ediyordum. "Baban...Mehir baban öldü..."
Kafamda defalarca kez annemin sesi yankılandı.Baban öldü...
Telefon hızla ellerim arasından kaydı sonra ağzımdan bir çığlık firar etti,Durul odama geldi...Sonrasını hatırlayamıyorum.Her an kafamda parça parça.Uçak biletleri alındı,İzmir'e gittik.
Kapının önündeki o kalabalığı görünce durmak bilmeyen gözyaşlarım hızla tekrardan akmaya başladı.
Babam...O ölemezdi.İnsan en sevdiklerine,en yakınlarına hiçbir zaman ölümü yakıştıramazmış.Ben de aynen öyle hissediyordum.Öldüğüne hala inanamıyordum.Daha geçen gün konuşmuştuk onunla.Çok iyi olduğunu sadece bir süre evde dinlenmek istediğini söylemişti.Şimdi nasıl olur da ölebilirdi ki?
O benim gözümde hep yaşlanmayan bir çınar ağacı olmuştu.Vücudu ne kadar yaşlansa da kökleri sağlamdı.Belki de ben öyle zannediyordum.
Benim babam bir doktordu.Ölümle burun buruna gelmiş birçok insanı geri hayata döndürmüştü.Onlara hayatı sevdirmiş,yaşamanın nasıl değerli bir duygu olduğunu göstermişti.Hastalarını geri dönürebildiyse de kendini döndürememişti...
Ama bir gerçek vardı ki;o artık olmayacaktı...
Evde ne var ne yok hepsini yerle bir etmiştim.Ne cam ne kapı bırakmıştım.Her şeyi yerinden oynatırsam babam gelecekmiş gibi hissediyordum.
İş arkadaşlarından biri Cengiz Amcaydı.Büyük ihtimalle babamla o ilgilenmişti.Onun yanına gidip resmen yalvardım. "Cengiz Amca ne olur bir daha kontrol edin.Belki ölmemiştir.Belki hala atan bir kalbi vardır.Ne olur..."o benim sözlerime aldırış etmeden saçlarımı okşuyordu.Benim hala bir umudum vardı.Hep filmlerde de öyle olmaz mıydı?
Adam morga gider ama hala kalbi pıtır pıtır atar.Sonra biri bu durumu fark eder ve tekrardan yaşam savaşı başlar.Benim babamda böyle olamaz mıydı?
Hala umutla Cengiz Amca'nın gözlerine bakıyordum.Ama o olumsuz anlamda kafasını salladı. "Çok kontrol ettik Mehir.Ama maalesef..."
Tekradan başlayan uğultular,haykırışlar ve çığlıklar.Babamı kaybetmeye dayanamazdım ben.O benim hayatımda tanıdığım en iyi yürekli adamdı.Üstelik benim babam yaşamayı seviyordu.Şimdi nasıl olurda bunlardan vazgeçebilirdi?
Omzuma dokunan elle arkamı döndüm.Ağlamaktan gözleri şişmiş abim bana bakıyordu.Babam gibi olan bir diğer adamda abimdi.Ona sarılıp biraz olsun acımı hafifletmek istiyordum. "Bizim bir babamız yok artık abi.O...O öldü."hıçkırarak söylediğim cümle boğazımda düğümleniyordu.Vücuduma defalarca kez hançer saplanmış gibi hissediyordum.Onun yokluğu kalbimi taşayamayacakmışım gibi hissettiriyordu.
Tekrardan ortalığı dağıtmaya başladığım zaman istemesem de abim bana sakinleştirici vurdu.Yaklaşık 2-3 dakika sonra vücudum uyuşmaya başladı ve derin bir uykuya daldım.Ben uykuya dalana kadar abim odamda oturup ellerimi sımsıkı tutuyordu.
Biliyorum o beni asla bırakmazdı...Asla.
Kaç saat uyudum bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda hava kararmıştı.Hala elimi tutan eli sıktım.Karşımda abimi görmeyi beklerken Azat'ı buldum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
General FictionHerkes sevilmek, herkes âşık olmak ister. Peki, aşkı bulacağına inanır mı herkes? Kahramanlarından çok aşk hikâyelerini sevmez miyiz hep? Hayatta bazı şeyler çok değerlidir. Karşınızdaki insanın sizin içinizi görebilmesi... Kalbinizi dinleyebilme...