BÖLÜM 34-Kıskananlar Çatlasın

16.8K 729 42
                                    



Şuan ki ruh halim aynen şöyle:

30 kişilik Mardin aşiretinin arasında kalmış yaralı bir asker gibi hissediyorum.Evet yanlış duymadınız 30 kişilik bir aile.Tabi daha gelecek olanlar varmış ama işlerini nedeniyle gelememiş.İyi ki de gelememiş.Karşımda oturan bütün herkes gözlerini dikmiş bana bakıyordu.O kadar dikkatli inceliyorlardı ki sanırım beni ezberliyorlardı.Yüzümdeki sivilceleri felan da sayıyorlardı herhalde.Azat da beni bırakıp gitmişti.Sanırım babasıyla konuşacaktı.Viyan Hanım'da yoktu beni bu durumdan kurtaracak.Ehh ne yapalım eli mahkum uslu uslu oturacaktım bende. "Dağlı ailesine gelin olmak o kadar kolay değil bilesin."dedi adını bile bilmediğim bir kadın.Anlamayan gözlerle ona baktım.Bu kadın ne saçmalıyordu böyle.Bu da ne demekti. "Böyle açık saçık giyinemezsin.Ailemize yakışmaz.Yeğenimin adını çıkarırsın sonra." Şeytan diyor kal git şu kadının kızıl boyalı saçlarına yapış.Tövbe tövbe. "Pardon da benim giyim tarzıma kimse karışamaz hem ben neden Azat'ın adını çıkaracakmışım?"diye sordum.Bunların amacı neydi gerçekten anlamış değildim. "Böyle kısa şortlar,etekler felan bizim ailemize yakışmaz değil mi ana?" yaşlı bir kadın başını sallayıp söze devam etti. "Aynen öyle.Biz Mardin'in en bilinen aşiretlerindeniz.Ne de olsa yeni geldin.Kültür nedir bilmezsin sen.Zamanla öğretiriz sana."dedi.Ben kültür nedir bilmeyecek miyim.Allah'ım sen sabır ver.Tam ağzımmı açmış cevap verecektim ki avluya bir kız geldi. "Ayyy çok özür dilerim biraz geç kaldım sanırım.Evde işler bitmedi."dedi ve gelip o yaşlı kadının elini öptü. "Anneannem,canımın içi nasılsın? Urfa nasıldı?"diye sordu bu kez. "İyiydi iyiydi.Herkezin selamı var.İnşallah düğüne gelecekler."dedi.Kız oldukça iyi Türkçe konuşuyordu.Diğerlerinin aksanı daha farklıydı.Ama bu kızın öyle değildi. "Azat nerde?"

Şoooook.Bu soru üzerine büyük bir şok geçirdim.Yuhh yani sana ne be.Sana ne?

"Şemmas Ağayla konuşması gereken bir şey varmış."dedi bir kadın. "Ya ben çok acıyorum Azat'a tanımadığı kızla zorla evlendiriliyor.O da bu durumdan memnun değil.Yazık."dedi.Şeytanım beni dürtmeye başlamıştı. "Azat'la zorla evlenmiyoruz canım biz.Sen hiç merak etme.Hem acımanı gerektirecek bir durum yok."dedim ve oturduğum yerden kalktım.Daha fazla otursaydım eğer muhakkak birini döverdim.Sinirlerim tepeme çıktı.Bu kızda kimdi? Azat Beyden öğrenirdim nasıl olsa.Mutfağa gidip oturdum.Yardımcılar bir şeyler hazırlıyordu. "Gelin hanım size bir kahve yapayı mı?"diye sordu bir kadın. "Gelin Hanım demeyin.Mehir diye bilirsiniz."dedim. "Aaaa.Olmaz öyle.Bizim burda evin yardımcıları isimleriyle seslenmez.Mehir Hanım diyeyim o zaman."dedi.Ehh bu daha iyiydi. "Kahve yapayım mı?" "Olur."dedim ve şu içerdeki kızı düşünmeye başladım.Kafayı yiyecektim resmen. "Sizin adınız ne?"diye sordum kadına. "Ayşem.Ama sen bana Ayşem teyze de."dedi.Bende gülümseyerek "Ayşem teyze içerdeki şu kızı tanıyormusun?"diye sordum pencereden kızı işaret ederek. "Tanımaz olur muyum.Tabi tanıyorum.Aman kızım sen dikkatli ol o kıza bulaşma.O kız çok tehlikeli."dedi oldukça samimi bir şekilde.Pişirdiği kahveyi önüme koydu.Bir sandalye çekip oturdu. "O kızın adı Bade.Bir zamanlar Azat da gözü vardı.Sürekli buraya gelirdi.Sonra bir gün ne oldu bilmiyorum ama baya uzaklaştıAzat Beyoğlumdan.Aman aman sizden uzak olsun.Siz mutluluğunuzu bozmayın."sırtımı sıvazlayarak bana gülümsedi.Oturduğu yerden kalkıp işinin başına döndü.O sırada Azat mutfağa geldi. "Meleğim de burdaymış."dedi ve alnımdan öptü. "Azat biraz konuşabilir miyiz?"Oturduğum yerden kalktım ve salona geçtim. "Bir şey mi oldu Mehir?"dedi.Yooo hiçbir şey olmadı ben triplere girdim.Herhalde bir şey oldu.Kendimi koltuğa attım ve o da yanıma oturdu. "Azat Bade kim?"diye sordum aniden.O da şaşırmış olacak ki yüzü bembeyaz oldu. "Bu da nerden çıktı?"dedi. "Kızın biri geliyor.Benim yanımda seni soruyor.Sonra seninle zorla evleneceğimizi düşünüp sana acıyor."dedim.Ve ekledim. "Üstelik kızın sende gözü de varmış."dedim.İçimde tarifi imkansız bir öfke vardı. "Senden önce Bade vardı.Evet bende gözü vardı.Hatta seviyordu bile.Ama ben gerçekten ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum.Onunla yaşadıklarımı ilişki olarak adlandırmıyorum bile.Senin Mardin'e geldiğin gün herşeyi bitirdim bir daha da suratını bile görmedim."dedi.Dürüst olup bana anlatmıştı ama bu yine de öfkemi dindirmedi.Yanağımı okşayarak devam etti. "Ama artık sen varsın.Seninle zorla evlenmeyeceğimizi sende biliyorsun Mehir.Sen onu boşver."dedi.Boşveremiyordum ama.Belli ki kızın hala gözü vardı Azatta.Ama ben o gözleri oymasını iyi bilirdim. "Boşverdim bile."dedim.Oturduğumuz yerden kalkıp bahçeye doğru ilerledik.Tama bahçeye çıkıyorduk ki Aza'ın elini tuttum.Azat önce şaşırdı ama sonra elimi sıkı sıkı tuttu. "Babaannesi nasılda özlemiş yiğidini."deyip oturduğu yerden kalkıp Azat'a sarıldı.Biribirlerini öpip kokladıktan sonra Azatla koltuğa oturduk.Bade yellozu pis pis bize bakıyordu.Kıskan.Ohhhh.İçimde zafer dansı yaparken Azat "Siz tanıştınız mı?"diye sordu. "Yaaa.Tanışmaz olur muyuz tanıştık tabi."dedim dalga geçerek. "Azat nasılsın?Seninle görüşmeyeli baya oldu sanırım?"diye sordu sinsi yılan.Azat ruhsuzca "İyiyim Bade."dedi ve bana dönüp gülümsedi. "Hayatımın aşkını bulunca daha da iyi hissediyorum kendimi." Aman Allah'ım bu çocuk nasıl bir şeydi yaa.İçimden kalkıp Hint dansı yapmak geldi.Yüreğim hop etti.Bende Azat'ın elini tutarak "Çok tatlısın aşkım."dedim.Kıskananlar ÇATLASINNN.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin