BÖLÜM 60-Beyaz Gül

9.9K 387 20
                                    


Şemmas Ağanın uzun analizinden geçtikten sonra gözlerini bana kilitleyip "Güzel olmuşsun.Yakışmış"dedi.Güzel olmuşsun ve yakışmış.Kafamda sürekli yankılanan sesi susturamadım bir süre.Ne yani kızmak yok muydu?Bu elbisenin yarısı nerde yada bizim aileye uygun değil demek de mi yoktu? "Yani böyle düğüne gelmeme laf etmeyecek misiniz?"

"Yok kızım ben ne diyeyim.Azat izin verdiyse sorun yok.Hem Dağlı ailesinin güzel gelinini herkes görmüş olacak böylece."deyip diğer adamların yanına gitti ve konuşmaya dahil oldu.Şaşkınlıkla Azat'a baktım.O da şaşırmıştı ama çok belli etmiyordu.Annemi içimden bir kez daha kınadım.Töre kurallarından başka bir şey tanımayan Mardin'de aşiret Ağası olan adam bile beğendiğini yakıştığını söylüyor ama benim -İzmirli-anneciğim üzerimdekinin yarısının nerde olduğunu soruyordu.Sanki roller değişmiş gibi geldi.Ama ben bugün mutlu olacağıma dair söz vermiştim.Bugün Özel ve güzel birgündü.Odama çıkmak için merdivenlere yöneldiğim sıra Azat kolumdan tuttu. "Bugün giyeceğim takımı görmek ister misin?"elime düştün Azat Bey kolay kolay kurtulamazsın artık benden. "Görmek istemem Azat.Ne de olsa ben deli kadınım ya."lafımı sokup tekrardan merdivenlere yöneldiğim sıra yine beni durdurdu. "Ben de diyordum Mehir niye benim lafıma takılıp kalmadı.Seni nasılda tanıyorum."dilimi şaklatıp ona doğru bir adım attım "Yok sen beni tanımıyorsun.Ben sana kendimi bir güzel tanıtacağım feleğin şaşacak."deyip hızlı hızlı odama çıktım.Kendimi sakinleştirme terapilerne giriştim.Derin derin nefes alıp verdim.Bugün güzel bir gün sakin ol Mehir sakin sakin.Ama yok bir günümüz güzel geçse diğer gün mutlaka beni sinir ediyordu.Deli kadın dedi resmen bana ya deli kadın.Sakin Mehir sakin.Biraz olsun kendimi sakinleştirdikten sonra makyaj yapmaya başladım.Gözlerimi ortaya çıkaran siyah göz makyajımı yaptım.Sonra da yanaklarımı biraz pembeleştirdim ve kırmızı rujumla da tamamladıktan sonra işim bitti.Kapım tıklandı ve içeri Azat girdi.Ben 'gir'dediğimi hatırlamıyorum.Ama yine de bir şey demedim.Çünkü ben sakinim.Gözlerim istemsizce üzerinde gezindi. Kirli beyaz bir pantolon giymişti.İçine koyduğu beyaz basic T-shirt'ü ise oldukça tarz görünüyordu.Zaten omzuna attığı pantolonla aynı renk ceketi söylemiyorum bile.Beyaz ayakkabısı ise yok artık dedirtiyordu.Ben giysem oldukça basit görünürdü ama onda daha şık görünüyordu.Bu kesinlikle modaya aykırıydı.Sakal çok yakışıyordu ona.Bugünde bunu kullanıp sakallarını kesmemişti.

Kendimi bir anda elimi onun sakallarında gezdirirken buldum.Çıplak sırtımda hissettiğim eli ise ürpermeme neden oldu. "Bence bugün en güzel çift biz olucağız.Tabii hala bana siniri değilsen?"ah bu bakışlar karşısında hala nasıl sinirli olabilirim ki.Sinirlerim buz olup eriyip gitti. "Öyleyiz zaten.Ama bugün gerçekten yakışıklı olmuşsun."kalbimin sesini dinlemekle kalmayıp dinlediklerimi çok güzel aktarabiliyordum.

Omzunda duran ceketi yatağımın üzerine koydu ve cebinden bir tane beyaz gül çıkarp bana uzattı.Tekrardan belime sarıldı ve beni kendine aşık eden adamın ağzından o mısralar döküldü:

"Ben bir bahçe suluyordum gönlümde

Kimse bilmez,kimse anlamaz dlimden

Ne güller fışkırır sevgimden

Kandır,hayattır,emektir benim güllerim

Korkmadım,korkmuyorum ölümden

Siz çiçek getirin yalnız çiçek getirin..."

makyajım bozulmasın diye gözyaşlarımı tutmaya çalıştım.Ama bir damla çoktan firar etti. "Kalbimin tek gülü ve çiçeğisin.Özür dilerim sevgilim seni kızdırdığım ve utandırdığım için beni affet."kırmızı dudaklarımı umuramadan beni öpmeye başladı.Affedildin bile Azat.Hem de birkaç saniye önce.

Bugüncükte bunlar çıktı benden.Umarım beğenmişsinizdir.Şahsen ben yazarken keyif aldım.Hatta yazdığım bölümleri okurken bile.YB diye sabırsızlanan okur kurtlarım sizi seviyorum.Biraz spoi vereyim isterseniz size:

*Bu düğünü kim mahveder dersiniz?Tabi ki Bade.

*Umulmadık insanlar çıkıverecek bu düğünde

*Barın'ın konuşmaları ise herkesi etkileyecek.

*Azat ihanet mi edecek yoksaaa

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin