Bölüm 111-Mutlu Yıllar

6.6K 226 17
                                    

Kadeh tıkırtıları,bol kahkaha,mutluluk ve huzur...

İşte bu günün vazgeçilmez ögeleriydi.

Ama bu eşsiz manzaranın en önemli kaynağı bendim.Lütfen bir alkış alayım.!!

Bütün ailemi bir arada toplamak bir hayli güçtü.Gerek Şemmas Baba gerekse Marcus olmak üzere bugün onları buraya getirmek benim için en büyük başarıydı.

Yeni yıl kutlamanın her şeyiyle saçma olduğuna inanan bir adet Şemmas Baba,

İtalya'daki Marcus ve bugün onu için ayrı bir anlamı varken burada olaması ve ve ve Pera ile devasa bulaşmaları...

Her şey ama her şey istediğim gibiydi.Aslında benim değil herkesin istediği gibiydi.

Annem ve Viyan Anne yine yeniden döktürmüşlerdi.Resmen parmaklarımı yaladım.Evet bunu gerçekten yaptım.Dolmalar,sarmalar,içli köfteler her şey her şey çok güzeldi.Ayrıca söylemeden edemeyeceğim Marcus bile bu yemeklerin müptelası oldu.

"Delizioso!(Leziz!)"diye diye yedi bütün yemekleri.

Bizi kahkahalara boğansa Viyan Anne'nin "Yarasın oğluma.Daha istermesin yavrum?"diyerek tabağına dolmalarını doldurmasıydı.Ve tabii ki herkes gülmekten yıkıldı.Zavallı Marcus bildiği azıcık Türkçeyle teşekkür etmeye çalıştı.Bu arada Marcus'ta Marcus hani.Bir karizma,bir yakışıklı...Tam sözün bittiği yer.Kumral saçları,süt beyazı teni,masmavi gözleri...Her şeyiyle kusursuzdu.

Tabii ki Azat canım.O Marcus'u yüz kere satın alır.Ama işte çocuğunda hakkını yememek lazım.Özellikle Elis Perayla birbirlerine çok yakışıyorlar.İkisi bence gelmiş geçmiş en iyi çift olmaya adaylar diyebilirim.

Eh Çağansız bir Durul düşünülebilir mi?

Tabii ki HAYIR!.

O da geldi.Ama bir şeyi söylemeden edemeyeceğim.Ne zaman kafamı çevirip onlara baksam şapur şupur ya öpüşüyorlar ya da koklaşıyorlar.Bu kadar da olmaz canım.Buraya ailemizi çağırdık yaptıkları şeye bak.

Şemmas Babanın da onaylamadığı bir durum olunca kaşlarını çatıp sürekli bir şeyler mırıldandı durdu.Ama onların da bu durumdan pek şikayetçi olduğu söylenemez.

Gelelim abimlere.Allah'ım bu ne tatlılık?

Bir sevimliler bir sevimliler anlatamam.Gazel'in altı aylık olmuş göbüşü iyice belirmeye başlamış.Annelik hormonları öyle hızlı çalışıyor ki her an eli karnında.Sanki bebeğini olası bütün tehlikelerden korumak ister gibi.Abimse şaşkın baba.Evet evet tam bir şaşkın.Ne yapacağını bilemez halde.İyice paranoyak olmuş.Gazel'e bir şey olacak diye ödü kopuyor. "Aşkım istersen onu yeme." "Aşkım istersen bu yastığı da arkana koy." Aralarındaki diyaloglar sadece bundan ibaret.Ama öyle sıcacık geliyor ki onların bu halleri.Bir an önce ben de böyle olmak istiyorum.Ama maalesef daha bizim için epey uzun bir yol var.Daha evlendiğimizi söyleyemedik bile.Onaylamayacaklarını ve bir sürü sorun çıkaracaklarını biliyoruz ikimizde .O yüzden bu kaosu bugün değilde başka bir gün yaşatmak en doğrusu olacağına karar verdik.

"O zaman mutlu,huzurlu bir yıl olması dileğiyle.Şerefe..."

İlk kadehi havaya kaldıran annemdi.Onun öncülüğünde hepimiz şarap dolu kadehlerimizi elimize alıp tokuşturduk.

Ne güzel bir manzaraydı bu böyle.Daha bugün sabah başka manzarada başka duygular ve düşünceler belirirken zihnimde şimdi çok farklı şeyler düşünüyordum.

Yeni bir yıl,Yeni umutlar,Yeni heyecanlar,Yeni bekleyişler...

Aklımdaysa tek bir soru vardı.Acaba 2017 bize ne getirecekti?

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin