BÖLÜM 50-Yalancık

10.3K 422 10
                                    

Dudaklarımı Azat'ın dudaklarından çekip korkuyla gözlerine baktım.Kafasını arkaya atıp "Gene ne yaptım da aklına geldi?"dedi. "A-Annem."kafasını bana çevirip gülerek gözlerime baktı.

"Azat annme yemekten sonra hemen gelin dedi.Ve saat şu an da 12."

"Söylemedi mi annene benimle olduğunu?"tabi ki söylemedim.Söylesem bacaklarımı katur kutur kırardı.Hoş şimdi başıma ne geleceği belli bile değildi.Kafamı olumsuz anlamda salladım.Biz şimdi nasıl gidecektik eve.Azat sarhoş araba kullanamaz.Ben kullanmayı bilmiyorum.En iyisi Çağan bizi eve bıraksın.Azat'ı yattığı yerden kaldırmaya çalışırken bir yandan da Durul'u arıyordum. "Durul nerdesin?"telefonun diğer ucundan tiz bir gülme sesi geldi. "Ben...ben sevgiliminnn evindeyim.Gelmiyom bu geceee."Duyduğum cümle üzerine Azat'ı sertçe yere bıraktım.İşte bir sarhoş vakası daha. "Kız sen nerdesin.Öldürtecen mi ikimizi de anneme?"

"Bana ne yaa bana neee?Sen Erna Teyzeme bol bol selamlar söyle.O bana bir şey demez."ya ya kesinlikle demezdi.Saçını başını yolardı senin. "Annemde senin selamına karşılık bol öpücüklü selamlar yollar.Hiç merak etme.Çağan'ı versene sen bana."hiçbir şey demeden telefonu Çağan'a verdi. "Ben bu kızı içir sarhoş et sonra da evine götür diye mi bıraktım yanında Çağan Efendi."

"Mehir valla ben içirmedim.Bana bir şey olmaz dedi.İçti.Zaten zar zor restorandan çıkardım."tabi canım ona hiçbir şey olmazdı.Her gün içiyordu yaa. "Biz ne yapacağız peki.Burada mahzur kaldık.Bizi alabilir misin?"yerde yatan Azat'a bakıyordum. "Durul'un durumu pek iyi değil.Onu evde tek bırakıp gelemem.Hem Durul hem de Azat sarhoş.Onları böyle eve götürmek pek iyi fikir değil."haklıydı Çağan.Annem gardiyan gibi bekliyordur şimdi bizi.Ben bu durumda ne derdim ki. 'Anne ayran bunlarda kafa yaptı'mı diyecektim. "Tamam.Sen Durul'a sahip çık ben bir şeyler düşüneceğim."deyip telefonu kapattım.Yerde yatan Azat'ı dürtüp "Bunlar hep senin başının altından çıktı pis sapık.Sen uyu şimdi ben sana yarın göstereceğim gününü."dedim.O mışıl mışıl uyusun bütün sıkıntıyı ben çekeyim.Oh ne ala memleket.Anneme ne diyeceğimi düşünmeye başladım.Doğruyu kesinlikle söyleyemezdim.Ama yalan söylemekte istemiyorum.Aklıma gelen süper fikirle annemi aradım. "Yok kızım siz adam olmazsınız."diyerek telefonu açtım.Öyle deme anniş.Neler çektiğimi asla bilemezsin. "Anne Durul zehirlendi."keşke zehirleneydi de bu duruma düşürmeyeydi beni.

"Ne dedin sen?Nerdesiniz söyle hemen geliyorum."

"Yok anneciğim.Gelmene gerek yok.Çünkü ciddi bir şey değilmiş.Yediği dokunmuş.Hemen hastaneye götürdüm onu.Sabaha kadar burada kalması gerekiyormuş."eğer yalandan ölme diye bir şey varsa en başta ben ölürdüm herhalde. "Olur mu kızım öyle şey geliyorum ben.Hangi hastane?"

"Anne gelme diyorum sana.Hatane çoook uzak.Hem ben Azat'ı da aradım o da geldi.Yani tek değiliz."annem derin bir nefes verdi. "İyi tamam.Ama dikkat edin kendinize.Sen Azat'ı versene telefona?"kalbim gümbür gümbür atıyordu.Ter basmıştı bana "Veremem çünkü...çünkü yiyecek bir şeyler almaya gitti."Oh beee. "Tamam o zaman.Hadi dikkat edin kendinize."deyip telefonu kapattı.Derin bir nefes verdim.Bir facianın kıyısından dönmüştüm ama şimdi başka bir facianın içindeydim.Nereye gidecektik?Azat'ı cimcikleyip uyundırmaya çalıştım. "Kalk sarhoş Kaaalkk."ama tık yok.Adam istifini hiç bozmuyor.Kulağına eğilip "Azattt."diye bağırdım.Yattığı yerden hoplayarak kalktı.Adama böyle yaparlardı işte. "N'oldu yaaa."

"Hiiç.Hiçbir şey olmadı.Canım sıkıldı seninle uğraşayım dedim.Manyak.Yattığın yere bir baksana.Sabaha kadar burada mı kalacağız?"etfağına bakıp tekrardan kendini toprağın üzerine bıraktı. "Eve mi gideceğiz?"

"Yok eve gitmeyeceğiz.Daha doğrusu gidemeyeceğiz.Anneme yalan söylemek zorunda kaldım.Çağan'a gideceğiz."dedim.Gözleri kapalı beni dinliyordu.Çağan diyince gözleri kocaman açıldı,yattığı yerden kalktı. "Sen tatktın Çağan'a.Niye ona gidiyormuşuz?"yemin ediyorum ki bu gece katil olmazsam bir daha asla olmam. "Hee taktım.Çünkü Durul senin gibi içmiş sarhoş olmuş.Çağan'da evine götürmüş.O yüzden gitmemiz lazım."oturduğum yerden kalkıp ilerlemeye başladım.Azat üstünü düzeltiyordu.Saçı,başı,üstü heryeri darma duman olmuştu ama böyle yakışıklı görünüyordu.Allah'ım sen bana sahip ol Yarabbim. "Çabuk olll."

...

"Nerde o hain?"Çağan'ın evine bir katil edasıyla girdim.Çünkü bugün birini öldürmezsem rahat edemezdim. "İçerde.Yatıyor."dediğinin üzerine salona dalış yaptım ve koltukta yatan Durul'un üzerine saldırdım. "Uyan kız uyan.Kendini öldürtmek mi istiyorsun sen.İçki içmek senin neyine ha neyine?Bir de bana bir şey oolmaz diyor.Kaç defa içki içtin sen?"öfkeden deliye dönmüştüm resmen.Korkuyla gözlerini açıp ovuşturmaya başladı. "Ne oluyor burda yaa?"bi de soruyordu yüzsüz şey. "Kıyamet kopuyor."dediğim şeye inanmış gibi yüzüme baktı. "Evet kıyamet kopuyor.Bunlar hep kıyamet alameti."

"Off Mehir çok abarttın sen de."Azat Beye bak sen benmi abartmışım. "Ben mi abartıyorum.Siz için,sızın orda burda,hiçbir şeydüşünmeyin.Ama abartan ben olayım."bağırmam üzerine hepsi birden sesini kesti. "Yatınzıbarın hepiniz.Kimseyi gözüm görmesin.!!"Çağan araya girip "Azatla benkoltukta yatalım.Siz de benim yatağımda yatın olur mu?"dedi.Durul'u yattığıyerden sertçe kaldırıp Çağan'ın odasına doğru sürükledim.Çağan bize temizyastık,çarşaf verip odadan çıktı.Hala kolunu sıkı sıkı tuttuğum Durul'u yatağafırlattım.Zaten kafasını koyduğu an uykuya daldı.Şu anda gerçekten bu kızıöldürebilirdim.Sabrımı fazlasıyla zorlamıştı.Azat'ı söylemiyordum bile.O başlıbaşına bir sıkıntıydı.Yarın ola hayrola deyip kafamı yastığa koyduğum gibiderin uykulara daldım. 

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin