77. Bölüm

49.4K 1.6K 341
                                    


Öncelikle değerli serseriseverler; dkxnxk
Açıkça belirtmek gerekirse çoğunuz bazı bölümler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle şikayetçi. Çok önceden yazdığım herhangi bir olayı bir başka bölümde hatırlamadığım için bölüm onun kalıntılarını taşıyamıyor. Kaan'ın abisinin ikizi ve Cerenin evleneceği biri olduğu gibi. Bunları yorumlarda okurken sorduğunuzda hatırladım.

Bahane olarak görmeyin lütfen ama benim B12 eksikliğim var, ve düzenli olarak iğne kullanıyorum. Yani yatağımdan kalkıp mutfağa giderken bile niye kalktığımı hatırlamadığım saçma durumlar oluyor fkfnkz
Bunun için kitabı baştan elden geçirmem gerekiyor ama karışıklıklar için çok üzgünüm.

İkinci bir konu ise Kaan'ın askerliği. Bazı arkadaşlarımız Kaan'ın zengin olduğunu ve neden bedelli yapmadığını soruyorlar.

İlk olarak Kaan fazla atılımcı ve kuralcı bir insan olduğu için askerliği zaten yapmak isteyecektir.

İkinci olarakta bedelli askerlik sürekliliğini koruyan bir olay değil. Belirli zamanlarda bedelli askerlik yapabiliyorsunuz. Mesela bir sonraki bedelli askerlik hakkının 2019 da çıkacağı söyleniyor. Yani zaten şuan istese de bedelli askerlik yapamaz.

Neyse çok konuştum, seviyorum sizi😘
...

Evet. Hayat zor. Çok zor. Ve çok zor olduğu için bunu yapmalıyız okey? Arkadaşıma yardım etmeliyim tamam mı? We can do it okey baby?
Bu giriş konuşmalarında iyi olmasam da ayağımda sandaletlerle koşarken gayet iyiydim. Ve etekle. Etek uzun. Kaan diyor ki uzun giy. Giyiyorum.

"Dur!" Diye bağırıyorum önden yardıran mor saçlı Kıvanç'a. Yara bandıyla sarılı parmağını kaldırıyor havaya. "Duramam!" Diyor önlerden bir yerlerden gelen sesle. "O ojenin aynısından bulmamız lazım!" Diyor ümitsizce. Sonra bir teyzeye çarpıyorum hunharca. Çantasını geçiriyor kafama. "Napıyon teyze ya!" Diyorum kolumu yüzüme siper ederken. "Sus!" Diyor kulak zarım patlarken. "Emeklimi alacağımı öğrendiniz peşime düştünüz değil mi?" Diyor bir tane daha geçirirken. Teyze günaha gidiyordu. Günah da teyzeye giriyor olabilirdi. Hunharca sırıtıyordum teyzeye. Ve fısıldıyordum yavaşça.

"Welcome the Cehennem teyze, Welcome the Ateş, kızgın seccadede namaz."

Teyze yüzüme sen ne diyon kızım, der gibi bakarken fırsattan istifade yardırmaya devam ettim. Kıvanç ilerideki bir bijuteriye girmişti. Şimdi koşsam yetişirdim ama niye yetişeyim? Vitrinlere baka baka yürüdüm. Şimdi girip parmağındaki bandı açarken ojenin bir kısmını daha sökecek, ve bir kez daha çığlık atıp bijuterici kadına sarılıp ağlama seansını tamamladıktan sonra "Bunun aynısından verin Allah rızasını için." Diyecekti. Bende durur muyum, yapıştıracaktım cevabı. 'Vallaha tanımıyorum.'

Tam bijuterinin önüne geldiğimde içeriden çığlık atarak çıkıp parmağı kopmuş gibi gözüme sokmaya çalışmıştı.

"Biraz daha kaybettim!" Diye çığlık atarken yaklaşıp dudaklarını kapattım elimle. Kaan görse muhtemelen niye elaleme dokunuyon diye ağzıma sıçardı ama Kaan burda değildi değil mi? Değildi. Evde zıbarmakla meşguldü.  Gitmesine sayılı günler kaldığı için zıbarabildiği kadar zıbarıyordu. Zıbarmakta özgürdü tabi.

Kıvanç bana mal mal bakarken dudaklarını avucumun içine sıkıştırıp konuşmamasını sağladım. Gözlerim artık serçe parmağında azıcık kalan oje parçasına kayınca bende bir çığlık attım sakince. Ve yine o tonda fısıldadım.

"Aha şimdi sıçtın."

Gözleri dolu dolu olduğunda benimde gözlerim dolmasın diye elimi çabucacık ondan çekip sıkıca sarıldım.

SERSERİ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin