Beni odasına sokup banyoya sürüklemeye başlayınca "Ne yapıyorsun?" diye hayretle sordum.
"Odadan ses gideceğini düşünüp vaz geçeceksin." diyince omuz silktim. Aklımdan bir ara geçmedi değil.
Banyoya girerken başından tişörtünü sıyırıp yere fırlatmayı da unutmamıştı. Banyoya girince kapıyı kapatıp kilitledi ve bana döndü.
"Giyinik mi duracaksın?" diyince nefesimi sesli verdim ve başımdan tişörtümü sıyırıp yere attım.
"İki haftadır dokunamıyorum bile." deyip ellerini belime yerleştirdi ve beni kaldırıp banyo dolabının üzerine oturttu.
Oturtur oturtmaz sağolsun eteğimi de yırtar gibi çekmişti. "Romantik ol biraz." diyip ellerimi omuzlarına koyunca "Sikerim romantikliğini." dedi ve eli pantolonunun düğmesine gitti.
Evet, neredeyse iki haftadır Rüya ve Emrede bizle kalıyorlardı. Yani teknik olarak onları kaçırmıştık. Neyse işte. İlk hafta ben regli olmuştum, ve ikinci hafta da Kaan'la yaptığımız anlaşmaya uyuyorduk.
Emre nin yanında bana kötü davranmak zorundaydı. Bende ona ayak uyduruyordum tabiki. Az önce ise yanlışlıkla önünden geçerken eteğim azıcık havalanmıştı ve Kaan bir sebep bulup saçlarıma yapışıp ceza verecekmiş gibi beni odasına sürüklemişti. Sonra da direk banyoya işte.
Pantolonunu çıkardıktan sonra südyenimin kopçasını açtı ve Südyeni yere fırlattı. Gözleri göğüslerimde dolanırken bir yandan külodumu çıkarıyordu. Çıkardıktan sonra başını alta eğecekken onu durdurdum. Hayır, kesinlikle dudaklarının alt taraflarıma inmesine bu sefer izin vermezdim. Utanıyordum sonra!
"Ne yapıyorsun?"
"Sevişiyorum. Sende katılsana." diye dalga geçip tekrar eğilmeye çalışınca çığlık atıp banyo dolabından yere atladım.
"Onu yapmayacaksın Kaan!"
"Yapacağım." deyip belimi kavramaya çalışınca biraz daha geriye kaçıp elimi öne doğru uzattım ve onu durdurdum. "Hayır dedim!"
"İki haftadır sana dokunduğum yok ve sen bana yapma mı diyorsun? Ah hemde çok fena yapacağım." diyince yutkundum.
"Bacağıma dokunmuştun ya."
"Ben onu saymıyorum bile güzelim. Gel buraya."
Çığlık atarak yanından kapıya gitmeye çabalarken kolumdan yakaladı. "Kovalamaca oynamayacağım."
"Fena olmazdı?" dediğimde cidden halime acıdım. Dediklerime bakar mısınız?
Belimden tutup kendine çekti ve bir eli belimdeyken diğerini çıplak kalçama indirdi. "Eğer Hemen Susmazsan, Sana burda öyle şeyler yaparım ki, Bir.Sene. Yürüyemezsin. Anladın mı güzelim?"
Kafamı olumlu anlamda salladığımda "Güzel." deyip belimden kaldırdı ve beni tekrar dolabın üzerine oturttu.
İki Kolunu iki yanıma dayadıktan sonra beni geniş dolaba geriye doğru yatırdı. Bacaklarım dolaptan sallanıyordu ve acayip gergin ve heyecanlıydım. Ellerini vücudumda gezdirip başını alt tarafıma eğinde nefesini orda hissettim ve nefesimi sesli bir şekilde verdim."Hep böyle sakin dursana sen." diye mırıldandığında dilini hissetmeye başlamıştım bile. Nefesimi tutup gözlerimi kapattım. Heyecanlanma Arya. Heyecan yok Arya.
Başını yan çevirip işlemine devam ederken sanırım ikimizde inliyorduk emin değildim.
Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda saçlarını sertçe çekip "Yeter artık gerizekalı!" diye tısladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ #Wattys2016
Teen FictionŞarap rengi yalnızlığın içinde siyah bir boşluktayım, oturuyorum. Gözlerimin mavisi soluk. Dudaklarımda kan tadı var, emdikçe kokusunu da alıyorum. Uzuvlarım kımıldamak için gün batıracakken, güneş batmamak için ay taklidi yapıyor. Dünya bana ters d...