Sevgili okuyucularım!
Şimdi konu biraz karışık. Öncelikle sorunumuz yok. Bizim hikayemiz, -Serseri- soğuk bir kış gecesi, karanlık bir odada, sokağın aydınlattığı sarı ışıklar camımıza yansırken, bir kupa kahveyle gayet hoş bir zaman geçirebileceğimiz bir hikaye.
Aynı zamanda bir yaz günü, belki bir bardak kola, çeşitli meyveler, ve güzel bir bahçede yatarkende uyum sağlayıp hayaller kurabileceğimiz bir hikaye.
Ama benim size sormak istediğim bir soru var ;
Daha upuzun bir yolumuz var. Kesinlikle finali hemen yapmayacağım. Ama final'i şekillendirmek için şimdiden hikayede bir şeyleri ortaya çıkarmam gerek.
Sizce ;
1) Ölümle biten ve hiç unutulmayacak, hatırladıkça ağlayıp , sonu yokmuş gibi Arya ve Kaan hakkında hayaller kuracağımız bir hikaye mi?
2) Büyük bir süprizle biten, günlerce etkisinden çıkamayacağımız, mutlu ve aynı zamanda şaşırtıcı gerçeklerle döşenmiş bir hikaye mi olsun?
Bu iki şık arasında oylama yapalım. Düşünceleriniz benim için önemli.Lütfen okuyan herkes yorum yapsın.
Bu arada sizi öyle şaşırtacağım ki, 'Yok Artık, Bu kadarını beklemezdim.' diyeceğinizi şimdiden duyabiliyorum.
Öyle sırlar ortaya çıkacak ki, Arya ve Kaan ordan oraya sürüklenirken kısa bir nefes alacak zamanımız bile olmayacak.
Nefeslerimizi tutalım! Sizi seviyorum, Benimle kalın! ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ #Wattys2016
Teen FictionŞarap rengi yalnızlığın içinde siyah bir boşluktayım, oturuyorum. Gözlerimin mavisi soluk. Dudaklarımda kan tadı var, emdikçe kokusunu da alıyorum. Uzuvlarım kımıldamak için gün batıracakken, güneş batmamak için ay taklidi yapıyor. Dünya bana ters d...