Sabah gözlerimi daha karamsar, ama mutlu ve bir o kadarda sabırsız bir şekilde açtım. Karamsardım, çünkü öyle olursam daha iyi olurdu. Mutluydum çünkü dün gece tekrar iliklerime kadar Kaan'ı hissetmiştim. Hem de fazlasıyla!
Uyanır uyanmaz gözlerimi tekrar kapattım, çünkü Kaan uyanmak üzereydi. Uyanınca ne yapacağını test etmek için iyi bir imkandı.
Yatakta doğrulduğunu hissettim. Sonra kendini tekrar yatağa bırakıp bana doğru yan döndü. Bir dirseğinin üzerinde bana doğru eğilerek durdu. Beni mi izliyordu? Tanrım öleceğim! Ne yapıyor!
Biraz sonra nefesini yakınımda hissettim. Sonra dudaklarını dudaklarımda. Minik bir öpücükten sonra geri çekilip elini yanağıma koydu ve baş parmağını dudaklarımda gezdirdi.
Sevinçten ölüyordum!
Taaki o sözleri duyana kadar."Numara bile yapamıyorsun. Ne kadar acı."
Gözlerimi açıp ona diktim. "Numara falan yapmıyorum."
"Hıhı. Yapmıyorsun."
"Kaan!"
Yine o muhteşem gülümsemesinden yaptı, ve dirseğinin üzerinde başını boynuma gömdü. Boynuma kesik kesik öpücükler kondururken bir yandanda dirseklerini başımın iki yanına dayamıs, elleriyle saçlarımı geziyordu.
Erkeksi ve boğuk sesiyle gülüp Boynumda daireler çizmeye başladı. Ben kıkırdarken o arada bir gülüyordu. "Ne?" deyip kıkırdadım.
"Dün dediklerini düşününce ...Hala yaşıyorum. Beni öldürmedin."
"Çok yakında onu da yapacağım." deyip yerlerimizi değiştirdim ve onun üzerine uzanıp yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Aslında çok şanslıyım." diye fısıldadım.
"Neden?"
"Çünkü... Birazdan bana yemek söyleyeceksin. Deli gibi açım."
Her ne kadar doğru cümle olmasada yemekte biraz doğruydu. Açtım cidden.
"Sana yemek söylemeyeceğim." deyip kaşlarını çattı. Ellerimi kaşlarının üzerinde gezdirdim. "Nedenmiş?"
"Bu saatte resepsiyon görevlileri molaya çıkıyor."
"Şansıma tüküreyim." diye kısık bir ses tonuyla mırıldandım.
Sonra gözlerimi gözlerine dikip şapşal gülümsemesini izledim. Büyülenmiş gibi.
"Ne o? Seni büyülüyor muyum?"
Aklımı mı okuyor? "Sen mi? Hahaha. Daha neler."
"Bence dün se-". O kelimeyi söylemeden elimle ağzını kapattım. "Şunu söyleyip durma."
Bu kadar açık olması beni garip hissettiriyor çünkü! Sanki bir utanan benim!
"Bende senin utandığın birşey bulacağım."
"Vakit kaybedeceksin." Deyip göz kırpınca üzerinden kalkıp banyoya yürüdüm. Görürüz bakalım. Hah!
Banyodaki işlerimi halledip saçlarımı da düzleştirdim. Sonra dolabın başına geçtim. "Bugün ne yapacağız?"
"Düşünmedim."
"Burda Normal insanlar ne yapıyorlar?"
"Normal şeyler." benim dediğim gibi Normalin üzerine basa basa demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ #Wattys2016
Teen FictionŞarap rengi yalnızlığın içinde siyah bir boşluktayım, oturuyorum. Gözlerimin mavisi soluk. Dudaklarımda kan tadı var, emdikçe kokusunu da alıyorum. Uzuvlarım kımıldamak için gün batıracakken, güneş batmamak için ay taklidi yapıyor. Dünya bana ters d...