20. Bölüm

94.9K 2.3K 112
                                    

"Uyku başına vurdu senin. Uyu bir an önce."

"Öpüşmekte yok."

"Uyu dedim."

"Kaan beni biraz ciddiye alır mısın? Ciddiyim ben. Önceden de böyle olmasını istiyordum, şimdi de istiyorum."

"Delirdin mi sen? Ayaklarına kapanıp evlenme teklifi mi edeceğimi sanıyorsun? Evleneceksin dedim bitti zaten."

"Hayır bitmedi, Tamam belki ayaklarıma kapanmazsın ama en azından doğru düzgün sormanı istiyorum. Kararlarıma değer vermelisin."

"Verince bok ediyorsun al işte."

"Bir şey yaptığım yok. Diğer insanlar da böyle yapıyor."

"Sence diğerlerinden fazlasıyla farklı değil miyiz?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Ama kararlıydım. "Yinede sen bana evlenme teklifi edip, biz evlenene kadar dokunmak yok. Elimi tutabilirsin tabi. Öpebilirsinde."

Öpmek kelimesini duyduğunda sıkıntıyla rahat bir nefes aldığında "Yanağımdan." diye cümlemin devamını getirdim. 

"Bu dediklerin çok zor. Aynı evde yaşarken nasıl dokunmayacağım?"

"Haklısın. Bir süre Denizlerde kalacağım."

"Saçmalama artık. Bunu yarın konuşacağız. Kabul etmedim."

"Etsen de etmesende böyle."

"Uyu başımın belası. Uyu."

---

Ellerimi kurulayıp hazırladıklarımı masaya dizdim. İşimi bitirdikten sonra telefonumu elime alıp numarasını tuşladım.

Neredeyse kapanmak üzereyken telefonu açtı. "Müsait misin?"

"Dosyalar yarın akşama masamda olsun. ...Söyle."

"Sana yemek yapmıştım.Gelebilir misin?" dedim ümitsizce. Şirkette bir dönüm noktasının son basamaklarını tırmanıyordu ve

çok meşguldü.

"Geliyorum."

Taştan Holding'in Hisselerinin, Kaan'a geçmesi, Rüya'yı Mehmet Kara'ya teslim edişimiz, evimize geri dönmemiz.

Bunların hepsi, sadece bir ayda olmuştu. Ve şu dokunmama kuralına da hala devam ediyorduk. Yani ben zorla ettiriyordum. Kaan her seferinde bana unutturmaya çabalasada yeni kuralım aklımdan çıkmıyordu. 

Bazen dudağımdan öpmeye çalıştığında kafamı yan çeviriyordum. Ve tahmin ettiğiniz gibi burnundan soluyarak sertçe yanağımdan öpüyordu. Garibiz gerçekten. Bende özlemiyor değilim. Her yanıma yaklaştığında -üstelik bilerek geceleri ayrı bir romantik oluyor- kasıklarıma giren ağrı yok sayılamaz derecede. Tadını özlüyorum, o boğuk sesini özlüyorum, Ellerinin dokunuşlarını özlüyorum.

Ama sadece yanağından öperek kokusunu içime çekmekle yetiniyorum. Bence asıl bu şekilde güçlü olmayı öğreniyorduk. Direnmeyi öğreniyorduk. Ve açıkcası beni özlemesini de istiyordum. Kafama koymuştum. Romantik bir birleşme olsun istiyordum.

Özlem, ve her zamankinin iki katı arzu olsun istiyordum.

Olacaktı da. Sadece biraz daha zamana ihtiyacımız vardı.

Rüya'ya gelirsek, babası sonunda adamlarını aradan çekip hisselerin önünden kalkmayı başarmıştı. Kızını saklamış olsa bile, Mehmet Kara kızını koruyan iyi bir babaydı. Rüya yı bitkin bir şekilde görmesini istemediğim için son gün Rüya'nın üzerine güzel birşeyler ayarlamış, saçlarını yapmıştım. Rüya her ne kadar asi davranmaya devam etse bile, hatta sürtüğün teki olsa bile kötü biri değildi. Kendini saklayan biriydi.

SERSERİ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin