8. Bölüm

141K 2.6K 467
                                    

Yatağa sarmalanmış, düşüncelerden uzak bir şekilde uyumaya çalışırken Kaan da beni uyandırmaya çalışıyordu. Uyanmak istemiyordum, çünkü uyanırsam  herşeyle başa çıkmak zorunda kalacaktım. Herşeye karşı ben... saniyeler içinde yıkılırdım.

"Arya?". Kolumda hissettiğim eli beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Hadi uyan güzelim?". Güzelim. Güçsüz bir kız nasıl teselli edilir? Güzel sözlerle. Güçsüz bir insanım ben. Uyanmaktan korkan bir insan.

Neden anlamıyor ki? Uyanırsam herşey dün geceki gibi olacak. Ben yine çığlıklar atacağım. İçimden atmak için bağıracağım, ama atamayacağım. Sonra ağlayamayacağım. İnsan gibi değil, katil gibi bakacağım.

Bu yüzden, yorganı üzerimden almaya çalışırken elini ittirdim, ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. "...Yapma!" diye ağlıyordum. Beni anlaması gerekirdi.

"Niye ağlıyorsun? Kalkman gerekiyor."

"Kalkamam anlaman lazım!" diye ağlasamda artık çok geçti. Uyanmıştım bile.

"Açıkça söyle şunu."

İçimi çekerken konuşmaya başladım.  "Ben ...kaldıramam.Uyandırma beni uyut nolur! Uyanırsam hatırlayacağımm. Bana yapma bunu. Herşeye karşı ben...ben yıkılırım bırak uyuyayım!". derken kesik kesik konuşuyordum, çünkü laflarımı toparlayamıyordum.

Yorganı üzerimden sertçe çektikten sonra bileğimden tutup beni zorla doğrulttu.

"O it için ağlayıp durma. Tek başına değilsin. Kalk üzerini giyin. Cerenler geldi."

Sonra çekip gitti. Birde o vursun ki tam öleyim değil mi? Çünkü Kaan Arkın son darbeyi yapmadan bırakmaz.

Üzerimi giyinip Saçlarımı topuz yaptım. aYnaya baktığımda ağlamaktan şişmiş bir yüzle karşılaştım.Bu kötü görüntüme tek tesellim, ağladığımda güzelleşen, parıldayan gözlerimdi. Ne kadar garip birşey. Kötü bir gün yaşadıktan sonra, güzel olan tek şey gözlerim. Aldırmadan dişlerimi de fırçalayıp kremimi sürdüm, ve alt kata indim. Ceren ve Arda'nın geldiğine seviniyordum, ama dışıma vuramayacak kadar soğuktum. Bir katilin nasıl olması gerekse öyle davranıyorduml

"Arya? Bizi gördügune sevinmedin mi kız?". Bana sarılmak için yaklaşan Ardaya kısa bir göz gezdirdim. Çökmüş gibiydi. Bana sarıldı, ama ben öylece durdum. Hiçbirşey yapmadan. Cerende Arda gibi bana sarıldı, ama ben yine soğuktum. Gözlerim boş bakıyordu. Ağlamak için gücüm kalmamıştı.

"Arya? Zor biliyorum ama-"

"Sen nerden bileceksin." deyip kahvalı masasına yürüdüm. Ceren ve Arda'nın suratları üzgûndü, ama Kaan'ın ki ne olduğunu çözmeye çalışır gibiydi. Çözse ne olacak? Ben istediğim zaman, Bir adamın erkekliğini, tekmelerimle elinden alan bir kızım. Çözse ne
olacak. Bu gerçeği değiştirebilecek mi? Kimse bu gerçeği değiştiremeyecek. Belkide ben Kaan'ı değiştirmeyi bırakmalı, onun gibi olmalıydım.

"Bu gün alışverişe gidelim istersen?"

"Sen git." Ceren'e ters bakışlar atarken Arda lafa girdi.

"Alışveriş neymiş ya. Bu akşam dağıtalım bence."

"Ne istiyorsanız onu yapın."

" Sikeyim şöyle davranıp durma! Rol yapma.".   sesin kaynağı olan Kaan a dönmeden önce, çatalımı tabağın kenarına sertçe koydum.

"Bile isteye erkekliğini aldım." sesim buz gibiydi.

"Hayır, hayatını kurtardın."

SERSERİ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin