SON BAKIŞ

-8-

Multimedya: Melina Afra

Daha bir kaç saat önce kavga ettiğimiz çocuk çıkınca ağzım 'o' şeklinde açılmıştı ve yerimde donmuştum.Küçük çocuk beni görünce,hızlıca arkamı döndüm ama nafile.

"Abi bak bu,"diye söylenen çocuğu dövmek istiyordum.Keşke daha sert yapıştırsaymışım.

Yavaştan önüme dönüp güldüm;
"Vayy küçük hanım,"derken sırıtıyordu.Kardeşine dönüp,eve gitmesini söyledi. Gönderirken çocuğa nasıl bir bakış attıysam koşarak yan sokağa saptı.

"Demek kardeşime vuran sensin,"diyerek bana yaklaşıyordu.

"Ne manağ?"diyerek Kerimcan Durmaz'ın taklidini yapmıştım.Kahkaha atıp;
"Kurtulacağını mı zannediyorsun?Hem kardeşime vurmuşsun hem bugünkü vaka.."diyerek yanıma geldi.

Ben yandan yandan yukarıya çıkarken o elleri cebinde gayet asil bir şekilde peşimden geliyordu.Havanın karanlık olması beni daha da ürkütüyordu.

"Dur daha konuşacağız,"dediğinde yalandan sırıtarak ona döndüm ve "Bence hiç gerek yok."dedim.Dediğime karşın sırıttığında yüzümü buruşturdum.

Hiçbir şey demeden koşarak apartmanın önüne vardım. Oda arkamdan gelince gözlerimi devirerek ona baktım.

"Gitsene. Başıma bela mısın?!"

Sırıttı ve kafasını salladı.

"Bugün saçımı çekmiştin. Hatırlatırım."

Gözlerimi kapattım.

"Bağırdın sende!!"

"Seni ilgilendirmez!"

"İlgilendirir!"

"İlgilendirmez!"

"Adın ne senin kız?" Dedim umursamaz tavırlarla. Kaşlarını çattı.

"Oğuzhan." Dedi düz bir sesle.

Üşengeççe, "Ben Oğuz diyeyim." Dedim.

Dudakları aralandı. "Hayır."

"Nedenmiş o Oğuz?"

Gözlerini kısmış, Bana doğru bir adım atınca dengemi kaybettim ve sırtım boşluğa geldi, ağzımdan da küçük (!) desibelde çığlık koptu.

Oğuz gözlerini yuvalarından çıkacak derecede açtı ve bana şok olmuş vaziyette baktı.

"Korkuttun!" Dedim derin bir nefes alırken.

"Aptal mısın?"

Bu sefer dişlerimi sıktım ve ona doğru gitmeye yelteneceğim sırada babamın sesini duydum.

"Melina sen misin kızım?"diyen babama cevap verip,vermemek arasında kalırken özürlü gibi homurdanan Oğuz'un sesini bastırmak adına "Benim baba geliyorum hemen sen geç içeriye,"diye seslendim

"Aptal sensin geri zekalı!"

Ağzının kenarını sildi ve bana sırıtarak baktı.

"PİS GIDA YOSUNU!"

Elimi havaya kaldırdığım gibi omzuna bir tane geçirdim.

Bu onda bir etki bırakmayınca ikinci yumruğumu havaya kaldırıyorduk ki, Çenesi kasıldı ve kolumdan tuttuğu gibi kapıya yasladı. Ben neye uğradığımı anlamamışken, birinin görmesinden korkuyordum.

"Bağırmak yok,Oğuz demek yok,vurmak hiç yok güzelim? "
yüzüme üfleyerek konuştuğu için rahatsızlanmıştım.

"Sana soracak değilim ya. Hem sen ne kadar mal bir çocuksun. Şu kötü çocuk tipleri falan. Hayır yani, çekici olduğunu mu zannediyorsun. Boşuna düşünme çünkü, sen tam bir odunsun."diye konuşmaya başlamıştım ki Oğuz elini ağzımın üstüne kapatarak,beni susturdu.Bende hemen nefesimi falan tuttum bakıyorum öyle mal mal.

Oğuzhan hafifçe bana doğru eğildiğinde ve beni ufak bir tırma ele geçirinde yerimde hareket etmeye başladım. Piç sırıtışıyla geri çekildi ve bana alttan alttan baktı "Korktun mu yoksa?"dedi.

"He senden korkacağım haspam." Elimi tekrar havaya kaldırıp vuracağım sırada elimi tuttuğu gibi ısırdı.

Elim uyuşmaya başlayınca yere çöktüm.

Elimi ısırdı hayvan.

Oğuz piçi için özel küfürler üretmeye başladığım sırada,
Güzel bir küfür bulup ağzımı açmıştım ki Oğuz'un telefon sesini duymamla ağzımı geri kapattım.Tekrardan ısırdığı elimi ovalarken Oğuz'un sesi apartmanda yankılandı.
"Geliyorum,"ben başımı kaldırana kadar çocuk apartmanı terk etmişti.Rahtça merdivenden kalkıp,eve çıktım.

~•~•~•

10 dakikadır aralıksız gülen Derin'e göz devirdim.Bu gün olanları anlatmıştım. İşte  şu düşme olayına 10 dakikadır kahkaha atıyordu

"Susacak mısın?Yoksa,telefonu yüzüne mi kapatayım?"diye soru yönelttim.Hayır yani ne var yanlışıkla soktuk herhalde.

"Neden bütün garipler seni buluyor?" Deyip gülmeye devam ederken bende gülmesine eşlik ettim ta ki arkada ki kükreme sesine kadar.

"Kim o Derin?"diye bağırarak gelen Baran'ı görünce ağzımı elimle kapattım.Üstünde tişört yoktu.

"Lan bir susmadın be yarım saattir susmanı bekliyorum,"diye bağırdığında kendimi tutamayıp güldüm.Kameraya bakınca saçlarını düzeltip kameraya yaklaştı ve "Ne haber Melina hanım?Görüşemiyoruz"Dedi.Bu cool hareketine karşın iki elimle saçlarımı geriye atıp, "Görüşemiyoruz Baran bey.Ayarlayın da görüşelim."dedim.En güzel gülüşünü sergileyip bir şey demeden eliyle telefon işareti yapıp odadan ayrıldı.

"Ay sana ne diyeceğim ben,"heyecanla ellerini birbirine vurdu.

"Dinliyorum,"dedim coolluğun vermiş olduğu havayla.

"Yağız instagramdan istek gönderdi bana,"dediğinde düz bir ifadeyle Derin'e bakmaya başladım.

"Tepki versene,"dediğinde kendime gelip "Biliydim guzum,"dedim.
"Nerden?"diye sorunca "Ben verdim ismini,"diye yanıtladım kendisini.

"Hee,iyi yaptın,"deyince,
"Değişik misin kızım sen?"dedim.
"Yoo sen?"diye sorunca,bu konuşmanın böyle gideceğini anlamıştım.

"Günden güne sıkıcı olmaya başladık.İlişkimize ara vermeliyiz,"dedim üzgün bir ses tonuyla.

"Katılıyorum sana,en iyisi bu konuşmayı burda bitirmek,"dedi ağlamaklı sesiyle.Ve aynanda "Seni Seviyorum,"dedik ve telefonu kapattık.Her sıkıcı giden konuşmamızda bunu yapardık.

Yataktan fırlayıp salona attım kendimi ve ev halkına selamımı verip, Yağız'ın yanındaki tekli koltuğa yan oturdum ve saçlarımı sarkıttım bir elimle de yağızın elini saçlarıma götürdüm ve oynatmaya başladım,baktım oynatıyor elimi geri çektim ve o anın huzuruyla gözlerimi kapattım.