- Ve kadın, kül olacağını bile bile ateşe sevdalandı-
Çocukken dinlediğimiz masalları hepimiz hatırlarız. Kül kedisi ayakkabıyı giyer, kurbağa prense dönüşür, uyuyan güzel bir öpücükle uyanır. Sonra sonsuzsa kadar mutlu yaşarlar..
Peri masalları ha...
Multi: Melinanın sabah giydiği kombin.Üstünü uzun düşünün sadece bir de üstüne deri çeket.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Melinanın odasını böyle hayal edebilirsiniz.)
Sabah alarmın sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım ama beceremedim.Gözlerim kapalı bir şekilde alarmı kapatmaya çalıştım ama onu da beceremedim.Bıkkınca gözlerimi ovaladım ve alarmı kapattım.Her sabah ki gibi sıkışmıştım ve koşarak lavaboya fırlamıştım.Allah'a şükür odamda bana özel lavabo vardı.Lavaboda işlerimi bitirip odama geçtim.
Bu gün şık olmak istediğimden dolayı dolabımdan siyah deri etek çıkarttım ve üzerime beyaz Sunshine yazan tişörtümü çıkarttım üşümemek adına ten rengi olan külotlu çorap buldum ve onun üzerine de dizime kadar gelen çorabı aradım ve onu da buldum.
5 dakika da üzerime geçirip aynamın karşısına geçip düzleşiriciyi fişe taktım ve ısınmasını bekledim.Saate baktığımda yarım saatimin daha olduğunu görünce rahatça makyaj yapmaya koyuldum. Fondötene gerek duymasam da bugün sürmek istedim.Eyeliner'ı ve rimeli sürüp gözlerimi ortaya çıkarttım. Dudağıma gelince pembe rujumu elime alıp,dikkatlice sürmeye başladım.Makyajımı tamamlayınca saçımı açıp düzleştirmeye başladım.
5 dakikamıda saçlarım alınca düzleştiriciyi fişten çıkartıp,çantama bugünkü ders notlarımı koydum ve boy aynamın karşısına geçip kendime bakmaya başladım.
Ne kadar da güzel olmuştum! Ama bir şey eksikti.Tabi ya Ayakkabı!
Hemen ayakkabı dolabıma yönelip,şu sıralar her kızda olan siyah topuklu botumu alıp ayağıma geçirdim ve son kez kendime bakıp odadan çıktım.
Masanın hazır olduğunu görünce daha neşelenmiştim.
Yengemlerin kaldığı kapı açılınca oraya döndüm ve amcamın kravatını düzeltmeye çalışmasına gülerek yanına gittiğimde oflayıp bırakıyordu ki hızlıca kravatını tutup, boynuma taktim ve tekrardan düzenleyip amcamın boynuna geçirdim.
Amcam gözlerini açmış bana bakarken "Kim bu fıstık?"diye sordu ve kolunu omzuma atıp masaya doğru ilerledik. "Biricik yeğenin Levent bey,"dedim sandalyemi çekerken.O sırada mutfaktan annem,yengem ve Yağız çıkınca amcamla gözlerimiz onlara döndü.
Annem ise "Kim için kız bu?"diye sorunca "Koca aramaya çıkıyorum anne ondan dolayı,"deyip güldüm. "Ben biricik kızımı kimselere vermem,"deyip sandalyesine oturdu.
